Cep telefonları beyin tümörlerinde masum değil

Prof. Dr. Cengiz Kuday, beyin tümörlerinin en çok korkutan tümörler arasında başı çektiğini belirterek, son dönemlerde artan araştırma ve makalelerin cep telefonunun masum olmayabileceğini gösterdiğini bildirdi.

Florence Nightingale Hastaneleri Nöroşirürji Bölümü Genel Koordinatörü Prof. Dr. Cengiz Kuday, beyin tümörlerinin en çok korkutan tümörler arasında başı çektiğini belirterek, son dönemlerde artan araştırma ve makalelerin cep telefonunun masum olmayabileceğini gösterdiğini bildirdi.

Prof. Dr. Kuday, yaptığı yazılı açıklamada, araştırmaları n sonucunda, her yıl binlerce kişinin beyninde tümör tespit edildiğini ve bazı hastaların da bu nedenle hayatını kaybettiğinin görüldüğünü belirtti.

Günümüzde neredeyse herkeste bulunan mobil telefonların, beyin tümör üne neden olup olmadığı konusunda pek çok araştırma yapıldığını ifade eden Kuday, Türkiye'de beyin tümörü tespit edilen vakaların rakamsal karşılığının net olarak bilinmediğini, ancak Amerika'da her yıl 40 bin kişinin bu sorunla karşı karşıya geldiğini kaydetti.

Kuday, beyin tümörleriyle radyo frekansları arasındaki bağlantıyı göstermeye yönelik ilk çalışmaların, radyo-telefon tamir teknisyenleri üzerinde yapıldığını ifade ederek, açıklamada şu görüşlerine yer verdi:

"Ancak, kişi sayısının yeterli seviyede olmaması nedeniyle somut bir sonuç elde edilememiştir. Cep telefonları elektromanyetik dalgaları alan ve yayan düşük güçlü cihazlardır. Bu teknolojik nimetin kullanımı sırasında düşük yoğunluklu elektromanyetik radyasyona maruz kalınıyor. Cep telefonları, temel olarak, televizyon dalgalarından biraz yüksek, mikrodalga fırınlardan biraz daha düşük frekans aralığındadır. Çalışma güçleri yaklaşık 1 watt civar ındadır. Telsiz telefonlar ise oldukça düşük frekansta olup, cep telefonu olarak kabul edilmemektedir."

"CEP TELEFONLARI BAZ İSTASYONLARIYLA İLETİŞİM HALİNDE"

Cep telefonlarının baz istasyonlarıyla iletişim halinde olduğuna değinen Prof. Dr. Cengiz Kuday, maruz kalınan radyasyonun da cihazın gücüne bağlı olduğunu belirtti.

Prof. Dr. Kuday, baz istasyonundan gelen sinyalin, telefon tarafından güçlendirilerek tekrar istasyona iletildiğini vurgulayarak, istasyona olan uzaklığın ve araya giren engellerin cihazın daha fazla güç harcamasına sebep olduğuna işaret etti.

Baz istasyonlarından yayılan elektromanyetik radyasyonun, yüksek enerji hatlarından yayılan radyasyonla eşit kabul edilebilir olduğunu bildiren Kuday, şöyle devam etti:

"Radyo frekans sinyalleri, yüksek enerji hatlarının yaydığı radyasyon, gama ışınları ve X ışınları, elektromanyetik radyasyon dalgaları yelpazesi içerisindedir. En önemli farkın, X ışını ve gama ışınlarında iyonize edici etkinin olmasıdır. Bu etki hücrelerde kanser oluşumuna neden olabilir. Aynı zamanda hedef dokularda ısı artışına sebep olmaktadırlar. Cep telefonlarıyla yapılan çalışmalarda, beyin üzerinde oluşan lokal ısı artışı yakla şık 0,1 derece civarındadır. Her ne kadar ısı artışı az bulunsa da bazı bilim insanların ın yaptıkları çalışmalarda, ısı artışı oluşturmayan mikro dalga fı rınlarda bile risk oluşabileceği ileri sürmektedir. Belirli dalga boylarında elektromanyetik alanların, uyku bozukluklarına, baş ağrısına ve EEG değişikliğine sebep olduğu tespit edilmektedir. Bazı çalışmalarda bu dalgaların, DNA üzerinde etkisinin olduğu söylense de çalışma tekrarlarında doğrulama yapılamıyor."

"UZUN DÖNEMDE KANSER OLASILIĞINI ARTIRIYOR"

Prof. Dr. Cengiz Kuday, 1996 yılında Dünya Sağlık Örgütü önderliğinde başlatılan ve 13 ülkenin katıldığı "İnterphone" çalışmasının, 2005 yılında bitirildiğini, ancak araştırmanın sonuçlarının halen parça parça yay ınlandığını bildirdi.

Katılan ülkelerin farklı konuları incelediği çalışmalarda, beyin tümörleri arasında özellikle "meningiom", "akustik nörinom" ve "gial tümör" oluşumunda cep telefonunun etkisinin saptanmaya çalışıldığını ifade eden Kuday, şunları kaydetti:

"İskandinav kökenli çalışmalarda uzun dönem (10 yıl) kullanımlarda akustik nörinom ve meningiom ihtimalinde artış görülmüştür. İsrail kökenli çalışmada parotis bezi kaynaklı tümörlerde artış görülmüştür. Yaşayan hücreler üzerindeki araştırmalarda, düşük yoğunluktaki elektromanyetik radyasyonda, özellikle ısı şok proteinlerin ortaya çıkışı, olası kanserojen etkiden sorumlu tutulmaktadır. Son dönemlerde yapılmış bu araştırmalar, yayınlanan makaleler, cep telefonunun sanıldığı kadar masum olmayabileceğini gösteriyor. Düşük yoğunluklu elektromanyetik radyasyona özellikle uzun dönem ve uzun süre maruz kalmanın kanser ihtimalini artırabileceği saptanmıştır. Temel olarak teknolojiyi kullanırken muhtemel riskler göz önüne alınmalıdır."

Manşetler

DUYURU-4