Terör örgütü PYD kontrolündeki Münbiç bölgesinde 6 çocuğundan 4'ü soğuk havanın etkisiyle donma tehlikesiyle karşı karşıya kalan Amira Ahmet, Cerablus'ta Türkiye Cumhuriyeti Sağlık Bakanlığınca kurulan hastanede çocuklarının sağlığına kavuşmasının mutluluğunu yaşıyor.
Eşini iç savaşta 5 ay önce kaybettikten sonra 6 çocuğuyla yaşam mücadelesi veren Suriyeli kadın, soğuk havalar yüzünden donma tehlikesi geçiren çocuklarıyla Cerablus'a gelerek, evlatlarına şifa ve sığınacak bir liman bulmanın mutluluğunu yaşıyor.
Türk Silahlı Kuvvetleri Müşterek Özel Görev Kuvveti ve Koalisyon Hava Kuvvetlerince Suriye'nin kuzeyinde terör tehditlerine karşı başlatılan Fırat Kalkanı Harekatı kapsamında Özgür Suriye Ordusunca (ÖSO) DEAŞ'tan temizlenen Cerablus, ilçe halkının yanı sıra bölgenin de umudu oldu.
Eğitimden altyapıya, sosyal yaşamdan sağlığa kadar birçok imkanıyla nüfusu her geçen gün artan Cerablus'ta Türkiye Cumhuriyeti Sağlık Bakanlığınca kurulan hastane, yöre halkına şifa dağıtmaya devam ediyor.
Terör örgütü PYD kontrolündeki Münbiç'ten Cerablus'a gelen Amira Ahmet'in (36) de hayatı hastane sayesinde değişti.
Hastanede misafir ediliyor
Münbiç'te en büyüğü 8 yaşındaki 6 çocuğundan 4'ü soğuk havanın etkisiyle donma tehlike geçirince Cerablus'a gelen genç anne, hem çocuklarına şifa buldu, hem de barınacak güvenli bir yere kavuştu. Ahmet, 3 ve 5 yaşlarındaki iki çocuğu ve 2 aylık ikiz bebeklerinin tedavilerinin ardından gidecek yerleri olmadığı için hastanede misafir ediliyor.
Ahmet ve çocukları, Türk yetkililerinin kendisine kalacak yer temin edebilmek için harekete geçtiği Cerablus'ta yeni yuvasına kavuşmak için gün sayıyor.
Yaşadıklarını anlatırken zaman zaman gözyaşlarını tutamayan Ahmet, AA muhabirine yaptığı açıklamada, son 6 yıldır "huzur" kelimesinin kendilerine haram olduğunu söyledi.
İç savaşın başladığı günden beri yaşamın her geçen gün kendileri için daha da zorlaştığını belirten Ahmet, yakın zamana kadar tüm sorunlarla eşiyle mücadele ettiğini, ancak onun savaşta hayatını kaybetmesiyle yapayalnız kaldığını dile getirdi.
Ahmet, eşi öldükten sonra insanların yardımlarıyla hayatta kalmaya çalıştıklarını ancak kış gelip havalar soğuyunca evi ısıtmak için yakacak bulamamaya başladıklarını ve çocuklarının hastalandığını dile getirdi. Ahmet, "Ne yapacağımı bilmiyordum. Birisi bana, 'Cerablus'a git, orada Türk hastanesi var' dedi. Ben de onun için zaman kaybetmeden yola çıktım." dedi.
"Allah yaşadıklarımı kimseye yaşatmasın"
Cerablus'a gelirken sağlık durumu iyi olan 8 ve 6 yaşlarındaki çocuklarını erkek kardeşinin yanında bıraktığını anlatan Ahmet, şöyle devam etti:
"4 hastamla buraya geldik. Gelmemiz çok da kolay olmadı. Allah yaşadıklarımızı, kimseye yaşatmasın. İkiz bebeklerim, artık donmak üzereydi, morarmaya başlamıştı. Saatlerce dua ettim, 'Allah'ım karşıma çocuğu olmayan bir çift çıkar. Bebeklerimi onlara verip bu hayattan kurtarayım' diye. Türkiye sayesinde hem iyiler hem de yanımdalar. Burada çocuklarıma çok iyi baktılar. Artık şükürler olsun 4 çocuğum da çok iyi. Allah Türkiye'den ve hastanedekilerden razı olsun."
Ahmet, Münbiç'e dönmesinin mümkün olmadığını ifade ederek, "Buradaki doktorlar durumumu öğrenince beni Türkiye'deki ilgililere anlatmışlar. Onlar da 'Bir süre hastanede misafir edelim. Ona yer ayarlayıp alalım' demişler. Şimdi Türkiye'den haber bekliyorum. Bana ev mi bulurlar, yoksa çadır veya konteyner kente mi yerleştirirler bilmiyorum ama en azından şimdi çocuklarımın boğazından sıcak yemek geçiyor, sıcak yerde yatıyorlar. Bana yapılan bu iyilik bile çok büyük. Allah herkesten razı olsun." sözlerine yer verdi.