Cansuyu Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği Dış İlişkiler Koordinatörü Bilal Değirmenci: "2022'de Afganistan'da 24 su kuyusu açtık. Toplamda 25 bin Afganlı kardeşimizin içilebilir temiz suya erişimlerini sağlamış olduk"
Cansuyu Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği Dış ilişkiler Koordinatörü Bilal Değirmenci, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Afganistan'da yürüttükleri projelerden birinin de temiz su kuyuları olduğunu anlattı.
Değirmenci, "Afganistan’da iki ayaklı bir planlama yaptık. İlk ayağında haziran ayında 10 su kuyumuz tamamlandı. Kasım ayı itibarıyla inşaatı tamamlanan 14 su kuyusunun kontrollerini ve açılışlarını gerçekleştirdik. 2022 yılı içerisinde 24 su kuyusu açtık. Toplamda 25 bin Afganlı kardeşimizin içilebilir temiz suya erişimlerini sağlamış olduk." dedi.
Dünyada içilebilir suyun pek çok noktada kısıtlı olduğuna dikkati çeken Değirmenci, şöyle devam etti:
"Sandığımızdan çok daha fazla ihtiyaç var. Bugün dünya üzerinde her dört insandan birinin temiz, içilebilir suya erişimi yok maalesef. Bu sadece Afrika ile kısıtlı değil. Asya’da da pek çok ülke böyle. Afganistan son yıllarda pek çok insani krizin yanında içilebilir temiz su anlamında da cidden muhtaç bir ülke. Şu an çalıştığımız, bulunduğumuz bölgeler, ülkenin coğrafi olarak Güney Türkistan diye adlandırılan kuzey bölgeleri. Başkent Kabil ve civarı yerlere göre daha ücra bölgelerindeyiz. Daha az sayıda sivil toplum kuruluşları veya uluslararası kuruluşların çalıştığı bölgeler. Biz projemizin ilk ayağında Takar vilayetinin üç farklı bölgesinde 10 su kuyusu açmıştık. Bu ikinci ayağında ise Cüzcan vilayetinin Akça İlçesinde üç köyünde birer su kuyusu açtık. Ardından Kunduz Vilayetinin yine merkeze bağlı 7 köyünde birer su kuyusu açtık. Sonrasında Takar’ın Ruslak ilçesinde üç köyünde birer su kuyusu açtıktan sonra bir tane de merkeze bağlı bir köyde su kuyusu açarak 14 su kuyumuzun açılışlarını tamamladık."
Afganistan'daki bazı bölgelerde suyun içilecek temizlikte olmadığına vurgu yapan Değirmenci, "Afganistan’da seyahat ederken bazen yüzey sularının olduğunu veya köylerin içerisinden kanalların geçtiğini görebilirsiniz. Ancak maalesef bu sular içilebilir temizlikte değil. Herhangi bir altyapı veya şebeke imkanı yok. Oldukça maliyetli projeler. Bu yüzey suları kullanıldığında çocuklar başta olmak üzere pek çok hastalık, bazen de salgınlar ortaya çıkıyor." ifadelerini kullandı.
İçme sularının atık sularla karışarak kirlendiğini ve kullanılamaz hale geldiğini söyleyen Değirmenci, "Bu coğrafyada her yıl binlerce insan içilebilir temiz suya erişemediği ve kontamine suları kullandığı için bundan kaynaklanan hastalıklar sebebiyle çok ciddi hastalıklar yaşıyor veya hayata veda ediyor. Dolayısıyla bu su kuyusu projeleri sadece insanlara suya kavuşmalarını sağlamıyor, aynı zamanda sağlık anlamında önleyici proje oluyor." dedi.
Değirmenci, açılan kuyularla birçok hastalığın önüne geçildiğine de işaret ederek, "Biz bu kuyuları yüzey sularının altına inecek şekilde artezyen derinlikte projelendiriyoruz. Mesela bu tarz ülkelerde şu an bulunduğumuz Afganistan’ın Tacikistan sınırına yakın Vuslak ilçesinde Vahdet Abat köyündeyiz. Bu köy ve civar bölgelerde minimum derinliğimiz 50 metre. Bundan daha derin kazmadan da suya erişebilirsiniz. Ancak bu sular hem yüzey sularıyla karıştığı için hem kontamine olabiliyor hem de tuzluluk oranları yüksek olabiliyor. Bu durumda hastalıkların yayılmasına neden olabiliyor." değerlendirmesini yaptı.
Kuraklık nedeniyle de bazı kuyularda suyun çekildiğini anlatan Değirmenci, "Dolayısıyla yeterli derinlikte açtığınızda hem içilebilir temiz suya erişebiliyorsunuz hem de kuraklıklara dayanıklı uzun yıllar hizmet edecek su kuyusu açıyorsunuz. Son aşamada teknik kontrollerini sağlıyoruz." diye konuştu.
Değirmenci, suyun Dünya Sağlık Örgütünün belirlediği aralıklara uyup uymadığını kontrol ettikten sonra kuyuları açtıklarını ifade ederek, sözlerini, "Bunların video görüntülerini alarak tüm bağışçılarımıza tek tek paylaşmaya, işin şeffaflığına oldukça dikkat ediyoruz." diye tamamladı.