Böbrek nakli konforlu bir yaşam sunuyor
Ülkemizde yaklaşık 60 bin kişi son dönem böbrek yetmezliği nedeni ile takip ve tedavi ediliyor. Her yıl yaklaşık 6 bin kişinin bu gruba eklenmesi ile birlikte 2015 yılında ülkemizdeki son dönem böbrek yetmezliği hastalarının sayısının 100 bini aşması öngörülüyor. Böbrek yetmezliği ile ilgili bu ürkütücü tabloya engel olmanın yolu ise bilinçli ve tedbirli olmaktan geçiyor. Memorial Hizmet Hastanesi Organ Nakli ve Üroloji Bölümü’nden Op. Dr. Mert Altınel, böbrek naklinin önemi ve organ bağışı hakkında bilgi verdi.
Böbrek yetmezliğinin en etkili tedavisi böbrek naklidir
Organ nakli, bir insanın organlarının, organ yetmezliği yaşayan başka bir insana nakledilmesi olarak tanımlanır. Burada amaç, nakil yapılan organlarla organ yetmezliği yaşayan kişinin tedavi edilmesidir. Dünyada en sık uygulanan organ nakilleri; böbrek, karaciğer ve kalp nakilleridir. Bu üç nakli akciğer, pankreas, bağırsak izlemekte olup, son yıllarda yüz, kol ve bacak gibi nakiller de uygun hastalara yapılmaya başlanmıştır. En sık yapılan organ nakillerinden böbrek nakli, nakil yapılıncaya kadar uygulanabilecek tedavi açısından farklılık gösterir. Hastalar hemodiyaliz veya periton diyalizi ile böbrek nakli oluncaya kadar bekleyebilmektedir. Böbrek nakli olma şansı olmayan hastalar, diyaliz ile hayatlarına devam edebilirler. Kalp nakillerinde de kalp destek cihazları (suni kalp) kullanılarak, kalp nakline kadar hastanın hayatına devam etmesi sağlanabilir. Ancak karaciğer fonksiyonunun herhangi bir cihazla sağlanması mümkün olmadığından karaciğer yetmezliği geliştiğinde, nakil en kısa zamanda yapılmalıdır.
Yaşam süresi uzuyor
Son dönem böbrek yetmezliğinin en başarılı tedavi yöntemi böbrek naklidir. Böbrek nakli, hastalara diğer tedavi şekillerine göre (hemodiyaliz ve periton diyalizi) daha uzun yaşam sağlar. Hastalara daha uzun yaşam süresi sunmasının yanında, böbrek nakli hastaların hayat kalitesini de büyük oranda yükseltir. Hemodiyalizde hastalar haftada 3 gün 4 saat hemodiyaliz makinasına bağlı kalırlar. Bu hastaların haftada üç gününün neredeyse tamamen buna ayrılması anlamına gelir. Hastaların bir kısmı idrar çıkarmaz ve sıvı alımları kısıtlanmıştır. Böbrek nakli ise hastalara özgürce yaşayabilme, çalışabilme ve seyahat edebilme olanağı sağlar. Böbrek nakli hastaları istedikleri gibi sıvı alabilir ve spor yapabilirler. Böbrek nakli olmuş kadın hastalar hamile kalabilir ve çocuk sahibi olabilirler. Hemodiyalizden farklı olarak böbrek nakli hastalarının kan seviyesinde düşme nadir görülür. Bu sebeple hastalarda halsizlik ve kuvvetsizlik yakınmalarına sıklıkla rastlanmaz. Böbrek nakli hastalarının hastaneye yatırılma sıklığı da diyaliz hastalarından düşüktür. Böbrek nakli hastalara hem daha iyi bir yaşam sunar, hem de sağlık sistemini diyalizin ve diyalize bağlı komplikasyonların yüksek maliyetinden kurtarmış olur. Bu sebeple böbrek nakli, sürdürülebilir bir sağlık sisteminin kilit taşlarından birisidir.
Akraba olmayan kişiler etik kuruldan geçerek organ bağışlayabiliyor
Organ bağışı temel olarak iki kaynaktan gerçekleşir. Bunlardan birincisi kadaverik (canlı olmayan) vericilerden gelen organlardır. Canlı olmayan verici, beyin ölümü gerçekleşmiş ama vücut organlarının canlılığı devam eden verici olarak tanımlanabilir. Canlı olmayan vericilerin tüm organları nakil için kullanılabilir. Bu organların kullanılabilmesi için, kişinin ailesinin beyin ölümü gerçekleştikten sonra organları bağışlaması gereklidir. İkinci organ kaynağı ise canlı vericilerdir. Canlı vericilerden sıklıkla böbrek ve karaciğer nakilleri gerçekleştirilir. Böbrek nakillerinde kişinin böbreklerinden birisi, karaciğer nakillerinde ise bağışçının karaciğerinin bir kısmı nakilde kullanılır. Ülkemizdeki mevcut kanunlara göre, kişinin dördüncü dereceye kadar olan yakınları organ bağışlayabilirler. Daha uzak akrabalar ve akraba olmayan kişilerin organ bağışlama istekleri, her ilde Sağlık Bakanlığı tarafından kurulan Etik Kurul tarafından değerlendirilir. Bu Etik Kurul tarafından uygun görülen organ nakilleri, sağlık kuruluşları tarafından gerçekleştirilir. Organ nakillerinde son yıllarda büyük başarılara imza atılmasına rağmen organ bağışı ülkemizde halen istenen seviyenin çok altındadır. Ancak organ bağışının hayat kurtardığı unutulmamalıdır.