Biden, Beyaz Saray'da Başkan Yardımcısı Kamala Harris ve Sağlık ve İnsan Hizmetleri Bakanı Xavier Becerra'nın katılımıyla basın toplantısı düzenledi.
İmza töreninden önce yaptığı konuşmada Biden, Yüksek Mahkemenin kürtajı anayasal hak olmaktan çıkaran kararını eleştirerek, "Yüksek Mahkemenin kararı, anayasal bir yargı kararı değildi. Bu tamamen siyasi bir gücün eylemiydi." yorumunu yaptı.
Biden, kürtajın tekrar hak olarak tanınması için Kongreye de bu konuda bir yasa tasarısı geçirmesi çağrısında bulunarak, "Kürtaj hakkını tekrar elde etmenin en hızlı yolu, masama gelir gelmez imzalayacağım bir yasadır." ifadesini kullandı.
Çin'e gümrük vergilerinin kaldırılıp kaldırılmayacağının sorulması üzerine ise Biden, "Bu konudaki kararımı henüz vermedim." yanıtını verdi.
Biden, ayrıca bugün Japonya'nın Washington Büyükelçiliğine uğrayarak, uğradığı saldırı sonucu yaşamını yitiren eski Başbakan Abe Şinzo için açılan taziye defterini imzalayacağını da sözlerine ekledi.
- Kararnamede ne var?
Biden'ın konuşmasının ardından imzaladığı kararname ile Sağlık ve İnsan Hizmetleri Bakanlığı kadınların Gıda ve İlaç İdaresi (FDA) tarafından onaylanan kürtaj ilaçlarına erişimini korumak adına adımlar atacak.
Ayrıca ilgili sağlık kurumları, hamileler ve düşük yapanlar için acil servis hizmetlerine erişimleri düzenleyecek.
Biden, söz konusu kararname ile Sağlık ve İnsan Hizmetleri Bakanlığına doğum kontrol yöntemlerine erişim genişletilmesi ve doğum kontrol ilaçları ve danışmanlığına ücretsiz erişim için emir verecek.
- Yüksek Mahkemeden kürtaj kararı
ABD Yüksek Mahkemesi, 24 Haziran'da ülke genelinde kürtaj hakkını anayasal olarak garanti altına alan 1973 tarihli "Roe-Wade kararı"nı iptal etmişti.
Karar ile kürtaj anayasal bir hak olmaktan çıkarken, bu konudaki kanunlar eyaletlerin kendi inisiyatiflerine bırakılmıştı.
- Karar mayısta basına sızmıştı
ABD'li siyasi yayın kuruluşu "Politico" mayısta söz konusu kararı yayımlamış, Yüksek Mahkeme de haberin doğruluğunu teyit etmişti.
Amerikan medyası, Yüksek Mahkemenin bu yönde açıklayacağı bir kararın ülkede deprem etkisi yaratacağına ve siyasi bölünmenin daha da artacağına vurgu yapmıştı.