Türkiye'de yıllık ortalama 1 milyon 300 bin yeni doğan, çeşitli hastalıklarla karşı karşıya kalabiliyor. Önlenebilir ve erken teşhis ile bebeğin gelişiminde önemli yer tutan duyma bozuklukları ise bu hastalıkların başında geliyor.
Sağlık Bakanlığı'nın Türkiye genelinde yeni doğanlara yönelik başlattığı ve 2005 yılından bu yana yürütülen çalışmalar ile bebeklerin doğar doğmaz duyma ölçümleri yapılarak bebekte duyma bozukluğu olup olmadığı tespit edilebiliyor. Türkiye'de her yıl yaklaşık bin 800 bebek koklear implant, biyonik kulak gerektirecek düzeyde işitme kaybıyla doğuyor. İşitme kaybı gerekli önlem alınmadığı takdirde bebeğin gelişimini olumsuz yönde etkileyeceği için doğum sonrası işitme testi yaptırmak ve erken tanı büyük önem taşıyor.
İşitme kaybı fark edilmez, düzeltilmese konuşma ve dil gecikmesine sosyal, duygusal sorunlara okul başarısızlığına yol açıyor. Tanı geciktikçe olumsuz etkiler de fazlalaşıyor. Sağlık Bakanlığı'nın verilerine göre her bin bebekten 1 ila 3'ü ileri derecede kalıcı işitme kaybı ile doğuyor. Doğduktan sonra en geç 6 ay içinde işitme engeli teşhisi konulan ve işitme cihazı uygulanıp özel eğitime alınan bebeklerin konuşma becerisi ise normal yaşıtlarına benzer düzeyde gelişebiliyor.
İlk altı ay çok önemli
İl Sağlık Müdürü Dr. Mustafa Kasapoğlu, işiterek konuşmayı öğrenme açısından ilk 6 ayın kritik bir dönem olduğunu, bu nedenle her çocuğa doğduktan sonraki ilk 3 aylık dönemde işitme testlerinin uygulanması gerektiğini söyledi. Kasapoğlu, sağırlık hikayesi olması bebeğin 1 kilo 500 gram ağırlığın altında doğması, doğumda uzun süre oksijensiz kalması, suni solunuma ihtiyaç duyması bebekte yüz-kulak anomalisi olması ve sarılığın çok yüksek seyretmesi gibi işitme kaybı açısından riskli durumlarda testin mutlaka yenidoğan döneminde uygulanması gerektiğini hatırlattı.
Kasapoğlu, yaptığı açıklamada şöyle dedi :
"0-3 ay arası anne sesini tanır ve sakinleşir. Yüksek seslere irkilir, besleniyorsa duraksar. 03-06 ay arası gürültüde uyanır. Çevresindeki seslerin nereden geldiğini bulmak için sesin kaynağına döner. 6-12 ay arası baba gibi sesleri algılar. Adı söylenince tepki verir, çıngırak gibi oyuncakların seslerinden etkilenir. 12-18 ay arası baba, da da gibi sesler çıkarır, sevdiği oyuncakların adı söylenince gösterir, uzaktan
seslenildiğinde bakar. 18-24 ay arası yirmiye yakın kelime söyler, iki kelimelik cümleler kurar, basit komutları yerine getirir. 24 ay-3 yaş arası 24 aylıkken 270, 3 yaşında bin kadar kelime haznesi vardır. İstekleri genellikle sözel olarak bildirir. Basit cümlelerle konuşur. Farklı sesleri ayırt eder. Kendisine söylenenleri anlar. Duyma bozukluğu olan çocuk bu gelişim süreçlerini sergilemez"
Kasapoğlu, tüm yenidoğan bebeklere eve gitmeden önce hastanede işitme testi yapılmasının en uygun tespit yöntemi olduğunu, unutulmaması gerekenin bunun bir tarama testi olduğu yalnızca doğumsal işitme kaybı riski olan bebekleri belirleyebileceği sonradan oluşabilecek işitme kayıpları için bir garanti olmadığının bilinmesi gerektiğini sözlerine ekledi.