Memur-Sen Bursa İl Temsilcisi Numan Şeker, kamudaki görevden almalara ilişkin "Açığa alma işlemlerinin bir ihtiyati tedbir olduğu, ilgili makamlarca suç unsuru bulunulup bulunulmadığı araştırıldıktan sonra suçsuz bulunan kamu görevlilerinin mahrum bırakıldıkları haklarıyla birlikte görevine iade edileceğinin bilinmesi gerekmektedir." dedi.
Memur-Sen Bursa İl Temsilcisi Şeker, düzenlediği basın açıklamasında yaptığı konuşmada, millet iradesine karşı girişilen darbenin hazırlanmasında ve uygulamaya konulmasında rol alan kişilerin kamu görevlisi olmasının, kamu yetkisine, otoritesine yön veren bürokratik makamlarda bulunmasının oluşturacağı muhtemel risklerin izale edilmesinin devletin vatandaşlarına yönelik sorumluluklarının başında geldiğini söyledi.
Bu kapsamda, Bursa'daki Orhangazi Üniversitersi'nin Bursa Teknik Üniversitesi'ne devredildiği belirten Şeker, şöyle konuştu:
"Bazı kamu kurumları, FETÖ ile mücadele etmek yerine hesap görmek istediği kişileri görevden uzaklaştırma, masum insanları tabelaya yansıtma, kamuoyuna paralelle mücadele yapıyor numarası yaparak, paralel olmadığı açıkça bilinen masum insanları idari tasarruf adı altında bu nazik dönemde görevden uzaklaştırarak, 'itibar suikastı' yaparak, kendi kişisel hesabını, milletin hesabının üstünde tutmuştur. Paralel ihanet çetesinin tüm uzuvlarının koparılması, tüm uzantılarının sökülüp atılması, hakkın teslim, adaletin tesis edilmesi gereken bu dönemde şahsi hesaplarını görmek için bulanık suda ava kalkışmış, süreci zehirlemiş, verilen mücadelenin mukaddesatına zarar vermiştir. Tekinsiz zamanlardan geçtiğimiz bu süreçte tüm kamu kurum idarecilerinin, milletin ortaya koyduğu direnişin hakkı için, aziz şehitlerimizin dökülen kanı için, kurumlarının düşmemesi adına sabaha dek çarpışan kuvvetlerimizin hatırı için bu vatan savunmasına destek olmalıdır."
Şeker, "Bursa'da sağlık alanında 140, Çalışma ve Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığına bağlı kurumlarda 156, İl Müftülüğünde 7, Bursa Teknik Üniversitesi'nde 8 ve Bursa Büyükşehir Belediyesinde 25 kişinin açığa alındığını belirtti.
Bursa'da 898 eğitim çalışanının açığa alındığını dile getiren Şeker, şunları kaydetti:
"Alınan karar kapsamında, açığa alma işlemlerinin bir ihtiyati tedbir olduğu, ilgili makamlarca suç unsuru bulunulup bulunulmadığı araştırıldıktan sonra suçsuz bulunan kamu görevlilerinin mahrum bırakıldıkları haklarıyla birlikte görevine iade edileceğinin bilinmesi gerekmektedir. Bu konuda çok şikayetler geliyor. Uzaktan yakından paralel çeteyle alakası olmayan, tanıdığımız çok değerli arkadaşlarımız açığa alınabiliyor. Gider ayak birilerini ihbar ederek, suçlu göstererek, 'Ben gidiyorum, benden sonrası tufan' mantığıyla giderken birçok kimseyi yanında götürdüğünü ve bu şekilde suçsuz isimlerin ortaya çıktığını görüyoruz. Bununla ilgili sendika olarak çok ciddi çalışamalar yapıyoruz. Bu ayıklama ve cezalandırma süreçleri işletilirken delil, belge ve kati bilgiler ışığında hareket edilmeli, subjektif yaklaşımlardan, duyumlardan, kişi inisiyatifine dayalı değerlendirmelerden uzak durulmalı, masum insanlar her ne şekilde olursa olsun mağdur edilmemelidir."
Eski Bursa Valisi Şahabettin Harput ile eski Emniyet Müdürü Ali Osman Kahya'nın gözaltına alınmasına da değinen Şeker, "Biz, o süreçte bazı şeyleri anlıyorduk. Bu paralel yapının çok küçük bir toplantısı oluyordu. Bir bakıyorduk ki Harput, bütün avanesiyle orada. Çok basit bir toplantı, neden vali buraya katılıyor; bir gövde, güç gösterisine dönüştürülüyordu bu işler. Şimdi hak yerini buluyor. Siyasetçiler, kiminle çalışacağını çok iyi belirlemeli. Yarın 'Eyvah yanımda yaverim, emir subayım terör örgütü çıktı' dememek için bundan sonra yapılacak bütün atamalar, görevlendirmeler çok titizlikle yapılmalı." ifadelerini kullandı.