Büyükada yakınlarında yaz kış jet-ski üzerinde dolaşan Doğan Şahin, 75 yaşında by-pass ameliyatı olduktan sonra Marmara Denizi'ni bir uçtan diğerine yüzerek geçti. Doğan Bey'in amacı kendisi gibi by-pass yaptıran hastalara moral verebilmekti..
Marmara Denizi'ni kulaçlarıyla aşan Doğan Şahin, by-pass ameliyatından sonraki hayatını anlattı:
* Şu anda 78 yaşındayım. 1961 yılında adımı Türk spor tarihine 'Marns Fatihi olarak yazdırdım. Yüzmeyi jet-ski yapmayı çok severim. Kimse beni tutamazdı, kışın bile yapardım. Aslında hâlâ yapıyorum; Büyükadaya'ya vapurla gelenler beni görmüştür. Bana 'jet-ski'li dede' derler...
BEN HASTA OLMAZDIM
* 1996 yılında Amerika'da bypass ameliyatı oldum, iki damarım birden değişti. Ameliyat olmadan bir hafta önce kış ortasında jet-ski yapıyordum. "Nasıl yani, ben jetski yapıyorum, hasta olamam" dedim doktora. Ama oluyormuş işte!
* Ameliyattan sonra duramadım. By-pass'tan 4 ay sonra nisan ayında tekrar jet-ski'ye devam ettim. 'Soğuk suya dikkat et, şok yapar' dediler. Nisanda suya düştüm. Su buz gibiydi. Baktım ölmedim, devam ettim yapmaya
* Hâlâ çalışıyorum. Emekli olmayı düşünmüyorum. Yazları Büyükada'da, kışın İstanbul'da yaşıyorum. Şimdi her akşam işten eve gidiyorum. Jet-ski ile turluyorum. Bazen denize de giriyorum.
* Bir amacım vardı; bypass'tan sonra hayatın normal sürebileceğimi herkese göstermek istiyordum. Olimpiyat Komitesi'nde Prof. Dr. Bingür Sönmez'le tanıştım. "Neden olmasın' dedik. Dragos'tan denize çivileme atlayıp Büyükadaya'ya yüzerek gitmek istiyordum. Yedi kilometrelik mesafeydi ve açık denizde yüzmem gerekecekti.
* Kızım Nazlı İmre, torunlarım bu denemeden vazgeçmem için bana yalvardılar. Ailem de destek değil, köstek oldu. Ama ben yılmadım.
* Doktorum beni izliyordu. Asıl antrenmanlarda yoruldum. Aylarca tek başıma kulaç attım. Sonra hazırlıklarımız tamamladı.
* Yanımda Bingür Hoca vardı. Sandalın içinde beni takip etti, o da güneşin altında az yorulmadı. Saatlerce kürek çekti.
HER ŞEYİ YAPABİLİRSİNİZ
* Saat başı Bingür Hoca'nın elinden çay içerek yüzmeye devam ettim. Güneşin altında kulaç sallamak kolay değildi. Kafamda bir yerde 'ya kramp girerse' diye bir korku vardı.
* Ani hareketlerden sakındım. Suya girmeden tansiyonum ölçülmüştü. Ne kadar istemeseler de kızım ve torunlarım yalnız bırakmadı.
* 7 kilometreyi 3 saat 40 dakikada tamamladım. Büyükadaya'ya çıktığımda sanıyorum bütün 'bypass'lılara 'Her şeyi yapabilirsiniz, hayata devam' mesajı verdim.