SGK tarafından zorunlu hale getirilen ve avuçiçi tarama olarak tanımlanan "Biyometrik Kimlik Doğrulama Sistemi", bazı vatandaşlarda 'fişleme' endişesi doğurdu.
Sosyal Güvenlik Kurumu'nun (SGK) 1 Aralık itibarıyla anlaşmalı olduğu özel hastane ve polikliniklere gidenlere, zorunlu olarak avuç içi damar izi verme zorunluluğu getirildi. Devlet hastanelerinde ise avuç içi tarama sistemi uygulanmıyor. Özel hastane ve polikliniklerde mecburiyet konulan uygulamaya vatandaşlar ‘devlet bizi fişliyor’ tepkisi vermeye başladı.
Özel Erzurum Şifa Hastanesi hasta kabul sorumlusu Hatice Polat, "Biyometrik Kimlik Doğrulama Sistemi"nin amacının kamuoyuna iyi anlatılmadığını iddia etti. Vatandaşların ‘fişleniyor muyuz’ kaygısı ile sisteme soğuk baktığına vurgu yapan Polat, ”Avuç içi uygulamanın içeriğinden habersiz olarak hastaneye gelen hastaların bu yeni sistem karşısında sanki hastanenin kendi uygulamasıymış gibi düşünüyorlar. Bazı hastalar medyada yer almadığını iddia ettiği uygulamayı ‘fişleniyor muyuz’? endişesi taşıyorlar. Hatta bazı hastalar bu nedenle muayene olmayı bile reddediyor.” dedi.
Polat, söz konusu uygulama ile vatandaşın avuç içi damar iziyle parmak izlerinin TC kimlik numaralarıyla eşleştirilmesinin sağlandığını sözlerine ekleyerek, "Bir kez parmak ya da avuç içi izi kaydı yaptıranlar, hastaneye bir daha ki gidişlerinde kimlik doğrulama işlemlerini nüfus cüzdanı, ehliyet, pasaport ve evlilik cüzdanı yerine muayenelerini avuçiçi tanıma sistemi sayesinde kısa sürede gerçekleştirebilmekte.” ifadelerini kullandı.
"Biyometrik Kimlik Doğrulama Sistemi"nin 12 yaşın altındakiler, 65 yaş ve üstü olanlar, damar izi alınamayacak olanlar, parmak ve avuç içi bütünlüğü bozulmuş olanlar, acil hastalar muaf tutuluyor. Yıl sonuna kadar ülke genelindeki 100 kamu ve vakıf üniversitesi, bin 800'e yakın özel sağlık kuruluşu ve diyaliz merkezinin sisteme dahil olması bekleniyor.
Manşetler
DUYURU-4