Çalışan annenin suçluluk duygusu

Doğum izni biten ve işe geri dönmek zorunda kalan anneleri, yeni bir süreç bekliyor. En yoğun yaşanılan duygu, 'suçlu hissetmek', dozu değişse de her anne de görülüyor.

Anadolu Sağlık Merkezi’nden uzman psikolog Aylin Sezer, "Bebeğin ekonomik olarak aileye yeni sorumluluklar getirdiği bir gerçek. ‘Çocuğumun daha iyi şartlarda yetişmesi ve geleceği için çalışmak zorundayım’ diye düşünmek, bu gerçekliğin farkında olmak suçluluk duygunuzu hafifletecektir" diyor.

DOĞUM SONRASI ANNENİN HALE?

İyileşme ve normal hayata dönmekten söz edilirken, daha çok üreme organlarının iyileşmesine, fiziksel uyuma odaklanılır. Bu bakış açısı, annenin yaşadığı psikolojik ve sosyal değişiklikleri göz ardı eder. Gebelik ve doğumla, kadın vücudunda yaşanan fiziksel değişimlerin geri dönmesi yaklaşık altı hafta sürer. Fakat bu süre, anne olmaya geçiş, eşle ilişkideki değişiklikler, gebelikle bırakılan sosyal ve mesleki faaliyetlere tekrar başlamak için yeterli değil. Çalışmalar, kadınların doğum sonrası altı ay içinde fiziksel toparlanmaya ek olarak psikolojik ve sosyal olarak da gebelik öncesi duruma gelmeye başladıklarını gösteriyor. Bebeğin fiziksel ve duygusal gelişimi için önemli olan emzirme sürecinin de en az altı ay olması bu noktada önemli.

ANNE-BEBEK İLİŞKİLERİ?

Annenin bebeğini bir bakıcıya bırakıp işine devam edebilmesi için gereken süre anne ve bebeğe göre değişkenlik gösterebilir. Bu süreçte, annenin işe dönüşü, dolayısıyla bebeğinden ayrılmayı nasıl anlamlandırdığı, nasıl yaşadığı önemli. Anne yoğun suçluluk duyguları içindeyse veya bebeğin bakımının getirdiği tükenmişlikle baş edeme- diği için işe döndüyse, evde geçirilen süre ne olursa olsun, her ikisinde de sağlıklı bir ayrılma sürecinden söz edemeyiz. Ayrıca annenin bebeğini emanet edeceği kişiye güvenebilmesi, o kişiyle iyi iletişim içerisinde olmasına dikkat edilmeli.

Bebeğin psikolojik gelişimi göz önünde bulundurulduğunda da, anne figürünün oluşmasının öneminden bahsediyoruz. Annenin fiziksel olarak orada bulunmasa da akşama gelecek olduğunu hissetmesi önemli. Annenin yokluğunun, kayıp veya terk edilmek  anlamına gelmediğinin bebek tarafından içselleştirilmesi gerekiyor. Böylece bebek annesinin dönüşünü bekler, onunla geçirdiği vakitten zevk alır.

NASIL BİR İLİŞKİ OLMALI?

Annenin işe dönmesi ve evden ayrılması hem anne hem de bebek için zor bir süreç. Bunun için evden ayrılmanın adım adım gerçekleştirilmesi önemli. Bebeğe bakacak kişinin, anne işe geri dönmeden bir hafta önce eve gelmeye başlaması, anne ve bebekle vakit geçirmesi, bebeğin annenin yanında bakıcıya alışması, annenin bakıcıyı bebeğiyle ilişkide gözlemleyebilmesi adına önem taşıyor. Mümkünse ilk birkaç hafta işe haftada üç gün gitmek veya daha erken saatte çıkmak her iki tarafı da duygusal olarak daha iyi hazırlar. Annenin bebeği emzirmeye devam etmesi, işteyken sütünü pompayla çekmesi, hâlâ ‘bağlı’ olduklarını hissettirir.

Gün sonunda bebeğiyle ilgilenmeye başlamadan önce yeni annenin kendine 5-10 dakikalık bir zaman ayırması, bebekle ilgili görevlerin eşler arasında dönüşümlü yapılması, ev ve işteki taleplerin belirlenip dengelenmesi, anneye bu süreçte destek olacaktır.

İşe giderken, birçok anne, bebeğinin üzüleceğine inanarak onunla  vedalaşmadan, bebek uyurken gitmeyi tercih eder. Ancak bu bebeğin, ayrılık karşısındaki tepkisini ifade edememesine yol açabilir. Annenin vedalaşarak ayrılması, bebeğin   kendini güvende hissetmesine yardımcı olur.

ZAMANIN ÖNEMİ BÜYÜK?

Uzmanlar, çocukla geçirilen zamanın kaliteli olmasına dikkat edilmesini tavsiye ediyor. Bütün gün evde çocuğunla vakit geçiren ama ruhsal sağlığı yerinde olmayan anneler var. Bunun yanı sıra bütün gün çalışıp, eve geldiğinde çocuğuyla az ama kaliteli zaman geçiren anneler de var. Araştırmalar, sağlıklı ilişkinin kurulması için 'nitelikli zaman' kriterlerine uymak gerektiğinin altını çiziyor.

Manşetler

DUYURU-4