İzmir 1. Ağır Ceza Mahkemesinde görülen duruşmaya, hakkında ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası istenen ve tutuksuz yargılanan hemşirenin eşi sanık Oğuzhan Ovalıoğlu, Gülperi Ovalıoğlu'nun yakınları ve taraf avukatları katıldı.
Mahkeme Başkanı Alparslan Demir, Gülperi Ovalıoğlu'nun ölümüyle ilgili İzmir Adli Tıp Grup Başkanlığı ve Ege Üniversitesi Tıp Fakültesinden gelen ek raporlar olduğunu belirtti.
Demir'in, Gülperi Ovalıoğlu baygınken yanındaki ilaç kutularını neden hastaneye götürmediği sorusu üzerine Oğuzhan Ovalıoğlu, "Eşimi ben baygın gördüğümde başucunda ilaç kutuları vardı. Eşimi hastaneye kaldırırken bu ilaç kutularını alıp doktora göstermek olayın paniğiyle hiç aklıma gelmedi." dedi.
Gülperi Ovalıoğlu'nun ailesinin avukatı Serkan Cengiz, Ege Üniversitesinden gelen raporu henüz okuyamadıklarını ifade ederek süre istedi. Mahkemeye, Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi Tıp Fakültesi Adli Tıp Ana Bilim Dalından Ceza Muhakemesi Kanunu'nun ilgili maddesi kapsamında aldıkları uzman görüşlerini sunan Cengiz, hemşirenin ölüm sebeplerinin yeniden araştırılmasını istedi.
Mahkeme Başkanı Demir, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığının davaya katılma isteğini kabul etti. İstanbul Adli Tıp Kurumu Başkanlığından ilaçlara ilişkin bilimsel yazı istenmesi ve duruşmaya gelmeyen 2 tanığın yeniden çağrılmasına karar veren Demir, duruşmayı erteledi.
Duruşma sonrasında Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu üyeleri, Gülperi Ovalıoğlu'nun ailesinin de katılımıyla adliye önünde basın açıklaması yaptı.
Davanın geçmişi
Gülperi Ovalıoğlu'nun 2005'te ölümünün ardından açılan soruşturma, otopsi incelemesinde hemşirenin kullandığı iddia edilen ilaca ait bulgulara rastlanılmamasına rağmen kadının "intihar ettiği" gerekçesiyle kapatılmıştı.
Gülperi hemşirenin ailesi, iç hukuk yollarının tüketilmesinin ardından davayı Avrupa İnsan Hakları Mahkemesine (AİHM) taşımış, mahkeme "yetersiz soruşturma yürütüldüğü" gerekçesiyle Türkiye'yi suçlu bulmuştu.
Bunun üzerine Gülperi hemşirenin eşi Oğuzhan Ovalıoğlu hakkında "kasten adam öldürmek" suçlamasıyla dava açılmıştı. Sanık, davanın Şubat 2016'daki ilk duruşmasında suçlamaları reddetmişti.