Üsküdar Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Oğuz Tanrıdağ, her biyolojik yapı gibi beyinin de yaşlandığını ancak bazı önleyici tedbirlerle yaşlanmanın hızınının yavaşlatabildiğini bildirdi.
Tanrıdağ, "Beyin Haftası" dolayısıyla yaptığı yazılı açıklamada, dünyada 65 ülkede mart ayında kutlanan haftayla, beyin gücüne dikkat çekmeyi, farkındalık oluşturmayı ve kamuoyunu beyni etkin kullanma hakkında bilinçlendirmeyi hedeflediklerini aktardı.
Her kişide beyin yaşlanmasının farklı olduğuna işaret eden Tanrıdağ, beyin yaşlanmasının biyolojik yaşlanmadan çok daha önce başladığını vurgulayarak, "İnsanların bir bölümünde biyolojik yaşlanma, beyin işlevlerine erken yansıdığı halde diğer bölümünde geç yansır. Beyin yaşlanmasına katkıda bulunan diğer unsurlar arasında yaşam tarzı, beslenme tarzı ve hastalıklar yer alır" ifadelerini kullandı.
- "Yeni şeyler öğrenin ve deneyin"
Beyin yaşlanmasının yavaşlatılmasının mümkün olduğuna dikkati çeken Tanrıdağ, şunları kaydetti:
"Her biyolojik yapı gibi beyin de yaşlanır ancak bazı önleyici tedbirlerle yaşlanmanın hızını yavaşlatabiliriz. Düşünen, yeni şeyler öğrenen ve deneyen kişiler beyinlerine iyilik yaparlar. Statüko, eski adetler ve fikirler, eleştiri yokluğu beyin sağlığına iyi gelmez. Beyni genç tutan ve besleyen diye bir yiyecek kategorisi yoktur. Üstelik bu konuda kişileri yanlış yönlendiren bir piyasa vardır. Beslenmede damar hastalıklarına karşı tedbir alınması, örneğin Akdeniz Diyeti denilen sebze, meyve, beyaz et ağırlıklı diyet önemlidir. Ayrıca, beyin her koşulda 7-24 çalışan bir organdır. Sağlıklı ve normal uyku, beyni dinlendiren en önemli etkendir. Bunun dışında müzik, yürüyüş, diğer sanat dallarıyla uğraşma beyni dinlendirir."