Çocuğunuzu gripten koruyun

Uzmanlar: “Grip ve nezleden korumak için çocuklarınıza kişisel temizlik bilincini aşılayın.”

Uzmanlar, “Grip ve nezleden korumak için çocuklarınıza kişisel temizlik bilincini aşılayın” önerisinde bulunuyor.

Gribal enfeksiyonlarda yüksek ateşe eşlik eden halsizlik, kırgınlık, genel durum bozukluğu olduğunu belirten Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Özlen Kaya Çardak, diğer belirtileri sıraladı ve kış aylarında çocukları bekleyen sağlık sorunları hakkında şu bilgileri verdi:

“Çocuklarda kusma, karın ağrısı ve iştahsızlık ateşe eşlik edebilir. Aynı zamanda öksürük, burun akıntısı vardır. Nezlede ise daha çok hapşırık ve burun akıntısı vardır, çok yüksek ateş yoktur. Hastanın durumu çok kötü değildir. Bu ikisini birbirinden ayırmak gerekir. Öncelikle soğuk algınlığına yakalanmamak için dikkat edilmesi gereken en önemli noktalardan biri el temizliğidir.

Grip virüsü, hapşırık ve öksürükle dışarıya atılan havadaki bu virüsü taşıyan damlacıklar yoluyla taşınır. Havada asılı kalması yoluyla bir başka kişiye bulaşır. Ama çoğunlukla bu damlacıklar direkt öksürükten ziyade öksüren kişinin eliyle ağzını kapatması sonucu, eline bulaşan virüslerin bir başkasına dokunarak bulaştırması veya yediği bir şeyi paylaşması sonucu oluşur. Bu açıdan değerlendirdiğimizde kalabalık ortamlarda bulunmamak gerekir. Okul ve kreşe gitmek zorunda olan çocuklar için en önemli ve dikkat edilmesi gereken nokta yine el temizliğidir.

YUTKUNMA GÜÇLÜĞÜ BADEMCİK İLTİHABINA İŞARET EDEBİLİR

Çocukluk döneminde bademcik ve geniz etinde en sık görülen problemler iltihaplanmalar ve aşırı büyümedir. Bademciklerin tekrarlayan iltihapları çocukları ciddi anlamda etkilemektedir. İltihabın bademcikten başka bütün boğaza yayılmasına "anjin" adı verilir. Bademcik enfeksiyonu son derece ağrılı olup, yutkunma ve yemek yeme esnasında boğaz ağrısı kulaklara kadar vurup bazen kulak ağrısıyla da karışabilir. Enfeksiyon esnasında ateş 39-40 dereceye kadar çıkar muayene esnasında bademcikler ileri derecede kızarık ve üzerine kar yağmış şekilde beyaz bir örtüyle kaplamış olarak görünür. Vakit kaybetmeden bir uzmana başvurulmalıdır.

ZATÜRRE ÖLÜME KADAR GÖTÜREBİLİR

Bebek ve çocuklarda kış aylarında görülen rahatsızlıklar arasında ilk sıralarda pnömokok bakterisinin neden olduğu hastalıklar yer almaktadır. Bu bakterinin yol açtığı menenjit ve zatürre gibi hastalıklar, çocuklarda ölüme ya da kalıcı hasara neden olabilmektedir. Pnömokokun neden olduğu hastalıklardan korunmada en etkili yol pnömokok aşısıdır. Pnömokok bakterisinin en sık neden olduğu hastalık orta kulak iltihabı, en tehlikelileri menenjit ve bakteriyemi (kana mikrop karışması), en çok öldüreni ise zatürredir. Pnömokok bakterisi özellikle kış aylarında bağışıklık sisteminin zayıfladığı durumlarda; sinüzit, kemik, eklem, kalp zarı, karın zarı ve kan iltihapları ve beyin apselerine de yol açabilmektedir. İki yaşın altındaki çocuklar en yüksek risk grubunu oluşturmaktadır. Pnömokok bakterisi insandan insana yakın temas ile bulaşır. Pnömokok infeksiyonlarının tedavisi zor olabilir; çünkü son dönemlerde bakteriler antibiyotiklere karşı daha dirençli olmaktadır. Bu nedenle enfeksiyonun önlenmesi daha da önem kazanmaktadır.

SİNÜZİT KIŞIN TEKRARLAYABİLİR

Küçük çocukların bağışıklık sistemleri henüz tam gelişmemiş olduğundan, özellikle 7 yaşına kadar çocuklar burun, sinüs ve kulak enfeksiyonlarına daha yatkındırlar. Çoğunlukla nezle gibi virüslerle olan, sıradan üst solunum yolu enfeksiyonlarını takiben başlar. Eğer çocukta burun içerisinde geniz eti ve bazı yapısal başka etkenler de varsa sinüzit daha inatçı hale gelir. Üst solunum yolu alerjileri de sinüzite eğilim yaratan etkenlerin başında gelir. Çoğu üst solunum yolu ilaç kullanılmasa bile kendiliğinden iyileşir ama çocuk bir hafta-on günlük bir süre sonrasında da halen hasta ise sinüzit açısından mutlaka değerlendirmek gerekir. Çocuğun bilinen çevresel alerjenlerden ve sigara dumanı gibi kirliliğe yol açan maddelerden uzak tutulması, varsa reflü hastalığının tedavi edilmesi ile sinüs enfeksiyonu riski azaltılabilir

İDRAR YOLU ENFEKSİYONLARI KIZ ÇOCUKLARINI RAHAT BIRAKMIYOR

İdrar yolu enfeksiyonu yenidoğan dönemi dışında kız çocuklarda daha sık görülmektedir. Ayrıca okul çağındaki kız çocuklarının yüzde 1-2’sinde idrar yolu enfeksiyonu olur. Süt çocuklarında iştahsızlık, bulantı, kusma, tartı alamama, ishal, kabızlık, huzursuzluk, ağlama ve ateş idrar yolu enfeksiyonu belirtisi olabilir. Daha büyük çocuklar ise karın/bel ağrısı, idrar yaparken yanma, idrar yapamama, sık idrar yapma veya tuvalet eğitimi tamken son zamanlarda altına kaçırma şikâyetleri olabilir.

İdrar yolu enfeksiyonunun oluşumunu engellemek için çocuğun kabızlıktan korunması, tuvaletini uzun süre tutma alışkanlığı varsa bunun önlenmesi ve çocuğun iki-üç saatte bir idrarını boşaltmasına teşvik, ayaklarını sıcak tutmayı sağlamak, küçük çocukların tuvalet sonrası altlarının yıkanması sonrasında tek kullanımlık kâğıtla kurulama, tuvalet sonrası kâğıt ile temizlik yapılması gerekiyorsa tek seferde önden arkaya doğru temizlik çocukları idrar yolu enfeksiyonundan koruyabilir.

ROTAVİRÜS SIVI KAYBI NEDENİYLE YATAĞA DÜŞÜREBİLİR

Rotavirüs enfeksiyonu mide-bağırsak sisteminin viral bir enfeksiyonudur. Hastaların çoğu kendiliğinden iyileşirken bir kısım hasta çocuk, aşırı kusma, ishal ve hayatı tehdit eden sıvı kaybı nedeniyle hastanede tedavi almak zorunda kalabilir. İlk bulgu sıklıkla kusma ve ateştir. Kusma başladıktan sonra bir hafta içinde sulu ishal başlar ve kramplara bağlı karın ağrısı da olur çocuk huzursuzdur. İshal 3-10 gün sürebilir. Burun akıntısı, öksürük ve inatçı yüksek ateş görülebilir.

Virüsler ısıya hassastır ve 70 derece üzerinde ısıtma ile ölürler. En önemli korunma yöntemi ise ellerin sık yıkanması, özellikle yuvalarda ortam temizliğine dikkat edilmesi, hasta çocukların diğer çocuklar ile temas etmelerini engellemek olacaktır. Hastalığın aşısı vardır, 2 ay ve 4.ayda ağızdan uygulanan aşı ile bu hastalıktan korunma mümkündür.”

Manşetler

DUYURU-5
EBELİK YÖNETMELİĞİ