Doğru hasta seçimi ve doğru teknikle yapılan obezite ameliyatları, fazla kilolar yüzünden kabusa dönen hayatları pembe bir rüyaya çevirebilir mi? Prof. Dr. Mehmet Ali Yerdel; tıp dünyasında hâlâ tartışılan, eleştirilen ve kafalarda soru işareti yaratan ameliyatlar hakkında bilgi verdi ve hastaların hayatlarında yaşanan değişimleri anlattı:
BASINÇ ÇORAPLARI
Pek çok ameliyattan önce hastalardan özellikle kilo vermeleri isteniyor. Bu ameliyata girenlerin aşırı şişman olmaları risk taşımıyor mu peki?
Her şeyden önce aşırı kilolu olmak; bacak toplardamarlarının içinde pıhtı oluşması olarak tanımlayabileceğimiz ve çok korktuğumuz bir duruma olan yatkınlığı artırıyor. Genel anestezi yapılması da ayrı bir risk faktörüdür. Ancak bu konuda iyi bir haberimiz de var. Elimizdeki 'heparin' adlı bir ilacın dikkatli bir biçimde kullanılmasıyla ve bacaklara direkt olarak uygulanan özel basınç çorapları sayesinde, bu pıhtı oluşumu riski çok ciddi biçimde azalıyor. Ayrıca ekibin deneyimli olması da riski anlamlı derecede düşürüyor. Ameliyat süresinin kısa tutulması ve hastaların bir an önce ayağa kaldırılıp yürütülmeleri de riskin azaltılması açısından büyük önem taşıyor. Açıkcası bugüne kadar gerçekleştirdiğimiz 600 olguda henüz bir pıhtı sorunu ile karşılaşmadık.
Ameliyatlara özel başka riskler var mı?
Önemle bilinmesi gereken konu şu; morbid obezitenin kendisi de ölümcül bir hastalıktır ve bu nedenle tedavide uygulanan girişimlere ait kâr-zarar oranının hastalar tarafından iyi anlaşılması gerekmektedir. Ameliyattan önce karşılaşılabilecek bütün riskler hasta ile en ince ayrıntılarına kadar paylaşılamalıdır. Morbid obezite hayati bir problem olduğundan, hastanın ameliyat olarak aldığı risk son derece kabul edilebilir bir düzeydedir. Erken dönemde en çok korkulan komplikasyonlar; kesilme ve kapatılma hatlarından kanama ve kaçak olmasıdır. Bunların oluşmasını engellemek için ne kadar çaba harcansa da, yine de yüzde 1-2 oranında bunun gibi durumlar yaşanabiliyor. Aslında bu kesinlikle bir hata değil tamamen komplikasyondur. Ameliyat sonrası bu durumlar oluşsa bile, mühim olan sorunu erken dönemde fark etmek ve gereken düzeltici müdahaleleri anında yapmaktır.
SARKMALARA KARŞI ESTETİK CERRAHİ
Ameliyat sonrasında aşırı kilo verilmesine bağlı olarak cilt sarkmaları olabilir. Bu durumda devreye estetik cerrahi giriyor. Yani aslında süreç ameliyat olmakla bitmiyor. Hem diyet desteğinin yapılması hem de ortaya çıkabilecek problemlerin erken fark edilip tedavi edilmesi gerekiyor.
ÖLÜMCÜL RİSK ORANIMIZ SIFIR
Ameliyatlarda kabul edilebilir ölümcül cerrahi risk oranı nedir?
Yüzde 0.4'tür. Şu gerçek unutulmamalıdır; morbid obezite ölümcül bir hastalıktır. Morbid obezler tedavi edilmezlerse, yaşıtlarına göre 10-15 yıl erken ölürler. Dolayısı ile ameliyat sırasındaki yüzde 0.4'lük risk kabul edilebilir bir orandır.
HİÇBİR HASTA ÖLMEDİ
Başka bir örnekten hareketle anlatırsak; kalp by-pass'ı ameliyatlarında, Amerika'da kabul edilebilir ölümcül risk oranı yüzde 2'dir. Ameliyat yapan merkezde yüzde 4-5 oranında ölüm oluyorsa, orasını kapatıyorlar. Dolayısı ile hangi ameliyattan bahsedersek bahsedelim; mühim olan, o ameliyat için evrensel boyutta kabul edilen risk oranını aşmamaktır. Kendimizden örnek verirsek; 600'ü aşkın bariatrik cerrahi olgusunun hiçbirini kaybetmedik. Yani şu anki ölümcül cerrahi risk oranımız yüzde sıfır.
DİZ RAHATLIYOR, DİYABET ORTADAN KALKIYOR VE HİPERTANSİYON GERİLİYOR
Obezite ameliyatları sonrasında neler düzeliyor? Hangi riskler ortadan kalkıyor, hastaları başka neler bekliyor?
Hastaların tamamına yakını çok ciddi bir biçimde kilo veriyor.
Diyabetik durumları mutlaka geçiyor, hipertansiyon geriliyor.
Bacakları ve özellikle dizleri, hatırı sayılır bir yükten kurtuluyor.
Uyku apnesi gibi bir dizi başka problem düzeliyor.
Psikolojik olarak da adeta mutluluk aşısı yapılmış gibi oluyorlar.
En önemlisi ise tüm bu düzelmelere bağlı olarak hastalarımızın ömrü oldukça uzuyor.
Öte yandan uzun dönemde bariatrik cerrahi sonrasında bazı problemler ortaya çıkabiliyor. Tüp mide ve mide by-pass'ı ameliyatı sonrasında; çok nadir de olsa, birleştirme ve kesilme hatlarında darlık gelişebiliyor. Bu durumların teşhisi ve tedavisi çok zor değildir; endoskopik balonlarla bu darlıklar genişletilebiliyor. Nadir olarak bu düzeltmeler için yeniden cerrahi müdahale gerekebiliyor.
ATEŞ YÜKSELİYORSA KOMPLİKASYON OLABİLİR
Ameliyat sonrası ortaya çıkan komplikasyonlara nasıl müdahale ediyorsunuz?
Kanamalara zaman zaman endoskopik, nadir olarak da laparoskopik girişimlerle müdahale etmek gerekebiliyor. Kaçak konusuna gelince, bunun bir an önce anlaşılması hayati önem taşıyor. Dolayısı ile tüm hastalarımızı ameliyat sonrası çok yakın takibe alıyoruz. Nedeni belli olmayan ateş ve karın bölgesinde yaşanan sorunlar, bizim için alarm niteliği taşıyor. O zaman derhal müdahale ediyoruz. Bu kaçak sorununu 600 hastamızın sadece ikisinde yaşadık ve ameliyatsız yöntemlerle de tedavi ettik. Özel bir müdahale gerektiren kanamamız ise hiç olmadı. Pıhtı oluşumu da yaşanmadı. Yani tüm sonuçlarımız, dünyada bu konuyla uzmanlaşmış diğer merkezlerin verileriyle benzer düzeylerde.
ESRA TÜZÜN