Bölgesel terlemeye dikkat

Sıcak ve fiziksel aktiviteler nedeniyle hepimiz terliyoruz. Ancak terlemenin de sınırı olmalı. Zira aşırı terlemek ciddi sorunlara yol açıyor.

Hastaları depresyona kadar sürükleyen bölgesel terlemenin altında yatan herhangi bir sağlık sorunu yok. Fakat tedavi edilmezse yaşam kalitesini bozuyor, kişiyi intihara bile sürükleyebiliyor. Bölgesel terleme ile ilgili sorularımızı Uzman Dr. Beyin ve Sinir Cerrahı Erkan Yıldırım'a sorduk:

- Bölgesel terleme neden oluşuyor, vücut bunu neden yapıyor?

Bölgesel terlemenin aslında mekanizması çok aydınlatılmış değil, sebebi çok bilinmiyor ama genellikle söylenen beyinde merkezi sinir sisteminde bir kimyasal deşarj oluyor. Hiçbir sebep yokken ortaya çıkıyor.

Bazen de aşırı sıcak, aşırı baharatlı, acılı yiyecekler tüketmek, soğan, sarımsak ve bazen de toplum önüne çıkmak, sunum yapmak, karşı cinsle veya herhangi bir kişiyle göz teması kurmak da bu tetiklemeyi başlatıyor. Heyecan da etkiliyor. Arkasından kimyasal deşarj oluyor ve bu deşarj sempatik sinirler dediğimiz sinirler boyunca ilerleyip bölgesi neresiyse o bölgedeki ter bezlerini uyararak onların aşırı ter yapmasına sebep oluyor. Bu nedenle de aşırı terleme oluyor.

- En sık hangi bölgelerde görülüyor?

Bizim en çok gördüğümüz eller, avuç içi, ikinci sıklıkta koltuk altı daha sonra kafanın tamamı, yüz, boyun ve daha az oranda da ayaklarda görülüyor.

- Tedavisi için ne yapılması gerekiyor ?

Genellikle ergenlik çağında daha şiddetleniyor ve gittikçe de artıyor. Çünkü kendi kendine geçen bir durum değil. Tedavide çoğunlukla hastalar önce dermatolojiye gidiyor. Daha sonra plastik cerrahiye. Dermatoloji çoğunlukla krem, losyon, alüminyum içeren preparatları kullanıyor. Uzun dönemli ve sürekli kullanılması gerektiği için hastanın uyumu çok iyi olmadığı zaman başarı düşüyor.

- Yani ilaç tedavisi kesin değil?

Hayır ilaç tedavisinin kesinliği yok. Bu ilaçların karaciğere toksit etkisi var. Hasta kullanmadığı zaman aynı şekilde yeniden ortaya çıkıyor. Bu ilaçlar nadiren de olsa terlemeye neden olabiliyor.

- İlaç tedavisi dışında kesin çözümü olan bir tedavi yöntemi var mı ?

Plastik cerrahi botoks uygulaması yapıyor. Bu botoksta daha çok koltuk altı terlemesinde etkili ama onu da 4 ile 6 ayda bir tekrarlamak gerekiyor. Birde işin içinde maddi boyutu var. Her seferinde ayrı bir harcama yapılıyor. Bizim yaptığımız işlemde bu sempatik zincirlere ya açık cerrahiyle göğüs kafesinin içine girerek ya da endoskopik cerrahiyle (kapalı) bir kamera bir aletle girip iki ayrı delikten 1 buçuk 2 santimetrelik girip, o sempatik zincirleri bulup, hangi bölgede terleme varsa o yöne göre seviyesini belirleyip klips koyuyoruz. Yani kesiyoruz ya da yakıyoruz. Ama hastalara bu anlatıldığı zaman hastalar genelde klips yöntemini tercih ediyor. Çünkü klips yönteminde ameliyattan sonra yan etkiler çok olursa yüzde 20-25 lik bir geri dönüş şansı var. Öbür yöntemde eğer keserseniz böyle bir geri dönüş yöntemi olmuyor. Çünkü bu ameliyattan sonra komplikasyon olarak bir reaktif terleme veya refleks terleme denen bir durum oluyor. Hastaların neredeyse yarısında var bu. Bunun çoğu aslında hafif olsa da bazı hastalarda ki yüzde 1-3 lük hastalarda şiddetli olabiliyor. Bu reaktif terleme çoğunlukla ya sırtta ya göğüs ön duvarında, çok nadir de kasıklarda olabiliyor. Eğer bu ameliyattan sonra çok şiddetli olursa hastalar klipsleri çıkartmak istiyor. Bunu tabii ameliyattan önce anlatıyoruz hastalara.

- Teri dışarı atmak iyidir, peki bu yapılan tedavinin vücuda bir etkisi var mı ?

Genel vücut terlemesine bir etkisi, faydası yok. Daha çok bu bölgesel terlemesi olan hastalarda o bölge ile ilgili seviyelerden müdahale yaparak tedavisini sağlıyoruz. Terleme zaten vücudun ısı regülasyon mekanizmalarının en önemlisi. Yani terlemezsek vücut ısısını düşüremez. Dolayısıyla vücut ısısı artarak çok ciddi sonuçlara neden olabilir. Ama aşırı terleme de belli bir miktarın üzerinde terleme de vücutta bazı elektroliklerin sodyum, potasyum, kalsiyum gibi kaybına sebep oluyor. Bu uzun dönemde düşük tansiyon anlamında hem kalbin çalışmasının ritminin bozulması anlamında eğer çok ileri düzeyde olursa onun için bu tür organik sonuçları da olabilir bu hastalığın. Sadece iş görüntüsel anlamda ve ya kozmetik anlamda değil. Bu tür organik ya da organ bozukluklarına sebep olacak sonuçlara gidebilir.

- Belirli bir yaş ortalaması var mı?

15-16 yaşlarda daha çok başlıyor. Zaten biz bu ameliyatı 16 yaşın altına pek önermiyoruz. Çok nadir de olsa bazı hastalarda gerileme olabiliyor. Çünkü o dönem ruhsal durum değişiyor, ergenliğe geçiyor ona bağlı stres sıkıntı da terlemenin sebebi olabiliyor. 16 yaşından sonra ergenlikle ilgili durumlar oturmuş oluyor. Eğer hala yoğun terleme devam ediyorsa, bunu biz hiperhidroz olarak ya da aşırı terleme olarak kabul ediyoruz.

- Bölgesel terleme sadece sıcak havalarda mı oluyor, yani belirli bir zamanı var mı ?

Bu hastaların hiçbir zamanı veya durumu yok. Her an olabilir, hiçbir sebep yokken olabilir ama dediğiniz gibi sıcak havalarla ve yenen yiyecekler artabiliyor. Çoğunlukla kendiliğinden olan bir durum. Ama bunun yanında psikolojik sorunlar varsa o da tetikleyebilir.

- Hastanın psikolojisini ne şekilde etkiliyor bu terleme, yani hasta ne hissediyor?

Hiperhidrozis tedavi edilmezse veya hastayı memnun edecek şekilde kontrol  altına alınmazsa depresyona kadar gidebilecek tablolara sebep olabilir. Terlemenin kendisi hastayı depresyona sokabilecek ve toplumdan elini ayağını çekmesine sebep olabilecek bir durum.

Çünkü hastaların çoğu yeni birisiyle tanışmaktan korkar veya tokalaşmak istemez. Çünkü bu terleme gerçekten çok ilginç. Normal vücut ısısında olan, sıcak bir terleme değil. Soğuk terleme. Soğuk olunca ter rahatsızlık yaratır. Hasta tokalaşmak istenmez, çoğunun ilk hamlesi elini silmek olur, ondan sonra tokalaşır ve hemen elini çeker. Çünkü terleme devam eder. Yani bu, kişinin sosyal ilişkilerini zedeleyebilecek seviyeye kadar gelir ve hasta kendini içe kapatır. İşe okula gitmek istemez, sınav olacakları zaman sınav kağıdı ter içinde, sırılsıklam kalır. Bu yüzden sınavlarını yapamaz hale gelir ve bunların hepsi toplumdan sosyal hayattan çekilmesine sebep olur.

- İlişkiler ciddi oranda zarar görüyor o zaman...

Kesinlikle. Arışı terleme karşı cinsle ilişkisini engelleyebilecek kadar ileriye gidiyor. Kişi ne kadar severse sevsin eşine ya da arkadaşına sarıldığın zaman rahatsız oluyor. Çünkü soğuk ter döküyor. Normalde sarıldığın zaman bir sıcaklık istersin, hissedersin, öyle değil. Vücut çok çabuk ısı kaybediyor. Üstünde soğuk su olması gibi. Yani hastaya dokunduğun, tokalaştığın zaman o soğuk teri hissediyorsun. Bu her iki taraf için de irritasyon. Ne kadar seversen sev o irritasyon oluyor ve iki tarafın ilişkisini bozuyor.

Kendisinden soğuyor bu sefer kişi, özgüven kaybı oluyor, hiçbir işe yaramadığını düşünüyor. Bir hastam aradı beni bir gün. Ordu’daymış "Şimdi düğündeyim" dedi. "Düğündesin bana ne iyi eğlen" dedim. "Hocam ben hayatımda ilk defa düğüne çıktım, siz beni baştan yarattınız" dedi. Halay çekebilmiş, el sıkışmış, bunlar çok önemli. Bir tane de Antalya’dan var. Turizmci çocuk yüz ve kafa terlemesi var. Geldi muayeneye, şöyle bir iki dakika göz teması kuramıyorsun, direk kızarmaya ve terlemeye başlıyor. Teri sil sil sil geçmiyor. O çocuk şimdi kaç senedir memnun ve işini yapıyor. Özellikle iletişimle olan meslek grupları için daha zor.

- Hastalara hangi tedavi şeklini önerirsiniz ?

Bizim yaptığımız işlemin klipsli ETS diye geçiyor, torakal sempatektomi ameliyatı endoskopik olarak kapalı yapılıyor. İşlem süreci çok kısa yani iki taraf için yaklaşık 1-1 buçuk saatlik bir işlem genel anestezi altında yapılıyor. Hastaların çoğu bir gece yatar en fazla, ertesi günü çıkabiliyor. Ama bu ameliyattan önce hastaların hepsinin cerrahi dışı tedavileri denemiş olmasını istiyorum. Her hasta için başarı oranı yüzde 95'in üzerinde. Hele el terlemesi için yüzde 99 gibi bir başarı var. 10-12 yıllık takiplerde bile çok memnun. Hala ilaç ve merhem kullanma ihtiyacı duymadan hayatlarını sürdüren kişiler var. 

- Ameliyat sonralarında en fazla ne gibi bir yan etki olabiliyor ?

Refleks terleme oluyor en fazla. Bu hastaların neredeyse yarısında görülüyor. Yüzde 90'ında hafif düzeyde yaşanıyor. Hastalar "Benim elim, yüzüm, ayağım kurudu, bu bana yeter" diyor. Onun için ameliyat sonucundan çoğu memnun.

Manşetler

DUYURU-5
EBELİK YÖNETMELİĞİ
HASTANE KOORDİNASYON KURULU YÖNETMELİĞİ