Tedavi gördüğü Almanya'dan Türkiye'ye getirilen eski CHP Genel Başkanı Deniz Baykal'ın oğlu Prof. Dr. Ataç Baykal'ın "Babamın tedavi süreci son derece kötüydü. Almanya'dan bir enkaz getirdik" sözlerine yanıt geldi. Prof. Ataç Baykal'ın sözlerini şaşkınlıkla karşılayan Berufsgenossenschaftliche Unfallklinik Murna isimli hastane tarafından yapılan yazılı açıklamada, "Türk medyasında yazıldığı gibi Deniz Baykal kliniğimizde tedavi görmüştür. Hastamızım özel yaşamı ve gizlilik ilkesi dolayısıyla kendisinin hastanemizdeki tedavi süreciyle ilgili açıklama yapamayız. Bu tür sorulara ilke olarak cevap vermiyoruz" denildi.
HABERİ KARAR'DAN ÖĞRENDİLER
Kliniğin basın ve halkla ilişkiler birimi, Karar gazetesinin söz konusu iddialar hakkında yaptığı telefon görüşmesinde haberi ilk duyduklarında şaşkınlıklarını ifade etmiş ve konu hakkında gazetemizi yazılı olarak bilgilendireceklerini söylemişlerdi.
Geçirdiği beyin kanaması ardından önce Ankara İbn-i Sina Hastanesi'nde tedavi gören Deniz Baykal daha sonra ailesinin isteği ile Almanya'da Münih yakınlarındaki "Berufsgenossenschaftliche Unfallklinik Murnau" isimli merkeze nakledilmişti. Burada üç ay kalan Baykal, önceki gün GATA'ya getirildi. Baykal'ın tıp doktoru olan oğlu Prof. Ataç Baykal da önceki gün babasını Almanya'da son derece kötü bir tedavi süreci geçirdiğini belirterek şunları söylemişti: "Almanya'da fizik tedavi yapılması gerekiyordu ancak yapmadılar. Almanya'ya gittikten sonra zatürre geçirdi. Ankara Üniversitesi İbn-i Sina Hastanesi'nde çok daha iyi şartlarda bakıldı. Hatta yoğun bakım altında bile daha iyi fizik tedavi uygulanmıştı. Almanya'dan adeta enkaz getirdik ve burada GATA'da toparlıyorlar. Almanya'ya gitmek bir hataymış."
Almanya'da yaklaşık 3 ay tedavi gören eski CHP Genel Başkanı Baykal 20 Mart'ta Türkiye'ye getirilmişti. Baykal'ı hastanede ilk ziyaret eden isimlerden biri de Cumhurbaşkanı Erdoğan olmuştu. Baykal, geçtiğimiz ocak ayında Almanya'yı ziyaret etmek isteyen CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu'nu 'hijyen ve 3-4 Şubat tarihleri arasındaki kongre öncesi beraber görüntü vermemek adına' kabul etmemişti.
MİKDAT KARAALİOĞLU