CHP'li Kasap: "En düşük hekim maaşı, 19 bin 600 liranın üzerine çıksın"

CHP Kütahya Milletvekili Ali Fazıl Kasap, en düşük hekim maaşının, yoksulluk sınırı olan 19 bin 600 liranın üzerine çıkmasını istedi.

Kasap, Meclis'te düzenlediği basın toplantısında, hastanelerin bütün yükünü son sınıfta okuyan intörn hekimlerin ve asistanların çektiğini, intörn hekimlerin 1035 lira maaş aldığını söyledi.

İntörn hekimlere, en azından kitaplarını alabilecek, asgari ücretin yarısı düzeyinde bir ücret verilmesi gerektiğini dile getiren Kasap, asistan hekimlerin de 36 saati bulan nöbetler tuttuğunu, özlük haklarının bulunmadığını ileri sürdü.

Kasap, asistan hekimlerin maaşının yaklaşık 11 bin lira olduğunu, hiçbir aile hekiminin de 25 bin lira maaş almadığını, hasta takibi 3 bin olanlara 11 bin lira maaş ödendiğini anlattı. Kasap, ayrıca aile sağlığı merkezlerinin doktorlarına cari giderleri için 11 bin lira kadar bir para verildiğini, temizlik, badana, klima, kombi giderleri, sarf giderleri ile hizmetlinin ve çalışan ikinci hemşirenin maaşının bu paradan aile hekimince karşılandığını kaydetti. Aile hekimlerinin de açık verdiğini iddia eden Kasap, aynı işi yapan hemşirelerin de farklı maaşlar aldığını savundu.

Uzman hekim maaşlarının 12-14 bin lira arasında değiştiğini ileri süren Kasap, bir doçentin aldığı maaşın da döner sermaye dahil 12 bin 550 lira olduğunu iddia etti.

CHP'li Kasap, sağlık çalışanlarında ücret adaletsizliği olduğunu savunarak, "En düşük hekim maaşı, hekim olmayan başkanlar statüsü var sağlık müdürlüklerinde, o maaş tutarına yani 21 bin 600 liraya ya da yoksulluk sınırı olan 19 bin 600 liranın üzerine çıksın." diye konuştu.

Enerji Piyasası Düzenleme Kurumuna karşı Danıştayda 2018'de kendisinin yanı sıra Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş'ın da müdahil olduğu dava açtıklarını anımsatan Kasap, ön ödemeli sayaçlarla ilgili parası daha önce ödenmiş doğal gaz için gelen zamlar nedeniyle fatura çıkarıldığını dile getirdi.

Kasap, Ankara'da ön ödemeli sayaç kullanımından vatandaşların mağdur olduğunu belirterek, "Bu aboneler 2018'den beri 'adil fatura' adı altında soyuluyor. Yasal bir soygun var ve bu soygunu durdurması için müdahil olduğum dava 2018'den beri Danıştay 13. Dairede bekliyor. Adil yargılamanın olmadığının delillerinden biri de bu." ifadesini kullandı.

Manşetler