Çocuğunuz ateşlendiğinde paniğe kapılmayın

Kış aylarının kendini hissettirmeye başladığı bu günlerde özellikle okul dönemindeki çocukların çoğunda ateşli hastalıklar yaşanıyor. Çocuğun ateşlenmesi ise genellikle anne babalarda paniğe yol açıyor.

Vücuda giren herhangi bir iltihap durumunda metabolizma kendini savunmaya geçiyor. Bu savunmanın en büyük göstergesi ise yükselen ateş. Vücut ısısı beyindeki hipotalamus bölgesinde ısı kontrol merkezinin denetiminde. Hipotalamus termostat gibi görev yaparak vücut ısısını dengeliyor. Isı ayar eşiği genellikle enfeksiyon hastalıkları seyrinde artan pirojen diye adlandırılan maddeler yardımıyla daha yükseğe ayarlandığında yeni duruma uyum için vücut ısısı da artıyor ve ateş meydana geliyor. Pirojenler bir taraftan ateşin gelişmesini sağlarken diğer taraftan da ateşe yol açan nedene karşı vücut savunma sisteminin uyarılmasını sağlayarak enfeksiyonun sınırlandırılmasında katkıda bulunuyor. Yani ateşe bilinçli bir şekilde yaklaşıldığında zararlı olmadığı söylenebilir. Ancak maalesef pek çok anne baba ateşli çocuğa yaklaşım konusunda yeterli bilgiye sahip değil ya da kulaktan dolma aldıkları bilgiler doğrultusunda hareket ediyor. Bu durum da ateşin çok daha yükselmesine ve sorunun artmasına neden oluyor. Aile Hastanesi Bahçelievler Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Erhan Yüce, ateşli çocuklara nasıl davranılması gerektiği hakkında bilgi veriyor.  

 

Ateşin standarda inmesi değil çocuğun kendini iyi hissetmesi önemli

 

Çocuklarda ateş, genellikle kısa süre içinde kendiliğinden iyileşen basit viral hastalıklardan kaynaklanıyor. Ateşli çocukların sadece yüzde 15 gibi az bir kısmında antibiyotik tedavisi gereksinimi olan bakteriyel enfeksiyonlar söz konusu. Ateş tedavisinde temel amaç çocuğunun rahatlatılması ve rahatsız edilmemesi. Ateşin normale döndürülmesi, ateşe neden olan hastalığın tedavisi anlamına gelmiyor. Semptomatik tedavide amaç, vücut ısısının normal düzeyine döndürülmesi olmamalı. Büyük çocukların kendini iyi hissettiği küçük çocukların ise rahatladığı bir vücut ısısı düzeyi tedavi için yeterli. Yani ateşin tedavisi için vücut sıcaklığının mutlaka 36 dereceye düşmüş olması gerekmiyor.

 

Ateşe karşı ilk 5 önlem

 

1-    Kıyafetlerine dikkat edin: 38.5 derece civarındaki hafif ateşte çocuğunuzun üzerindeki fazla giysileri çıkartın, ince ve bol bir pijama giydirin.

2-    Sıvı alımına özen gösterin: Bol miktarda su ve sulu gıdalar almasını sağlayın.

3-    Ortamın sıcaklığını muhafaza edin: Bulunduğu ortamın sıcaklığını 21-22 derece arasında tutmaya dikkat edin.

4-    Ilık duş aldırın: 29-32 derece sıcaklıktaki ılık suyla duş aldırın veya ılık-ıslak bezlerle pansuman yapın.

5-    Hemen ateş düşürücüye sarılmayın: Ateşin 39 dereceye çıkması durumunda doktorunuza danışarak çocuğa ateş düşürücü verebilirsiniz.

 

Ateş durumunda yapılmaması gereken 5 hareket

 

1-    Üşüyen ve titreyen ateşli çocuğunuzun üzerini örtmeyin

2-    Kalın kıyafetler giydirmeyin.

3-    Asla soğuk suyla banyo yaptırmayın.

4-    Alkol ve sirkeli suyla kompres uygulamayın.

5-    Sık aralıklarla ateş düşürücü ilaç kullanmayın.

 

Birçok anne baba tarafından yapılan bu uygulamalar ateşin daha da yükselmesine, ilaç ve alkol zehirlenmesi gibi sonuçlara yol açabiliyor.

 

3 ayın altındaki bebeklerde ateşe dikkat!

 

Çocuklarda ateş, genellikle 2-3 gün içinde kendiliğinden iyileşen basit viral hastalıklardan kaynaklanıyor. Ancak ateşli çocuğun yaşı burada çok önemli. Özellikle 3 ayın altındaki ateşli her çocuk hiç zaman kaybetmeden mutlaka doktor tarafından değerlendirilmeli, ateşe yol açan durumun araştırma ve tedavisi hastane şartlarında olmalıdır.

 

Ateş için kritik süreç 3 gün

 

3 aydan büyük çocuklarda ateşin derecesi ve süresi yanında hastanın genel durumu göz önünde bulundurularak hareket edilmeli. Genel durumu iyi, beslenmesi bozulmamış, ateşi 38.5 derecenin altındaki çocuklar evde semptomatik ateş tedavisi ile 3 güne kadar izlenebiliyor. Şayet ateşin süresi 3 günü geçiyorsa doktor muayenesi mutlaka gerekiyor.

 

2 yaşından küçük çocuklarda bazı bulgular önemli

 

Ateşli çocuklarda ve özellikle bebeklerde aşağıdaki bulgulardan bir veya bir kaçı ateşe eşlik ediyorsa yaşamı tehdit eden ciddi bakteriyel enfeksiyon olasılığı nedeniyle zaman kaybetmeden bir doktora başvurulmalıdır.

-      Ateş 40 derecenin üzerine çıkıyor ve 72 saatten daha uzun süre devam ediyor ise,

-      Ateşle beraber çocuğunuzda susturulmayan sürekli ağlama, inleme ve dokunulduğunda huzursuzluk hali varsa,

-      Ateş düşmesine rağmen huzursuzluğu devam ediyorsa,

-      Sürekli uyuklama hali, bilinç bulanıklığı ve sayıklama gibi bulguların varlığında,

-      Bıngıldağında atma ve kabarıklık durumunda,

-      Ateşle beraber cildinde mor döküntüler oluşuyorsa,

-      Daha önce havale geçirmişse,

-      Ağız mukozasında kuruluk, göz yaşının olmaması ,göz küresinde ve bıngıldakta çöküklük gibi  sıvı kaybı bulguları varsa,

-      Zor ve sık nefes alıyorsa, öksürük, hırıltı, göğüs ağrısı, kulak ağrısı, karın ağrısı, boğaz ağrısı, ense sertliği, devamlı kusma, sık ishal, idrar yaparken yanma, idrar renginde değişme gibi bulguların varlığı durumunda mutlaka doktorunuza danışmalısınız

 

Çocuklarda ateşe yol açan 15 neden

 

1-   Enfeksiyonlar: Grip, üst solunum yolu enfeksiyonları, kızamık, kızamıkçık, su çiçeği, 5. ve 6. hastalık, kabakulak, tonsillofarenjit, sinüzit, orta kulak enfeksiyonları, laringotrekeobronşit, zatürre, idrar yolu enfeksiyonları, gastroenterit, menenjit, ensefalit, myokardit, endokardit, perikardit, artrit, osteomyelit, bakteriyemi, sepsis gibi.

2-   Aşılar: Bebeklik döneminde gerçekleştirilen özellikla karma aşılar sonrasında.

3-   Doku Hasarı: Travma, adale içi enjeksiyonlar, diş çıkarma, yanık gibi

4-   Su kaybı: İshal, kusma, yanık vb

5-   Habis olaylar: Lösemi, lenfoma, metastatik hastalıklar

6-   İlaçlar: Antibiyotikler, atropin, amfetamin, amfoterisin gibi

7-   Kan tranfüzyonları

8-   Kafa travmaları

9-   Biyolojik ajanlar

10-İmmünolojik hastalıklar:  Romatoid artrit,sistemik lupus eritomatozus, kawazaki hastalığı

11-İnflamatuar hastalıklar: İnflamatuar bağırsak hastalığı.

12-Endokrin hastalıklar

13-Metabolik hastalıklar: Gut ve üremi gibi.

14-Zehirlenmeler

15-Nedeni bilinmeyen veya araştırılmayan hastalıklar

Manşetler

DUYURU-5
EBELİK YÖNETMELİĞİ
HASTANE KOORDİNASYON KURULU YÖNETMELİĞİ