Dişlerin bembeyaz görünmesi iletişim için de çok iyi olabilecek bir durum. Fakat gün içinde tükettiğimiz çay, kahve gibi içecekler dişlerimizin beyazlığını etkiliyor. Yrd. Doç. Dr. Funda Öztürk Bozkurt, koyu renkli dişlerin ev ve ofis tipi diş beyazlatma yöntemleri ile daha beyaz olabileceğini söyledi.
Ev tipi beyazlatma tedavisinin en az 14 gün sürdüğünü belirten Yrd. Doç. Dr. Funda Öztürk Bozkurt, “Ev tipi beyazlatmada diş hekiminiz alt ve üst çeneden ölçü alır ve size özel plaklar hazırlanır. Bu plaklar içine yerleştirilen beyazlatma ajanını hekiminizin tavsiye ettiği saat süresince dişlere uygulanır. Ofis tipi beyazlatma ise klinikte uygulanan diş beyazlatma yöntemidir. Zaman kısıtlaması olan hastalar için tercih edilen bir tedavidir. Diş hekimi tarafından dişlerin üzerine sürülen beyazlatma jeli güçlü ışık kaynağı ya da lazer yardımıyla aktif hale getirilir ve seans sonunda beyazlama elde edilir” dedi. Yrd. Doç. Dr. Funda Öztürk Bozkurt, renk değişiminin tam olarak oturması için hastanın ofis beyazlatmayı takiben 1 hafta boyunca ev tipi beyazlatma uygulaması gerektiğini de hatırlattı. Kanal tedavisi sonucu renk değiştiren dişlerin beyazlatılmasında ise dişin iç kısmına beyazlatıcı ajan uygulandığını ifade etti.
DİŞLERE ZARAR VEREN İÇECEKLER
Yrd. Doç. Dr. Funda Öztürk Bozkurt, “Tedavi süresince ve tedaviden 2 hafta sonra çay, kahve, kola, şarap ve sigara kullanmamak gerekiyor” dedi.
Tedaviden 1 yıl sonra rengin bir miktar geri döndüğünü vurgulayan Yrd. Doç. Dr. Funda Öztürk Bozkurt, şöyle devam etti: “Ama genel olarak gözlediğimiz başladığımız renge geri dönmez. Bu durumda beyazlatmayı periyodik olarak yapmak gerekmez. 1 sene sonra bir seans ofis ya da 2-3 gün ev tipi uygulaması yeterli olacaktır.”
TEDAVİNİN HERHANGİ BİR ZARARI YOK
Beyazlatma tedavisi süresince ağızda ajanlar varken ya da gün içinde dişlerde hassasiyet olabileceğini aktaran Yrd. Doç. Dr. Funda Öztürk Bozkurt, “Dişlerde mine çatlağı, aşınmış ve incelmiş mine dokusu ya da açığa çıkmış kök yüzeyleri varsa bu hassasiyet rahatsız edici boyuta ulaşabilir. Tedavi öncesi hekiminizin yaptığı detaylı muayenede aşırı hassasiyet olabilecek alanlar tespit edilip buralara örtücü ajanlar uygulanabilir” diye konuştu.
Tedavinin diş ve diş etlerine herhangi bir zarar vermediğini dile getiren Yrd. Doç. Dr. Funda Öztürk Bozkurt, şunları kaydetti: “Tedavi süresince olan hassasiyet geçicidir. Beyazlatma ajanları dişin mine dokusunda sertlik değerinde azalma oluşturur ama hekiminizin uygulayacağı uygun florür ajanı dişleri bu açıdan koruyacaktır. Özellikle ofis tipi beyazlatmada diş etine sızan ajan dokunun rengini açabilir. Fakat 1-2 gün içinde diş eti eski rengine döner.”
BEYAZLAMA ORANI KİŞİDEN KİŞİYE DEĞİŞİYOR
Beyazlama oranının kişiden kişiye göre değiştiğini ifade eden Yrd. Doç. Dr. Funda Öztürk Bozkurt, “En başarılı olduğumuz vakalar sarı ton iken gri tonda aynı başarıyı beklemeyiz. Genç hastalar da yaşlı hastalara oranla daha fazla başarı elde ederiz. Bunun sebebi mine dokusunun geçirgenliğinin ilerleyen yaşla birlikte azalmasıdır” şeklinde konuştu.
RENKLENDİRİCİ GIDALARDAN UZAK DURUN
Yrd. Doç. Dr. Funda Öztürk Bozkurt, tedaviden en iyi sonuç almak için de şu önerilerde bulundu: “Tedavi süresince ve tedavi bitimini takiben iki hafta süresince renklendirici gıdalardan uzak durmak gerekiyor. Ofis tipi beyazlatma seans sonunda çok tatmin edici bir renk oluşturur ama ev tipi beyazlatma ile en az bir hafta desteklenmezse geri dönüşüm çok hızlı olur. En iyi sonuç için hekiminizin talimat ve uyarılarına uymanız gerekir.”