Uslu, genel sağlık taramalarında eğer bir başka yöntemle o sağlık taramaları ikame edilmeye başlanmışsa zorunlu olmadıkça asla X ışını kullanılmaması gerektiğini belirterek, "Örneğin tüberkülozda tanı tüberkülin deri testi (TDT) ve interferon gama salınım testlerinin (İGST) pozitif olması ile anlaşılır. Enfekte çocukta hastalığa ait belirti ve bulgu yoktur. Çoğu zaman akciğer grafileri normaldir. Bu tanı testleri dururken, akciğer grafileri ile küçük çocuklara X ışını verilmesi son derece yanlış bir uygulamadır. Kanser vakaları gereksiz çekilen röntgenler nedeniyle artmaktadır" dedi.
ÇOLUK ÇOCUK DEMEDEN X IŞINI VERİLİYOR
TDT veya İGST'nin daha tanıya yönelik testler olduğunu ifade eden Uslu, "Bir başka deyişle enfekte kişileri belirlemeye yarar. Tüberkülin içeren bir eriyikten küçük bir doz genellikle üst kolun omza yakın yan bölgesine enjekte edilir. Vücutta vereme karşı gelişmiş antikor varsa hemen tespit edilir. Böyle bir masrafsız test yerine insanlara çoluk çocuk demeden X ışını vererek verem taraması yapılması nedeniyle belirli bir oranda da olsa kanser riskine maruz bırakılması son derece yanlıştır" diye konuştu.
"BU TESTLER AKCİĞER GRAFİLERİNDEN MUKAYESE EDİLEMEYECEK KADAR UCUZDUR"
Uslu, çok küçük yaşlarda ana okuluna girerken ve benzeri nedenlerle istenen anlamsız ve gereksiz akciğer röntgen filmlerini çektiren çocukların ilerleyen yıllarda meme ve diğer kanser hastalıkları ile karşılaşma risklerinin söz konusu olduğuna dikkati çekerek, şunları kaydetti:
TDT YÖNTEMİ HEM DAHA UCUZ HEM DE ZAHMETSİZ
"Ama ne yazık ki gördüğüm kadarıyla hala üniversiteye girişte, yurt kaydında, askere giderken ya da işe girerken genel sağlık taramalarında gereksiz şekilde akciğer röntgeni istenmektedir. TDT hem zahmetsiz hem de akciğer röntgenine göre yüzlerce kez daha ucuz bir testtir, hatta daha kesin tanıyı bu testte görmek söz konusu iken genel sağlık taramalarında hala akciğer ve meme kanserine yol açan akciğer röntgeni kullanılması anlaşılabilir gibi değildir. İlgili kurumlar, kreşe, yurda ya da işe girme, askere gitme gibi nedenlerle gereksiz olarak asla akciğer röntgeni istememelidir."
NET FAYDA SAĞLAMAYACAKSA ÇEKİLMEMELİ
Radyasyon güvenliğinin en önemli ilkesi olan As Low As Reasonably Achievable (ALARA) prensibine göre, radyasyonun zararlı etkilerini göz önünde bulundurarak net fayda sağlamayan hiçbir radyasyon girişimine izin verilmemesi gerektiğini vurgulayan Uslu, şöyle devam etti:
"Kanser vakalarının arttığı son yıllarda başta çocuklar olmak üzere halkımız gereksiz X ışınlarına maruz bırakılmaktadır. Bugün TDT ve İGST'nin, T-SPOT.TB testi gibi pek çok test ile verem taramaları başarı ile yapılmaktadır. Hem çok masraflı hem de gereksiz şekilde halkımız verem taramalarında X ışınlarına maruz bırakılmaktadır. Ayrıca henüz başlangıç aşamasında enfekte hastalarda akciğer grafileri normal çıktığından tarama testlerinde gerekli verim sağlanamamakta ve enfekte olan hastalar, bu kadar kanser olma riskine ve onca masrafa rağmen başarılı olamamaktadır. Halbuki söz konusu testler, akciğer grafilerinden mukayese edilemeyecek kadar ucuzdur. Unutulmamalıdır ki son günlerde artan kanser vakalarının en önemli nedenlerinden birisi de budur."