BM Genel Sekreter Sözcü Yardımcısı Farhan Haq, günlük basın toplantısında gazetecilerin sorularını cevapladı.
Haq, BM İnsani Yardım Koordinatörü Denise Brown'ın, Ukrayna'nın Herson kentindeki hastanede bir doktorun ölümü ve 5 sağlık görevlisinin yaralanmasıyla sonuçlanan "Rus bombardımanının kabul edilemez olarak nitelediğini" aktardı.
Sözcü Yardımcısı, Brown'ın savaş nedeniyle "hayatları paramparça olan insanlara hayati hizmetler sağlayanların bile hedef alınmasına" karşı verdiği tepkiyi paylaştı.
Son saldırının kurbanı olan doktorun "görevine başladığı ilk gün hayatını kaybettiğini" belirten Farhan Haq, Şubat 2022'de savaşın tırmanmasından bu yana Dünya Sağlık Örgütünün, Ukrayna'da sağlık hizmetlerine yönelik 1000'den fazla saldırı düzenlendiğini doğruladığını söyledi.
Haq ayrıca, BM İnsani İşler Koordinasyon Ofisinin, sivilleri korumak ve etkili soruşturma yapmak için uluslararası insani hukuk kapsamında "açıkça belirtilmiş yükümlülüklere saygı duyulması ve iddia edilen ciddi ihlallerin kovuşturulması" çağrısında bulunduğunu kaydetti.
Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenskiy, dün yaptığı açıklamada, Rus ordusunun sabah Kriviy Rig ve Herson kentlerinde apartmanları ve bir üniversite binasını vurduğunu, ölü ve yaralıların olduğunu bildirmişti.
Sınır Tanımayan Doktorlar örgütü tarafından saldırıyla ilgili sosyal medyadan yapılan paylaşımda, "Tıbbi bir tesise yapılan bu utanç verici saldırıyı kesin olarak kınıyor ve hayatını kaybeden doktorun ailesine başsağlığı diliyoruz." ifadesi kullanılmıştı.
- Tunus'un göçmen politikasına eleştiri
BM Genel Sekreter Sözcü Yardımcısı Haq, Tunus'taki göçmen, mülteci ve sığınmacıların Libya ve Cezayir sınırına sürülmesinden duyulan "derin endişeyi" paylaştı.
Haq, "Libya sınırında birkaç kişinin öldüğü, aralarında hamile kadınlar ve çocukların da bulunduğu yüzlerce kişinin yiyecek ve suya çok az erişimle son derece zorlu koşullarda mahsur kaldığı bildiriliyor." diye konuştu.
BM Mülteciler Yüksek Komiserliği ve Uluslararası Göç Örgütünün geçen hafta yaptığı çağrıyı hatırlatan Sözcü Yardımcısı, "Bu sınır dışı etme işlemlerine bir an önce son verilmesi ve sınırda mahsur kalanların korunabilecekleri ve yeterli suya erişebilecekleri güvenli yerlere acilen yeniden yerleştirilmesi çağrılarını yineliyoruz." ifadesini kullandı.
Haq, "statüleri ne olursa olsun" tüm göçmen, mülteci ve sığınmacıların, uluslararası insan hakları ve mülteci hukuku uyarınca, "insan haklarına tam saygı ve onurlu bir şekilde korunmaları ve muamele görmeleri gereğinin" altını çizdi.
Tunus, Avrupa Birliği fonundan 250 milyon avrodan fazla destek almasına rağmen, mülteci ve düzensiz göçmenleri Libya ve Cezayir sınırına yönlendirerek ülkeyi terk etmeye zorluyor.
Tunus'un, çölde kaderine terk ettiği ve çoğu savaş ve yoksulluktan kaçan sahra altı Afrikalılardan oluşan insanların görüntüleri bir süredir sosyal medyada paylaşılıyor.