Özkaya, yaptığı yazılı açıklamada, okul zamanı geldiğinde bazı çocukların sosyal, akademik ve duygusal stres altına girdiklerini vurguladı.
Çocukların stresle nasıl mücadele edeceklerini bilemedikleri için daha zor bir sürecin içine girdiklerini aktaran Özkaya, "Yaz tatili, stresli ve anksiyeteli çocuklar için büyük bir rahatlama dönemidir. Okul zamanı geldiği zaman çoğu çocuk sosyal, akademik, duygusal stres altına girer. Ailesine bağlı ve evde vakit geçirmeyi seven çocuklarda daha sık görülen stres ve kaygı, genellikle anne ve babadan ayrılmak istememenin sonucunda meydana gelmektedir." ifadelerini kullandı.
Çocukların okulda başarısız olma korkusunun önemine dikkati çeken Özkaya, şunları kaydetti:
"Bu korku, çocuğun okula karşı bakış açısını olumsuz yönde etkilemekte ve okula karşı bir korku ve kaygı beslemesine neden olmaktadır. Akşamdan başlayan mide bulantıları, halsizlikler, geçmek bilmeyen karın ağrısı, baş ağrısı ve baş dönmesi gibi bahaneler türetirler. Okula yeni başlamış çocukların yanı sıra lise çağında dahi bu tip bahaneler üreten öğrencilere sıkça rastlamaktayız fakat ne yazık ki bunların çoğu da aileleri tarafından anlaşılmıyor ve yardım edilemiyor. Okul kaygısı taşıyan çocuklar genellikle okulda bulundukları saatler içinde anne veya babasının da onlarla birlikte olmasını isterler. Anne veya babasının gitmesi durumunda ağlama krizine girerler ve kesinlikle okulda kalmayı kabul etmezler. Derse odaklanmakta güçlük çeken bu çocuklar öğretmeninin anlattıklarına adapte olamazlar. Bunlarla birlikte çocuğun sağlık durumu da yaşadığı bu streste, okula alışma sürecinde büyük önem taşımaktadır. Çünkü çocukların, okula sağlıklı ve mutlu bir başlangıç yapması, tüm hayatlarını olumlu yönde etkilemektedir."
Velilere de tavsiyelerde bulunan Özkaya, bahanesi olan çocukların okuldan alınıp eve götürülmemesi gerektiğini belirtti.