Bilim adamlarının ''Bonzai'' başarısı

Bilim adamları yaptıkları çalışmalar sonunda bonzainin sadece kan ve idrar örnekleriyle değil, saç ve tırnak analizleri yapılarak da tespit edilebileceğini ortaya koydu.

Çukurova Üniversitesi (ÇÜ) ölümlere neden olan bonzai adlı sentetik uyuşturucu maddenin yaklaşık 40 çeşit türevini tespit etti. Kan ve idrar örneklerinden kullanıldığı tespit edilen bonzai artık saç ve tırnak analizleri yapılarak da tespit edilebilecek.

ÇÜ Tıp Fakültesi Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Mete Gülmen, yaptığı açıklamada üniversite olarak 5 yıldır uyuşturucu maddeler üzerinde bilimsel çalışmalar yaptıklarını belirtti. Türkiye'de uyuşturucu madde kullanımının giderek arttığını, bu nedenle uyuşturucu maddeyle mücadelenin sadece polis ekipleri tarafından değil, bilimsel yönden de yapılması gerektiğini vurgulayan Gülmen, şöyle devam etti:

''Özellikle son dönemde gençlerde bonzai diye bilinen sentetik uyuşturucu madde kullanımı arttı. Üniversitemiz bonzai konusunda çok önemli çalışmalar yapıyor. Bonzai diye bilinen çok zehirli madde her gün yeni bir kimlikle karşımıza çıkıyor. Biz olabildiğince kendimizi güncelleyerek her yeni kimliği tanımlayabilir halde tutmaya çalışıyoruz. Bonzaiye hem kanda hem idrarda bakabildiğimiz gibi ayrıca uzun süre kullanan kısa süre içinde bırakmış, arınmış, yıkanmış, tespit edilmemesi için uğraş veren kişilerin saçlarında ve tırnak analizlerinde artık bunları ortaya koyabiliyoruz. Biz çok farklı bir hizmet tekniğiyle hizmet vermeye çalışıyoruz.''

-''Çocukların davranışları dikkatli takip edilmeli''

Bonzai kullanan kişilerde zehirlenme durumunda, hastanelere ilk olarak kalpte çarpıntı şikayetiyle başvurulduğunu aktaran Gülmen, daha sonra sinirsel davranış bozukluğu, telaş hali, bulantı, kusma, baş dönmesi, duygu-davranış bozuklu gibi ana belirtilerin ortaya çıktığını belirtti.

Özellikle ailelerin çocuklarını uyuşturucu kullanımı konusunda çok iyi takip etmeleri gerektiğini ifade eden Gülmen, ''Duruma evde çocuklarımız açısından bakacak olursak, çocukların davranışları dikkatli takip edilmeli. Bu çocuklarımızın evde içine kapandıklarını, zaman zaman aşırı sinirlilik halleri yaşadıklarını, iletişim kurmamaya başladıklarını fark ettiğimizde hemen üzerinde durulmalı, bunun bir uyuşturucu etkisi olup olmadığını anlamak için de mutlaka sağlık kuruluşlarıyla temasa geçilmelidir. Çocuklarınızı dikkatli takip edin, değişiklik varsa bunları önemseyin'' ifadelerini kullandı.

Bonzai ile ilgili mücadelede başarılı olabilmek için mutlaka devlet politikası oluşturulması gerektiğini belirten Gülmen, okullarda eğitim ve tarama çalışmasının önemine değindi.

Türkiye'de bonzai kullanımının her geçen gün arttığını, uyuşturucu maddenin çok küçük yaşta çocuklara musallat olduğunu aktaran Gülmen, şunları kaydetti:

''Uyuşturucu belası çok küçük yaştaki çocuklarımıza musallat oldu. Bonzainin çok kolay elde edilebiliyor olması sokaklarda çocuklarımıza çok rahat satılan bir ürün haline gelmesine neden oldu. Çocuklar çok küçük rakamlarda bonzai alabiliyorlar. Dolayısıyla çocuklar bunun esiri haline dönüşebiliyor. Dolayısıyla ailelerin çok dikkatli olmaları gerekiyor.''

Sentetik uyuşturucu maddelerini kanda ya da idrarda tespit edebilen iki merkezden biri olduklarına dikkati çeken Gülmen, bonzai konusunda uzmanlaşmış bir ekiple çalıştıklarını vurguladı.

Manşetler

DUYURU-4