Kumar batağına saplanan, 2.5 yılda 250 bin lira kaybeden 23 yaşındaki genç, beyin dalgalarının düzenlenmesiyle bağımlılığından, sinirli ve öfkeli tavırlarından kurtuldu. Dr. Tanju Sümer, hastanın 14-18 yaş arasında kafasına aldığı üç darbenin davranış bozukluğunda rol oynadığını söyledi
Genç yaşta kumar bağımlılığına yakalanan 23 yaşındaki genç, beyin dalgalarının düzenlenmesi 'Neurofeedback' yöntemi ile hem saplantı haline getirdiği rahatsızlığından hem de sinirli, öfkeli, şiddete eğilimli davranışlarından kurtuldu. Nöroloji Uzmanı Dr. Tanju Sümer, gencin tedaviye babasının zorlamasıyla geldiğini ancak tedavi sürecinin ardından iyileşmeyi başardığını söyledi. Sümer, babasının anlatımlarını şöyle aktardı:
'Babası, hastanın en küçük şeylere sinirlendiğini, küfrettiğini, eşyaları kırdığını, hatta anne, baba ve kardeşine el kaldırdığını söyledi. Kumarda 2.5 senede 250 bin lira kaybettiğini, kendini tutamadığını, kumar oynamak için borç aldığını ve eşinin bileziklerini sattığını da ifade etti. İntihar düşünceleri ve teşebbüsleri olan hastanın 1 yıl önce fare zehri içtiği ve bu yüzden 3 gün hastanede yattığı da ortaya çıktı. Hasta yüksek yerlerden atlama, arabaların önüne atlama istediği duyuyordu ve 15-16 yaşlarında kollarına jilet de atmıştı.'
Hastanın fiziksel bir kaza yaşayıp yaşamadıklarını araştırdıklarında ilginç üç kafa darbesini ortaya çıkardıklarını söyleyen Sümer, 'Ortaokulda koşarken kamyonun damperine kafasını vurmuş ama bilincini kaybetmemiş. Lisede 1. sınıfta bisikletten düşüp omuzu çıkmış. 18 yaşında da otomobiliyle emniyet kemeriyle 160 km hızla giderken duran bir araca vurduğunu, otomobilinin hasar gördüğünü ama kendisinin yaralanmadığını söyledi' diye konuştu.
40 SEANSTA İYİLEŞTİ
ÖNCE beyinde alfa ve beta dalgalarındaki bozukluğu tespit ettiklerini söyleyen Dr. Sümer, toplamda 40 seansın ardından hastanın iyileştiğini anlattı. Sümer, iyileşme sürecini şöyle aktardı:
'40 Neurofeedback seansın ardından hastamız, çok iyi olduğunu, uzun zamandır böyle rahat olmadığını söyledi. Artık düşünerek hareket ettiğini, kumar oynama isteğinin kalmadığını, eski günlerini kendisine yakıştıramadığını dile getirdi. Sinirliliğinin ve karamsarlığının geçtiğini, evdeki huzurdan çok memnun olduğunu, hayattan zevk aldığını söylemesi de çok önemliydi.
Seansların bitiminden 45 gün sonra tekrar yaptığımız görüşmede kızgınlık, küfür etme, karamsarlık ve paranoyalarının kalmadığını ifade etti. Kumar sözcüğünü bile ağzına almak istemiyordu, iş ve ev hayatında da başarılı bir yolda yürümeye başlamıştı. Beyin dalgalarını tekrar ölçtüğümüzde de profilde herhangi bir yükselmeye rastlamadık. Gencimiz iyileşerek yeni bir hayata adım atabildi.'