Romatoloji Araştırma ve Eğitim Derneği Başkanı Prof.dr. Hasan Yazıcı, Sağlıkta Tam Gün Yasası'nın, Şubat 2011'de Üniversitelerde Uygulanmaya Başladığında Zararların Daha da Belirgin Olacağını Söyledi.
ROMATOLOJİ Araştırma ve Eğitim Derneği Başkanı Prof.Dr. Hasan Yazıcı, sağlıkta Tam Gün Yasası'nın, Şubat 2011'de üniversitelerde uygulanmaya başladığında zararların daha da belirgin olacağını söyledi. Prof.Dr. Yazıcı, "Tam Gün Yasası'nın, devlet hastanelerinde doktorların aldığı bıçak parasını satır parasına dönüştüreceğinden çekiniyorum" dedi.
Romataloji Araştırma ve Eğitim Derneği tarafından düzenlenen 11'inci Ulusal ROmatoloji Kongeresi, Antalya'nın turizm beldesi Belek'te bulunan Cornelia Diamond Resot Otel'de devam ediyor. 95 öğretim üyesi, 39 konferans ve panel uydu sempozyumları ve 550'nin üzerinde katılımcının yer altığı kongre kapsamında bugün basın toplantısı yapıldı.
Toplantıda konuşan Romatoloji Araştırma ve Eğitim Derneği Başkanı Prof.Dr. Hasan Yazıcı, sağlıkta Tam Gün Yasası'nın devlet hastanelerinde doktorların aldığı bıçak parasını satır parasına dönüştüreceğinden çekindiğini söyledi. "Tam Gün Yasası'nın, devlet hastanelerinde doktorların aldığı bıçak parasını satır parasına dönüştüreceğinden çekiniyorum" diyen Prof.Dr. Yazıcı, özellikle performans düzeninin sorunlu olduğunu kaydetti. Prof.Dr. Hasan Yazıcı, "Sağlık Bakanlığı hastanelerindeki güncel uygulama ne halk ne de hekim sağlığına iyi gelmiştir" dedi. Sağlıkta, Tam Gün Yasası'nın Şubat 2011'de üniversitelerde uygulanmaya başladığında zararların daha da belirgin olacağını ileri süren Prof.Dr. Yazıcı, "Kamuoyunun unuttuğu üniversitelerdeki tam gün çalışma uygulamasının tıp fakülteleriyle sınırlı olmamasıdır. Tıp fakülteleri dışındaki yerlerdeki hocalara acaba nasıl bir performans değerlendirmesi uygulanacaktır?" diye sordu. Prof.Dr. Hasan Yazıcı, uygulamanın merkeziyetçi, bireye en az güvenen ve çok yönlülükten korkar gibi kaçan, tekdüzeci bir yaklaşım olduğunu savundu.
'GELDİ Mİ GİTMİYOR'
Romataloji Araştırma ve Eğitim Derneği Genel Sekreteri Prof.Dr. Vedat Hamuryudan ise halk arasında 'baston hastalığı' olarak bilinen ve tuttuğu kişilerde kamburluk ve hareket kısıtlılığı yapan ankilozan spondilitin, genç yaşta erkekleri yakaladığını belirterek, "Bu hastalık geldi mi gitmiyor" dedi. Hastalığın kalça ve belde istirahat sonrası artan, hareket etmekle azalan ağrılarla kendini belli ettiğini kaydeden Prof.Dr. Hakuryudan, sabahları uzun süren belde tutukluk, topuk ve kalça ağrısının hastalığın diğer belirtileri olduğunu kaydetti.
BEHÇET HASTALIĞI TÜRKİYE'DE YAYGIN
İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Romatoloji Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof.Dr. Melike Melikoğlu ise behçet hastalığının nedeni bilinmeyen ihtihaplı bir hastalık olduğunu söyledi. Hastalığın en sık görüldüğü ülkelerden birinin Türkiye olduğunu kaydeden Prof.Dr. Melikoğlu, ağız içi ve genital bölgelerde tekrarlayan ülser, deride sivilceler, kızarık ağrılı sertlikler ve gözde iltihap ataklarıyla hastalığının kendini gösterdiğini söyledi. Hastalığın diğer organ sistemlerini de etkileyebileceğini belirten Prof.Dr. Melikoğlu, behçet hastalığının tehdit ettiği başlıca sistemlerin eklem, toplar ve atar damar, beyin ve bağırsak tutulumları olduğunu kaydetti.
Prof.Dr. Melike Melikoğlu, Doğu Karadeniz Havzası, Orta Doğu, Asya ve Uzak Doğu bölgelerde sık, Avrupa ve Amerika kıtasında oldukça seyrek görülen hastalığın Türkiye'de görülme sıklığının 100 bin kişide 20 ile 420 hasta olduğunu söyledi. Özellikle 20- 30 yaş arasında gençleri tehdit eden ve sık tekrarlayan ağız yaralarının en sık başlangıç bulgusu olduğunu belirten Prof.Dr. Melikoğlu, hastalık bulgularının yaşlanma ile sönme eğiliminde olduğunu vurguladı.