Amerika'dan yayın yapan babynamewizard.com adlı internet sitesinin yaptığı bir araştırma; ülkede büyük ilgi görürken beraberinde de büyük bir tartışma başlattı. 15 bin çift ile yapılan araştırmaya göre, her 10 aileden biri çocuklarına koydukları isimden pişman... Pişman olan ailelerin yüzde 53'ü, bunun nedenini zamanında popüler ve moda olan isimlerin ileriki yıllarda popülerliğini yitirmesi olarak gösteriyor. İnternet sitesinin yöneticisi ve 'The Baby Name Wizard: A Magical Method for Finding the Perfect Name for Your Baby' (Bebek İsmi Sihirbazı: Bebeğiniz İçin Mükemmel İsmi Bulmanın Sihirli Metodu) kitabının yazarı Laura Wattenberg, konuyla ilgili şöyle konuşuyor: "Giderek etrafımızda daha fazla isim türetiliyor. Bu nedenle çok fazla seçim şansı oluyor. Bu da insanları daha ilginç, daha kişisel ve eşsiz isim seçmeye yönlendiriyor. Aileler, farklı olmak için çocuklarına da farklı isimler koymaya yöneliyor. Ancak bu da geri tepebiliyor."
HOLLYWOOD ÖRNEK OLUYOR!
Araştırmayı inceleyen Swarthmore Üniversitesi Araştırmacısı Barry Schwartz'a göre de, ailelerin içinde bulunduğu durumun nedeni, çok fazla seçenek olması... Scwartz, "Çok alternatifi olan bir seçimde, siz neyi seçerseniz seçin, sonsuz alternatif olduğu için her zaman pişman olma olasılığınız var" diyor. Bilimadamı sözlerine şöyle devam ediyor: "Aileler çocuklarına eşsiz olması için zor yazılan veya telaffuz edilen isimler koyuyor, böylece yanlış yazılma olasılıkları da artıyor." Araştırmaya göre insanları çocuklarına farklı isimler vermeye iten bir başka neden ise Hollywood ünlüleri... Anne ve babalar, ünlülerin çocuklarına Shiloh ve Apple gibi isimler verdiğini görüyor ve özeniyorlar. Ama artık onlar da bu tip isimleri koyduktan sonra pişman oluyorlar.
TÜRKLER DE PİŞMAN!
Türkiye'deki uzmanlar durumun burada da pek farklı olmadığını söylüyor. Çocuklarına ilginç isimler koyan Türk ailelerin yüzde 40'ı sonradan pişman oluyor. Eğer çocuk da kendisine konulan ismi beğenmiyorsa psikolojik sorunlar yaşayabiliyor. Psikolog Narek Karasu, ailelere sonradan pişman olmamaları için şu önerilerde bulunuyor: "Bir çocuğa isim konurken öncelikle o çocuğu temsil eden bir detayın var olması, ismini anlamlı kılacaktır. İsmin anlamlı ve küçük düşürücü olmaması gerekir." İsmin bir insanın üzerinde önemli etkilere sahip olduğunu belirten Karasu, "İsim kişiyi etiketlediğinden, kişi bu etikete layık olmaya çalışır, kendisini bu anlama uygun şekilde konumlayabilir" diyor. Bu görüşe katılan isim doktoru, akrofonolog Kemal Haluk Cebe, şöyle konuşuyor: "1933, 1953 ve 1976 yıllarında batan üç denizaltının da ismi Dumlupınar. Geçtiğimiz aylarda Antalya'da fırtınaya yakalanıp, hayatını kaybeden çiftin soyadı da Dumlupınar... Bu örnek, deniz ve Dumlupınar arasındaki ilişkiyi özetliyor. Bugüne kadar yaptığım istatistiklerde, isimlerin yüzde 70 oranında hayatı olumlu ya da olumsuz anlamda etkilediği görülüyor."
(Yeni Aktüel)