Bakan Akdağ: Sağlıkta büyük iş başardık

Sağlık Bakanı Recep Akdağ, Türkiye'de Sağlıkta Dönüşüm Programıyla çok büyük bir iş başardıklarını söyledi.

Bitlis Devlet Hastanesi'nin Konferans Salonu'nda sağlık çalışanlarıyla toplantı yapan Sağlık Bakanı Recep Akdağ, Sağlıkta Dönüşüm Programı kapsamında illerde değerlendirmeler yaptıklarını anımsattı. Akdağ, bu çerçevede 7,5 yıldır yaptıkları ziyaret sayısının yaklaşık 250 olduğunu anlatarak, şunları kaydetti:
''Bir ilde yaklaşık 3 kere değerlendirmeler yaptık. Bu değerlendirmelerden çok şey öğreniyoruz. Çünkü sahada ne olup bittiğini bununla görmemiz mümkün. Çalışma şartları, özlük hakları konularında görüşlerinizi de alıyoruz. Sağlıkta Dönüşüm Programı ile çok büyük bir iş başardık. Türkiye'de sağlık hizmetlerini nasıl ileriye götürebileceğimize dair bir program hazırladık ve bu programı hayata geçirdik. Bu program kapsamında bütün dünyayı inceledik. İşin teorisini okuduk. Yapısal bir değişiklik yaptık ve yapmaya devam ediyoruz. Geldiğimiz noktanın mutlaka farkındasınız.''

Artık köylerden hastaların helikopter ambulanslarla alındığını ifade eden Bakan Akdağ, kim ambulans isterse imdadına yetiştiklerini dile getirdi.

"117 uzmanımız var"

Akdağ, Bitlis'teki eski hastane binası inşaatının 20 yıl sürdüğünü de anımsatarak, iktidara geldiklerinde yarım kalan hastane binasının tamamlandığını söyledi.
Sadece Bitlis Devlet Hastanesinde 117 uzman doktor bulunduğuna işaret eden Akdağ, yeni atanan uzmanların da yakında geleceğini bildirdi. Akdağ, bu uzmanların hiç birinin muayenehanesinin olmadığını ve buradaki insanların hastalarını muayenehanelere taşımak zorunda kalmadığını dile getirdi. Akdağ, şöyle devam etti:
''Biz hizmeti çok iyi bir yere getireceğiz. Bütün bu hizmetlerde asıl söz sahibi olan, asıl bu işin kahramanı siz değerli sağlık çalışanlarısınız. Ben sağlık çalışanlarına şükranlarımı sunuyorum. Çok büyük bir iş başardık. Bunu sizlerle birlikte yaptık. Bunun farkında olmanızı istiyorum. Vatandaş büyük bir çile çekiyordu. Bu çileden büyük ölçüde kurtuldu. Bundan sonra en iyisini sizlerle birlikte yapacağız. Geldiğimiz noktayı yeterli görmüyoruz. Donanım, imkanlar, hastane yönetimi açısından hastaneyi çok daha kaliteli yapacağız.''

 
"Tek çatı altında toplayacağız"

Sağlık Bakanı Akdağ, sözleşmeli personeli tek çatı altında toplayacaklarını söyledi. Akdağ, şunları kaydetti:
''Buna ülkemizin ihtiyacı var. Gelirlerimiz artacak. Bu yıl hükümetimiz biraz daha imkanlarını zorlayarak, yüzde 18 kadar bir maaş artışı getirdi. Bu sizin ek ödemelerinize de bu şekilde yansıyacak. Tam gün yasasıyla doktorlar için yüzde 30, diğer sağlık çalışanları için yüzde 20 ek ödemelerin üst sınırlarını da artırıyoruz. Mesai sonrasında çalışan arkadaşlarda ilaveten böyle bir ek ödeme alabilecekler. İstediğimiz artışı yapamıyoruz. Çünkü ülkenin imkanları belli. Kararlı bir biçimde çalışma şartlarımız iyileşip, güzelleşiyor ve gelirlerimiz artıyor. Çalışan sayısı arttıkça, biraz iş yükümüzde azalıyor.''
Avrupa'da her 100 bin kişiye 700 ebe ve hemşire ile 250 doktor; Türkiye'de ise her 100 bin kişiye 170-180 ebe ve hemşire ile 153 doktor düştüğünü aktaran Akdağ, sözlerini şöyle sürdürdü:
''Türkiye'de doktor ve hemşire sayısının fazla olduğunu söylediler ve okullara yeterince öğrenci alınmadı. Bunun sıkıntısını yaşıyoruz. Türkiye'de doktor fazlaysa, doktorların üzerindeki iş yükünü neden ağır? Biz geldiğimizde bir dengesiz dağılım vardı. Bunu büyük ölçüde düzeltik. Biz büyüyen bir ülkeyiz. 2010 yılında Avrupa'nın en hızlı büyüyen birinci ülkesiyiz. Ekonomi büyüdü. Ekonomisi en hızlı gelişen Avrupa'nın 4'üncü ülkesiyiz. Artık Türkiye böyle bir ülke. Türkiye bundan 20 ile 30 yıl sonra sağlık personeli sayısının 1,5 misline çıkmış diye, onları tatmin edemeyecek bir ücret ödeyemeyecek miyiz? Tabi ki böyle değil.''

 
"Bu ülkede, insanına hizmeti çok görenler oldu"

Türkiye'de insana hizmeti çok görenlerin olduğunu ifade eden Akdağ, şöyle konuştu:
''İşin sosyal adalete, sosyal demokrasiye ve sosyalizme gelince iyi hoş. Vatandaşa hizmet sıra geldiğinde Anayasa Mahkemesine gideriz ve tam gün çalışma kanunu iptal ettiririz. Yaptığımız ek ödemelerle doktorlar muayenehane açmaktan vazgeçtiler. Emekliler, yeşil kartlılar bu parayı ödeyemez ki. Üniversitelerde de hoca parası var. Kanunu yapıp bu işi bitirmek istedik. Kanun yaptık. CHP koştura koştura Anayasa Mahkemesine gitti. Anayasa Mahkemesi yaptığımız kanunun 4 maddesine iptal kararı verdi. Ayrıca tabip örgütünün müracaatı üzerine Danıştay da başka kararlar verdi. Şimdi işler karıştı. Anayasa Mahkemesi ne bahane uydurup da bu iptale bir gerekçe yazacak.''
''Muayenehane açmak kanunen yasak olmayabilir, fakat biz vatandaşın muayenehaneye götürülmesine mani olmaya kararlıyız'' diyen Akdağ, konuşmasında, şunları dedi:
''Bu kötü düzene biz 'dur' diyeceğiz. Bu düzeni değiştireceğiz. İnsanımızı zora sokacak bir düzen bu ülkenin düzeni olamaz. Ne sistematik, ne de Anayasa hukuku açısından olamaz. Biz Anayasamızda, eğer vatandaş anasını, babasını, karısını sırtına alarak 3, 4 kat muayenehaneye çıkarak, sağlık hizmeti alacak anlamında bir şey varsa, biz bu Anayasayı değiştirmeliyiz. Kutsal olan insan ve hizmet hakkıdır. Biz bunu yapıyoruz. Biz vatandaşın boğazını sıkamayız. Bu düzeni ve bu Anayasa'yı da bunun için değiştiriyoruz.''

 
"Yeni bir dönem açılacak"

Sağlık Bakanı Akdağ, 12 Eylülde yapılacak referandum sonrasında Türkiye'de yeni bir dönem açılacağını söyledi.
Bugünkü Anayasa Mahkemesi, Hakimler Savcılar Yüksek Kurulu, Danıştay ve Yargıtay'ın yapısının hiçbir çağdaş ülkede olmadığını dile getiren Akdağ, sözlerini şöyle tamamladı:
''Ülkemizde bir kast sistemi var. Bu hiçbir çağdaş ülkede yok. HSYK Türkiye'de 7 kişiden oluşur. Bunlardan biri bakan, biri müsteşar ve 5 kişide yargıç. Bakan ve müsteşarın önemli yetkileri var. Ama sonuçta kararların önemli bir kısmını yargıçlar veriyor. Bu yargıçlar Danıştay ve Yargıtay'dan seçiliyor. Başından beri böyle kurgulanmış. Bu kast sistemi ülkenin önünü inanılmaz bir biçimde tıkıyor. Bu konuda Meclis'in ve hükümetin hiçbir tasarrufu yok. Eğer egemenlik kayıtsız ve şartsız milletin ise, ülkeyi biz yargıçlar ülkesi yapamayız. O zaman işlerimiz çok zorlaşır ve sıkıntıya girer. Özgürlüklerimizi genişleten bir Anayasa yapıyoruz.''

Manşetler

DUYURU-4