Botoks sonrası ölüme ilişkin davada sanıkların yargılanmasına devam edildi

İstanbul Beylikdüzü'nde bir güzellik merkezinde yaptırdığı botoksun ardından hayatını kaybeden Kübra Boyraz'ın ölümüne ilişkin 4 sanığın yargılandığı davada, Adli Tıp Kurumu İhtisas Kurulundan istenen yazı dosyaya gönderildi.

Adli Tıp Kurumu İhtisas Kurulu, maktule uygulanan işlemin steril koşullarda geçekleştirilmediğini, komplikasyon yönetimi iyi yapılmadığı için tıp kurallarına uyulmadığını ve tıbbi uygulama hatası olduğunu belirtti.

Büyükçekmece 13. Asliye Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmaya, tutuksuz yargılanan sanıklar katılmadı. Duruşmada tarafların avukatları hazır bulundu.

Hakim, Adli Tıp Kurumu İhtisas Kurulunun olayla ilgili görüşünün yer aldığı yazının dosyaya gönderildiğini belirtti.

Adli Tıp Kurumu İhtisas Kurulunun yazısında, kalça hacmini artırma isteğiyle ilgili yere başvuran hastaya enjeksiyon yoluyla dolgu işlemi yapıldığı belirtilerek, yüksek hacimli dolgu kullanılacağı için sterilizasyon koşullarına uyulması gereken operasyonun bu şartlara uygun bir merkezde yapılması gerektiği kaydedildi.

Kalçaya dolgu işleminin plastik cerrah, dermatolog ya da medikal estetik sertifikalı bir doktor tarafından yapılması gerektiği vurgulanan yazıda, sanık doktor Öner Özsoyeri'nin medikal estetik sertifikasına sahip olup olmadığı ve işlemi doktor yaptıysa yetki dahilinde yapıp yapmadığının adli tahkikatla aydınlatılması, yetkinliğinin de bakanlığa sorulması gerektiği ifade edildi.

Yazıda, taraf ifadelerine göre aynı dolgu maddesinden 2 ay önce de yapıldığı, kalçaya uygulanan son işlem sırasında memeye de aynı maddeden enjekte edilmiş olabileceği dile getirilerek, enjekte edilen dolgu maddesinin adı, cinsi ve miktarı belirtilmediğinden insanlarda kullanılabileceği hakkında yorum yapılamadığı, yapılan işleme ve kullanılan ürünlere ait kayıt tutulmamasının eksiklik olduğu anlatıldı.

Otopsi sonrasındaki patolojik incelemede kanda ve dokuda yüksek düzeyde silisyuma rastlandığından enjekte edilen maddenin silikon içeren bir dolgu olduğunun kabul edilmesi gerektiği belirtilen yazıda, "İşlemin steril koşullarda yapılmaması, tıbbi kayıt eksikliği, komplikasyon olduğunun kabulü halinde komplikasyon yönetiminin iyi yapılamamasından dolayı işlemin tıp kurallarına uygun olmadığı ve tıbbi uygulama hatası bulunduğu oy birliği ile mütalaa olunur." denildi.

Duruşmada maktulün yakınlarının avukatı, rapordaki aleyhe hususları kabul etmediklerini ve sanıkların kusurlu olduğunu belirtti.

Sanıkların avukatları da müvekkillerinin suçsuz olduğunu savundu.

Mahkeme, Sağlık Bakanlığına yazı yazılarak, sanıklar Öner Özsoyeri ve Erdal Doğruya'nın doktor olup olmadığının ve medikal estetik sertifikalarının bulunup bulunmadığının bildirilmesini istedi.

Duruşma, eksikliklerin giderilmesi için ertelendi.

- İddianameden

Büyükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan iddianamede, ruhsatsız iş yeri işleten sanıklardan Öner Özsoyeri'nin pratisyen hekim olup, uzmanlık eğitimi ve sertifikasının bulunmadığı anlatılıyor.

İddianamede, maktul Kübra Boyraz'a sanık Öner Özsoyeri tarafından kalça dolgusu yapıldığı belirtilerek, 19 Eylül 2020'de bu iş yerine gelen Boyraz'ın saat 20.20 sıralarında baygın şekilde siteden çıkartıldığı, araçla ailesine teslim edildiği, evinde rahatsızlanması üzerine ailesi tarafından hastaneye kaldırıldığı, 20 Eylül 2020'de de hayatını kaybettiği vurgulanıyor.

İddianamede yer alan otopsi raporuna göre, maktulün kimyasal ve toksikolojik inceleme sonucunda kanında ve akciğer dokusunda silisyum tespit edildiği, kişinin ölümünün yağ embolisi (silisyum içerikli madde enjeksiyonunda ileri gelen) ve beraberinde gelişen komplikasyonlar sonucu meydana geldiği belirtiliyor.

Sanık Erdal Doğruya'nın "bilinçli taksirle ölüme neden olma", "diploması olmadığı halde hasta tedavi eden veya tabip unvanını takınma" ve "Sağlık Hizmetleri Temel Kanunu'na muhalefet" suçundan 5 yıl 8 aydan 17 yıla kadar hapisle cezalandırılması istenen iddianamede, sanık Öner Özsoyeri'nin de "bilinçli taksirle ölüme neden olma" ve "Sağlık Hizmetleri Temel Kanunu'na muhalefet" suçlarından 3 yıl 8 aydan 12 yıla kadar hapis cezasına çarptırılması talep ediyor.

İddianamede, sanıklar Bülent Bostancı ve Ömer Elmalı'nın ise "Sağlık Hizmetleri Temel Kanunu'na muhalefet" suçundan 1 yıldan 3 yıla kadar hapisle cezalandırılması isteniyor.

Manşetler

DUYURU-4