Hele, kadın. İnsanın çocuk sahibi olabilmesi ancak ve ancak kadının doğum yapmasıyla mümkün. Kadının hormon yapısı, duyguları ve algılayış biçimi... Ayrıca, şefkat ve fedakârlığı... hepsi ama hepsi anne olabilmesi için bahşedilmiş Yaratan tarafından.
Doğum, gerçekten çok zor bir şey ama kadınlık genleri, bu işi mümkün kılıyor. Hatta, kolaylaştırıyor. Fakat, bütün bunlar; riskin tamamen ortadan kalktığı anlamına gelmiyor tabii. Kadın için doğum öncesi ve sonrası dikkat edilmesi gereken kurallar zinciriyle dolu. Eşin, bu kuralları yerine getiren anneye kesinlikle destek ve yardımcı olması lazım. Bir de tabii, tıbbî destek.
Bütün bu söylediklerim normal seyreden gebelik ve doğum dönemleri için geçerli. Ya bir de beklenenin dışında gelişmeler varsa; o vakit ne yapmak lazım? İşte o zaman tıbbî desteğin önemi bir kat daha artıyor. Doğum sonrası kanama mesela. Birçok anne bu nedenden dolayı hayatını kaybetme riskiyle karşı karşıya kalabiliyor. Hekim ve ekibinin bilgili, ekipmanın ise yeterli olması şart bu gibi durumlarda.
Hemen belirteyim ki, çok olumlu gelişmeler var. Üniversite hastaneleri oldukça yeterli bu gibi konularda. Yaygın olarak görülen rahim sarkması problem olmaktan çıktı mesela. Geliştirilen yama (meş) uygulamasından yüksek verim alınıyor bir kere. Ayrıca, tedavide tekrarlama oranları da çok düşük seviyelere indi.
Bu olumlu gelişmelerin yaşanmasında Sağlık Bakanlığı’nın göz ardı edilmeyecek kadar önemli katkısı var tabii. De... tüp bebek konusunda nedense işler sarpa sardı!.. Önceleri, tüp bebek sahibi olmak isteyen kadına istediği takdirde 3-5 embriyo transferi uygulanabiliyordu. Üçüzler, beşizler doğdu tabii. Aileler için de önemli bir problemdi bu. Tedbir olarak 35 yaş altı kadınlara tek embriyo transferi, iki başarısız uygulamanın ardından ise 2 embriyo transferine imkân verildi. 35 yaş üstü kadınlarda da en fazla iki embriyo transferi söz konusu.
Antalya Belek’te gerçekleştirilen ve bin 700 hekimin katıldığı “8. Ulusal Jinekoloji ve Obstetrik Kongresi”nin ana temalarından biri, hiç şüphe yok ki bu konu idi. TJOD Başkanı Prof. Dr. Mete İtil bu uygulamaya karşı olduklarını belirterek; şöyle konuştu: “35 yaş üstü kadınlara, yaş gruplarına göre daha fazla embriyo transferi uygulanmalı.” İtil, 40 yaşındaki bir kadına 2 embriyo vermenin anlamı olmayacağını söyledi.
Kongre’nin bir diğer konusu ise kürtaj ile ilgiliydi ki, normal doğumun anne sağlığı için daha az riskli olduğunun altı çizildi ve mutlaka annelerin normal doğum yapmaya özendirmeleri gerektiği ifade edildi.
Metiner Sezer