Türkiye’de bin kişiye 1.6 hemşire düşüyor. Bu rakam özellikle gelişmiş ülkelerin çok gerisinde. İsviçre’de 16 örneğin, OECD ortalamasında da 8.4. Türkiye de hemşire açığının farkında ve kapatmaya ‘çalışıyor’. Ancak bu amaçla yapılan çalışmalar sorunu çözmeye yetmediği gibi kangrene doğru götürüyor.
Hemşirelik Eğitimi Derneği Başkanı Gülseren Kocaman, ‘Hemşirelik yasasına ve dünya standartlarına göre hemşirelerin üniversite düzeyinde eğitim alması gerekirken yan mevzuatlar diri tutularak sağlık meslek liseleri mezunları hemşire kadrolarında istihdam ediliyor’ diyor.
Kocaman, bu durumun hem hizmet kalitesini hem de çalışanların ücretlerini düşürme potansiyeli taşıdığını anlatıyor. 12 Mayıs Dünya Hemşireler Günü yaklaşırken mesleğin sorunlarını Kocaman ile konuştuk.
‘Eğitime müdahale var’
Mesleğinizin çözüm bekleyen sorunları ne?
Hemşirelik eğitimine siyasi müdahaleler yapılıyor. Hemşire yetersizliği sorunu, meslek lisesi eğitimine devam ederek ve hemşirelik lisans programları öğrenci kontenjanlarını eğitici ve alt yapı yetersizliği giderilmeden artırarak çözümlenmeye çalışıyor.
Öğrenci sayısının fazlalığına bağlı olarak eğitimde kalite sorunları, özellikle de eğitici ve uygulama alanı yetersizliği gibi sorunlar yaşanıyor. Hemşirelik lisans eğitim programları iyileştirilmeli ve lise eğitimine bir an evvel son verilmeli.
Geçici madde ‘kalıcı’ oldu
Ne zamandan beri böyle?
Lise düzeyinde hemşirelik eğitimi 1959’da başladı. 1996’da bu okullar, üniversiteye devredildi. Ancak hemşire yetersizliği gerekçesiyle 2001’de hemşirelik liselerine yeniden öğrenci alınmaya başlandı. 2005’te liselere öğrenci alımı yeniden durduruldu.
Hemşirelik Yasası’nda 2007’de yapılan bir değişiklikle hemşire eğitiminin lisans düzeyinde olması benimsenmekle birlikte; hemşire yetersizliği gerekçesi ile beş yıl daha liselerin hemşirelik bölümlerine öğrenci alınması konusunda geçici bir madde eklendi. Bu süre 2012-2013 öğretim yılında doldu. Ancak Sağlık Bakanlığı, süreyi beş yıl daha uzattı.
Sonuçları ne olabilir?
Bir süre sonra hemşire enflasyonu olacak; bunun ardından gelecek olan işsizlik ve hemşirelerin asgari ücrete mahkum edilmesidir. 15 yıl önce de benzer şekilde çok sayıda meslek liseleri açtılar. O dönemde liseler bakanlığa bağlıydı. Zorunlu hizmet yükümlülüğü olan mezunlar bile yıllarca ya işsiz kaldı ya da taşeron firmalarda asgari ücretle çalıştılar. O günlerin geri gelmesini istemiyoruz.
Hemşire üniversiteli olunca hasta ölümü azalıyor
Hemşirelik eğitim düzeyi ile hasta bakım sonuçları arasında nasıl bir ilişki var?
Lisans mezunu hemşire oranı yüzde 60 ve yüzde 20 olan hastaneler kıyaslandığında, cerrahi hastalarda komplikasyondan ölme oranının, daha fazla lisans mezunu çalıştıran hastanelerde yüzde 14 oranında azalma olduğu saptanmıştır.
Tabii ki, eğitim düzeyi konusunda temel çıkış noktamız topluma ve hastalarımıza güvenli ve nitelikli bakım vermektir. Bu nedenle, Türk Hemşireler Derneği, 12 Mayıs Dünya Hemşireler Günü nedeniyle, bugün Ankara’da bir miting düzenliyor. Mitingin teması “Toplumumuzun Sağlığı ve Mesleğimizin Geleceği”, ana sloganı da “Halkımıza hak ettiği hemşirelik bakımını veremiyorum. Engeller var. Engeller Kaldırılsın” şeklinde ollacak.
Liseliler çocuk işçi gibi
Hemşirelik liselerine öğrenci alınmaya devam edilmesini neden bulmuyorsunuz?
İmzaladığımız uluslararası sözleşmelere göre hemşirelik eğitimine başlama yaşı üniversite düzeyinde eğitimi gerektiriyor. 15 yaşında meslek lisesine başlayan öğrenci kendi bakımı için desteğe gereksinim duyarken hasta sorumluluğunu nasıl alabilir ki? Dünyada artık bu yaşta, hemşirelik eğitimi veren ve hemşire sorumluluğu yükleyen bir ülke yok. Çünkü bu aynı zamanda çocuk işçiliği olarak da tanımlanıyor. Örneğin Avrupa’da, 17 yaşından önce bırakın hemşirelik yapmayı, hemşirelik dersi bile alamıyor.
Ancak hemşire açığı varsa...
Sağlık Bakanlığı’nın 2023 hedeflerinde 283 bin hemşire istihdamı hedefi var. Diğer taraftan, Ankara’da torba yasa çalışmaları içinde hemşireleri de ilgilendiren bir hazırlığın olduğunu basından öğrendik. Haber, Sağlık Bakanlığı’nın, hemşirelere kısa bir eğitimden sonra fizyoterapistlik yolunu açmayı planladığı şeklindeydi. Hemşire yetersizliği gerekçesi ile ebelere hemşire unvanı veren bakanlığın, hemşireleri de fizyoterapistliğe kaydırma planını anlamak mümkün değil. Bütün bunlar, hemşire açığı söylemiyle uyumlu bir istihdam politikası uygulanmadığını gösteriyor.
Rahatsızlığınızı ilettiniz mi?
Geçen yıl birçok rapor hazırladık, bakanlığa ve YÖK’e sunduk. Lisans öğrenci sayısında şöyle bir artış yaparsak 2023 hedeflerine rahatlıkla ulaşılabilir dedik. Buna rağmen liselerde eğitime devam ettiler. Bu çabalarımız karşılık bulmadı. Hala özel sağlık meslek liselerinin açılmasını teşvik ediyorlar.
SONGÜL HATISARU / Milliyet