BIO KOREA 2021'de Türk biyoteknolojik ilaç şirketleri konuşuldu

Cumhurbaşkanlığı Yatırım Ofisi Başkanı Ahmet Burak Dağlıoğlu, "Küresel çapta biyoteknolojik ilaç üretimi önemini hızla artırmaktadır...

Cumhurbaşkanlığı Yatırım Ofisi Başkanı Ahmet Burak Dağlıoğlu: "Küresel çapta biyoteknolojik ilaç üretimi önemini hızla artırmaktadır ve yakın gelecekte konvansiyonel ilaçların yerini alacağı öngörülmektedir. Türkiye de biyoteknolojik ilaç üretiminde yatırımcılar nezdinde yükselen bir yıldız olarak öne çıkmaktadır" - "Güney Koreli yatırımcıların biyoteknoloji alanındaki yetkinliklerinin ve ülkemize olan ilgisinin farkındayız. Bu ilginin ilerleyen dönemde somut yatırımlara ve iş birliklerine dönüşeceğine inanıyoruz" - Abdi İbrahim ve İlaç Endüstrisi İşverenler Sendikası Yönetim Kurulu Başkanı Nezih Barut: - "İlaç sektörüne biyoteknolojik ilaçlar yön veriyor. Tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de biyoteknolojik ilaç pazarı hızla büyüyor"

Cumhurbaşkanlığı Yatırım Ofisi Başkanı Ahmet Burak Dağlıoğlu, "Küresel çapta biyoteknolojik ilaç üretimi önemini hızla artırmaktadır ve yakın gelecekte konvansiyonel ilaçların yerini alacağı öngörülmektedir. Türkiye de biyoteknolojik ilaç üretiminde yatırımcılar nezdinde yükselen bir yıldız olarak öne çıkmaktadır." ifadelerini kullandı.

Cumhurbaşkanlığı Yatırım Ofisi'nden yapılan açıklamaya göre, Türkiye; Cumhurbaşkanlığı koordinatörlüğünde, İlaç Endüstrisi İşverenler Sendikası (İEİS)-Türkiye Biyoteknolojik İlaç Platformu destekleri ve 5 Türk biyoteknolojik ilaç şirketinin katılımları ile alanında düzenlenen en büyük uluslararası etkinlikler arasında yer alan Uluslararası Biyoteknoloji Fuarı ve Konferansı BIO KOREA 2021'e katıldı.

Bu yıl 15'incisi 9-11 Haziran'da Güney Kore'de gerçekleştirilen hibrit organizasyonda, tüm dünyadan çok sayıda firma ve ülke temsilcisi, biyoteknoloji alanındaki gelişmeleri paylaşmak, önemli ortaklıkların ilk adımlarını atabilmek ve ilgili eğitimlerden yararlanabilmek adına bir araya geldi.

BIO KOREA 2021 kapsamında bugün, çok sayıda izleyicinin katılımı ile Türkiye ülke paneli düzenlendi. Panelde, Cumhurbaşkanlığı Yatırım Ofisi'nin yanı sıra, biyoteknoloji alanında mevcut faaliyetleri ile öne çıkan Türk şirketleri Abdi İbrahim İlaç, Dem İlaç, Florabio AŞ, İlko İlaç ve Nobel İlaç üst düzey yöneticileri sunumları ile yer aldı.

Açıklamada görüşlerine yer verilen Cumhurbaşkanlığı Yatırım Ofisi Başkanı Ahmet Burak Dağlıoğlu, 100 yılı aşkın bir geçmişe sahip olan Türk ilaç sanayinin, günümüzde birçok küresel ilaç şirketine ev sahipliği yaptığını belirterek, şunları kaydetti:

"Türk sağlık sektörünün güçlü yönlerine odaklandığımızda; güçlü kamu sağlık politikaları, teşvikler, yatırım ortamını iyileştirici düzenlemeler, çevre ülkelerdeki pazarlara erişim için jeostratejik konumu ve 84 milyonluk nüfusumuz göze çarpmaktadır. Bugün Türkiye'nin sunduğu cazip yatırım fırsatlarını ve Türk ilaç sektörünün kabiliyetlerini Asya'nın en önemli sağlık sektörü etkinliklerinden olan BIO KOREA 2021 kapsamında düzenlediğimiz 'Avrupa ve Asya'yı Bağlayan Bölgesel Biyoilaç Merkezi' panelimizde 5 güzide ilaç şirketimizin de katkılarıyla tanıtma imkanı bulduk.

Küresel çapta biyoteknolojik ilaç üretimi önemini hızla artırmaktadır ve yakın gelecekte konvansiyonel ilaçların yerini alacağı öngörülmektedir. Türkiye de biyoteknolojik ilaç üretiminde yatırımcılar nezdinde yükselen bir yıldız olarak öne çıkmaktadır. Güney Koreli yatırımcıların biyoteknoloji alanındaki yetkinliklerinin ve ülkemize olan ilgisinin farkındayız. Bu ilginin ilerleyen dönemde somut yatırımlara ve iş birliklerine dönüşeceğine inanıyoruz."

Dağlıoğlu, bu süreçlerde Türk sağlık sektörü başta olmak üzere Türkiye'nin katma değerli üretimine ve gelişimine katkı sağlayan İlaç Endüstrisi İşverenler Sendikası'na, Türkiye Biyoteknolojik İlaç Platformu'na teşekkür etti.

- "Biyoteknolojik ilaçların ülkemizde geliştirilmesi ve üretilmesi kritik önem taşıyor"

BIO KOREA 2021'e katılarak Türkiye'yi temsil eden 5 ilaç şirketinden biri olan Abdi İbrahim'in ve İlaç Endüstrisi İşverenler Sendikası'nın Yönetim Kurulu Başkanı Nezih Barut da bu tarz etkinliklerin hem Türkiye'nin temsili hem de iş fırsatları açısından son derece önemli olduğunu vurguladı.

Biyoteknolojinin dünya ilaç endüstrisinde büyümenin ve gelişimin lokomotifi olduğunu belirten Barut, şu değerlendirmelerde bulundu:

"Özellikle son 10 yılda biyoteknolojik ilaçlar sayesinde birçok hastalığın tedavisi mümkün hale geldi. İlaç pazarındaki biyoteknoloji lehine dönüşümü gören tüm ülkeler, biyoteknolojik ilaçları toplum sağlığına sunabilmek adına yoğun çalışmalar yürütüyor. İlaç sektörüne biyoteknolojik ilaçlar yön veriyor. Tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de biyoteknolojik ilaç pazarı hızla büyüyor. Buna karşılık ülkemiz, biyoteknolojik ilaçlarda büyük oranda dışa bağımlı durumda.

Hastalarımızın biyoteknolojik ilaçlara daha kolay erişimini sağlamak, endüstrimizin rekabet gücünü artırmak ve kamu üzerindeki maliyet yükünü düşürmek açısından biyoteknolojik ilaçların ülkemizde geliştirilmesi ve üretilmesi kritik önem taşıyor. Konvansiyonel ilaçlara göre katma değeri çok daha yüksek olan biyoteknolojik ilaçların Türkiye'de üretilmesi, ülkemizin katma değerli ihracat hedefine büyük katkı sağlayacaktır. Ülkemizde bugün ihracatta kilo değeri 1,3 dolar seviyesinde. Oysa biyoteknolojik ilaçların ihracat kilo değeri 1.000 doların üzerinde. "

- "Ülkemizi biyoteknolojik ilaç üretim ve ihracat üssü yapabilecek güçteyiz"

Nezih Barut, yüksek katma değerli bu ürünlerin Türkiye'de üretilmesinin hem ithalattan kaynaklanan açığı azaltacağını hem de ihracat gücü ile döviz girdisi elde edilmesine imkan tanıyacağını, bu nedenle de cari açığa çift yönlü pozitif bir katkı sunacağını aktardı.

İlaç endüstrisi olarak bir süredir biyoteknoloji alanında büyük yatırımlar yaptıklarını belirten Barut, şunları kaydetti:

"Sektör olarak, ülkemizi biyoteknolojik ilaç üretim ve ihracat üssü yapabilecek güçteyiz. Bu alanda hızla gelişmemizi sağlayacak unsurların başında, toplum sağlığı ve bilimsellikten ödün vermeden, biyoteknolojik ürünlerin pazara sunulma sürelerini mümkün olduğunca kısaltacak, ülkemize özgü bir mevzuatın uygulamaya alınması gelmektedir. Bunun yanı sıra özellikle molekül geliştirme çalışmalarına devletimizin nakdi teşvikler yoluyla destek vermesi de son derece önemlidir.

Güney Kore, bu açıdan bizim için önemli bir başarı örneğidir. Zira bu şekilde kısa zamanda küresel pazarda etkili yer edinen bir ülke olmuştur. İlaç Endüstrisi İşverenler Sendikası olarak, bu önemli organizasyonda ilaç endüstrimizi güçlü bir şekilde temsil etmemize destek veren Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanlığımıza, Cumhurbaşkanlığı Yatırım Ofisi Başkanı Sayın Ahmet Burak Dağlıoğlu ve değerli ekibine teşekkürlerimizi sunuyoruz."

- Türk ilaç firmaları, 2024 yılına kadar piyasaya sürülecek 32 biyoteknolojik ilaç üzerinde çalışıyor

Verilen bilgiye göre, küresel alanda fırsatlar sunan gelişmekte olan bir pazar olarak Türkiye'deki biyoteknolojik ilaç endüstrisinin çalışmalarının ele alındığı oturumda, Koreli biyoteknoloji şirketlerine yatırım çağrısında bulunuldu.

Son 6 yılda biyoteknolojik ilaç geliştirme ve üretimine 1,1 milyar dolardan fazla yatırım yapan Türk şirketlerinin üzerinde çalıştıkları yeni biyobenzerlerin devreye girmesiyle pazarın gelecek yıllarda yükseliş eğilimi göstermesi bekleniyor.

Bugün Türk ilaç firmaları, 2024 yılına kadar piyasaya sürülecek 32 biyoteknolojik ilaç (29 biyobenzer, 2 referans biyoteknolojik ilaç, 1 biyoüstün) üzerinde çalışıyor.

2006 yılından beri her yıl düzenlenen BIO KOREA, biyoteknoloji şirketleri için bir iş platformu olarak hizmet veriyor. Kore Sağlık ve Refah Bakanlığı tarafından desteklenen BIO KOREA, biyoteknoloji endüstrisini canlandıran, uluslararası bilgi ve teknoloji alışverişinin yapıldığı bir platform olarak öne çıkıyor.

Fuar, iş forumu ve konferans kanallarıyla birçok konunun masaya yatırıldığı etkinlik; akademisyenleri, 15'inci yılında "Yeni Normal: Biyolojik İnovasyonla Engelleri Aşmak" teması ile çok sayıda ülkeden profesyonel ve biyoteknoloji şirketlerinin üst yöneticilerini bir araya getirdi.

Manşetler

DUYURU-4