Vücutta pembe, kırmızı, mor benekler ciddi bir sorunun belirtisi olabilir. Şifa bulacağım umuduyla içilen, üstelik hekim tarafından reçete edilmiş herhangi bir ilacın yan etkisi olarak. İlaç reaksiyonları cilt doktorlarının sıkça karşılaştığı, polikliniklerde sık rastlanılan durumlar arasında yer alıyor. ABD'de yapılan bir araştırmaya göre, acile başvuran hastaların yüzde 20'sinde ilaç reaksiyonları gözleniyor. Reaksiyonların pek çoğunu ise antibiyotikler, ağrı kesiciler, penisilinler ve antiinflamatuar ilaçlar oluşturuyor. Bazen de mantar ilaçları, mide koruyucular, tansiyon ilaçları, antidepresanlar yol açıyor. Acıbadem Bakırköy Hastanesi Deri Hastalıkları Uzmanı Dr. Belma Bayraktar, böyle bir durumla karşılaşıldığı zaman ilk yapılması gereken şeyin, ilacı kesmek olduğunu belirtti.
İLK 24 SAATTE ORTAYA ÇIKIYOR
İlaç döküntüleri genellikle pembe-kırmızı renkte değişen büyüklüklerde oluyor. Kollarda, gövdede uzun süren kırmızı yuvarlak döküntülerle seyredebileceği gibi, ateş, eklem ağrısı, göz, ağız içi ve genital bölgede oluşan yaralarla da seyredebiliyor. Antibiyotik ve ağrı kesici kullananlarda döküntüler birkaç günde çıkarken, tansiyon ilaçları kullananlarda bu süre 2 haftaya kadar uzayabiliyor. Tanı genellikle dermatolojik muayene ile kolayca konuluyor. 24 saatten daha uzun süren vakalarda ise deri biopsisi almak gerekiyor. Bazen tüm vücutta bazen avuç içi ve ayak tabanında kaşıntılı döküntü ile belli ediyor kendini bazen de göz kapağı ve dudakta şişlik, soluk almada güçlük şeklinde. Dr. Bayraktar, bu tabloların basit bir döküntüden hayatı tehdit edebilecek acil bir duruma kadar değişkenlik gösterebildiğini belirtiyor.
BİLİNÇSİZCE KULLANMAYIN
Güneşe maruz kalınması ile gelişen, güneş gören yerlerde oluşan ilaç döküntüleri olduğu gibi, fix ilaç döküntüsü denilen alerjiler de olabiliyor. Fix ilaç döküntüleri, ilaç alımından sonra 30 dakika ile 8 saat içerisinde gelişiyor. İlaç her alındığında sıklıkla yüz, dudak, göz çevresi, el, ayak ve genital bölgede aynı yerde oluşuyor. Yuvarlak veya oval, kırmızı, mor, kaşıntılı bazen üzerinde sıvı dolu kabarcık olan özel döküntüler şeklinde görülüyor. En çok antibiyotik, ağrı kesiciler, daha az sıklıkla da doğum kontrol hapları, epilepsi ve mantar ilaçlarına karşı gelişebiliyor. Bilinçsiz ilaç kullanımından sakınmak gerektiğini, toplumda çok sık ağrı kesici kullanıldığını belirten Dr. Bayraktar "Doktorunuzun tavsiyesi dışında ilaç kullanılmamalı. İlaç reaksiyonları iyi bilinmeli, herhangi bir şikayete yol açan ilaç hemen kesilmeli ve doktora başvurulmalı" diyerek uyardı.
Hafif vakalarda alerji ilaçları, kortizonlu kremler, sulu pudralar yeterli olabilirken, hayatı tehdit eden durumlarda deri altı adrenalin enjeksiyonları yapılabiliyor. Özellikle bebeklerde dikkat edilmesi gereken ilaç reaksiyonları kendini ciltteki kızarmalarla belli ediyor.