Bahar çocukların kabusu olmasın!

Baharı yaşadığımız bugünlerde havaların ısınmasıyla birlikte çevre koşulları da değişiyor. Bu değişimle virüs, parazit ve bakteriler de artıyor. Bu durum özellikle çocuklarda alerjik ve viral hastalıkların başlayıp giderek artacağına işaret ediyor.

Baharı yaşadığımız bugünlerde havaların ısınmasıyla birlikte çevre koşulları da değişiyor. Bu değişimle virüs, parazit ve bakteriler de artıyor. Bu durum özellikle çocuklarda alerjik ve viral hastalıkların başlayıp giderek artacağına işaret ediyor. Peki çocukları bu hastalıklardan nasıl koruruz? Hisar Intercontinental Hospital Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Birol Saral, çocukların mevsime uygun ve terletmeyen giysiler giymesi gerektiğini belirterek, “Sıvı tüketimleri arttırılmalı ve enfeksiyon şüphesi varsa sık sık ellerinin yıkanması gerekmektedir. Çocuklar C vitaminini de sık tüketmelidirler” dedi.

Hisar Intercontinental Hospital Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Birol Saral, yazın habercisi olan baharın, çocuklarda bazı hastalıkların özellikle alerjik ve viral hastalıkların başlayıp giderek artacağının işareti olduğunu söyledi. Havaların ısınmasıyla birlikte çevre koşullarındaki değişimin bazı virüs, parazit ve bakterilerin ortamda çoğalmasına neden olduğunu ve enfeksiyonların yaygınlaştığına dikkat çeken Dr. Saral, “Yine bahar mevsiminde ortamda artan polenler ve hayvan atıkları nedeniyle alerjik hastalıklarda da artış olur. Burada önemli bir noktada çocukların mevsime uygun giyinmeleri, terletmeyen giysiler seçilmesi, sıvı tüketiminin artırılması, enfeksiyon şüphesi varsa ellerin sık sık yıkanması ve C vitamininin de sık tüketilmesidir. Özellikle polen ve ev tozlarında korunmalı, evler sık sık havalandırılmalı, peluş tarzı giysi ve oyuncaklardan kaçınılmalı” dedi.

Uygun tedavi yapılmazsa başarı düşer

Dr. Saral, bahar döneminde en sık görülen hastalıkların, kabakulak, boğmaca, kızamık, kızamıkçık, suçiçeği, 5 ve 6. hastalıklar, rino ve adenovirüs gibi üst solunum enfeksiyonları olduğunu, nöro ve rotavirüs gibi ishal ve kusmayla sonuçlanan mide-barsak sorunlarının da ortaya çıkabileceğini ifade ederek, şunları söyledi:

“Mevsimsel alerjik rinit, astım, göz nezlesi olarak bilinen alerjik konjonktivit gibi alerjik hastalıklar da bu mevsimde artar. Uzun süren öksürük nöbetleri, gece öksürüğünün olması, nefes alıp vermede zorluk, arkadaşlarıyla oynarken çabuk yorulma, hırıltılı, hışıltılı nefes alıp verme de alerjik astımın habercisi olabilir ve bu mevsimde polenlerin de artmasıyla bu dönemde ortaya çıkabilir. Yine bu dönemde gördüğümüz, burundan şeffaf akıntı, burunda tıkanıklık, çocuğun burnunu devamlı kaşıması (alerjik selam), hapşırma, gözlerde yaşarma alerjik rinit (saman nezlesi)'tir. İyice tetkik edilip uygun tedaviye başlanmalıdır. Uygun tedavisi yapılmazsa çocuğun gece uyku kalitesi bozulur, yeterince dinlenemez, okul başarısı düşer, huysuz bir çocuk olur.”

Bahar yorgunluğu çocuklarda da görülebilir

Dr. Saral, genelde bahar geldiğinde erişkinlerin en çok şikayet ettiği konulardan birisinin bahar yorgunluğu olduğunu hatırlatarak, “Aynı sorun çocuklarda da olabilir. Bu da bize isteksizlik, iştahsızlık, okul başarısında düşme, uyku miktarında artma olarak döner” dedi.

Polenden korunun

Dr. Saral, bahar mevsiminde polen alerjisinden korunmak için çeşitli önlemler alınması gerektiğini de anımsatarak, “Özellikle sabah saatleri polenlerin sayısı havada en fazladır. Bu saatlerde kapı ve pencereleri kapalı tutmak gerekir. Evi cam açarak havalandırmak yerine polen filtreli klimalar ya da polen filtreli hava temizleyiciler kullanılabilir. Çim biçme gibi aktivitelerden kaçınılmalı ve eğer bu iş yapılacaksa maske takılmalıdır. Dışarıdan eve gelindiğinde el, yüz yıkanmalı, kıyafetler değiştirilmelidir. Kıyafetleri açık havada kurutmaktan kaçınılmalıdır” diye konuştu.

 

Manşetler

DUYURU-5
EBELİK YÖNETMELİĞİ
HASTANE KOORDİNASYON KURULU YÖNETMELİĞİ