SÜLEYMAN ELÇİN - Antalya'da yaşayan Gürcistan uyruklu çiftçi Nodari Chachanidze'nin, ağız kanseri nedeniyle ağzı, çene kemiği, damağı, bademcikleri ve boynunda çıkan tümörler 14 saatlik ameliyatla temizlendi, bacağından alınan damarlı dokuyla hastaya, damak ve dil yapıldı, çene kemiğine de plak konuldu.
Kızının yaptığı evlilik nedeniyle yaklaşık 2 yıl önce Antalya'ya yerleşen 57 yaşındaki Gürcistanlı Chachanidze, Konyaaltı ilçesi Çakırlar Mahallesi'nde damadıyla birlikte büyükbaş hayvan besleyerek geçimini sağlamaya başladı.
Chachanidze'nin 1,5 yıl önce ağzında çıkan yara hızla büyüdü. Yaralar nedeniyle yemek yiyemez hale gelen ve çok ağrı çeken Chazhanidze, Sağlık Bilimleri Üniversitesi Antalya Eğitim ve Araştırma Hastanesi Kulak Burun Boğaz Kliniği'ne başvurdu. Burada yapılan tetkiklerde Chachanidze'nin ağız kanseri olduğu ve tümörün ağzından boynuna kadar yayıldığı belirlendi.
Klinikte görevli Doç. Dr. Levent Renda tarafından 9 saatlik ameliyatla Chazhanidze'nin tümör kaplı dil ve çene kemiğinin yarısı, yüz kemiklerinin bir kısmı, damağı ve bademcikleri alındı.
Hastanenin plastik ve rekonstrüktif bölümünden Uzm. Dr. Asım Uslu da Chazhanidze'ye ameliyathaneden çıkmadan 5 saatlik operasyonla bacağından alınan damarlı dokuyla, damak ve dil yaptı. Hastanın çene kemiğine de plak konuldu.
Chazhanidze'ye uygulanan operasyonlar 14 saat sürdü.
- "Tüm kanserlerin yüzde 2'sini oluşturuyor"
Doç. Dr. Renda, AA muhabirine yaptığı açıklamada, hekimlik hayatında ilk defa bu kadar büyük bir ağız tümörü gördüğünü söyledi.
Ağız içi kanserlerde erken teşhis ve tedavinin önemine işaret eden Renda, şöyle konuştu:
"Bu tarz kanserlerde tümörler çene eklemlerine ve kemiklere ulaştığı için hastamız rahat ağzını açıp kapayamıyor, yeme problemi oluşuyor. Hastamızda tümör boynuna kadar ulaşmıştı. Uzun süren ve zorlu bir ameliyatla tümörleri temizledik. Dilin yarısı da olsa tat duyusu var, yutkunabiliyor. Bir süre sıvı gıdalar tüketecek. Konuşması ilk günlerde zorlu olacak ama ilerleyen zamanda düzelecek. Hastamız tedavi olmasaydı tümörlerin etkisi beyine, karaciğere ve akciğere sıçrayacaktı. Hastayı kısa sürede kaybedebilirdik. Erken teşhis olsaydı hasta çok daha kolay bir ameliyatla kurtulabilirdi."
Renda, ağız kanserinin sık görülen bir kanser türü olmadığını belirterek, "Ağız kanserleri tüm kanserlerin yüzde 2'sini oluşturuyor. Güney illerinde güneş ışınlarına bağlı olarak daha sık görülüyor. Antalya bölgesinde sıklıkla görüyoruz. Ülkemizde sık kullanılan sigara ve alkol ağız kanserinin ana sebeplerini oluşturuyor. Ağızda tedavilere rağmen geçmeyen, devam eden yaralar, ağrılar ve çeşitli sıyrıklar bu kanserin en büyük belirtisi." dedi.
Uzman Doktor Uslu da mikro cerrahi yöntemiyle hastanın bacağından alınan damarlı dokuyu ağız içine taşıdıklarını söyledi.
Uslu, hastanın çene kemiğinin de tümör nedeniyle alındığını, yerine plak koyduklarını belirtti. Hastanın sağlık durumunun iyi olduğunu dile getiren Uslu, tad almasında, yemesinde sıkıntı yaşamayacağını kaydetti.