Ankara Ticaret Odası (ATO), Sağlık Bakanlığı'nın çıkardığı ve özel sağlık kuruluşlarının Sağlık Bakanlığı'ndan izinsiz doktor, sağlık personeli ve tıbbi cihaz alımını yasaklayan "Ayakta Teşhis ve Tedavi Yapılan Özel Sağlık Kuruluşları Hakkında Yönetmelik" ile "Özel Hastaneler Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılması Hakkında Yönetmelik"in iptali için dava açacak.
ATO'dan yapılan açıklamada, 15 Şubat'ta Resmi Gazete'de yayınlanan yönetmeliklere göre, özel hastane, tıp merkezi ve polikliniklerin, gereksinim duydukları doktor, hemşire, biyolog, teknisyen ve diğer sağlık personelini Bakanlığın izni olmadan işe alamayacağı belirtildi. Yönetmeliklerin, izinsiz tıbbi cihaz alımını da yasakladığı ifade edilen açıklamada, özel sağlık kuruluşlarının, yeni doktor veya sağlık çalışanını işe başlatmak için Bakanlığın yılda bir kez Ekim ayında yapacağı planlamayı beklemek zorunda kalacakları kaydedildi.
Yönetmeliklere göre, 2008 yılı sonuna kadar özel hastane ve sağlık kuruluşu açılamayacağı ifade edilen açıklamada, 2008'den sonra açılacak olanların ise kuraya tabi tutulacağı bildirildi. Açıklamada, özel sağlık kuruluşlarının, yeni tıbbi hizmet birimi ve teknoloji yoğunluklu tıbbi cihaz ilavesi yatırımlarının da Ekim ayına kadar durdurulduğu belirtildi.
-"İSİM BENZERLİĞİ OLANLAR DA YANDI"
Yeni yönetmeliklere göre, mevcut özel sağlık kuruluşlarının, tüm ülke genelindeki bir devlet veya hastane ismini, benzer ya da çağrıştıracak şekilde kullanamayacağı belirtilen açıklamada, söz konusu durumdaki özel sağlık kuruluşlarının isimlerini 6 ay içinde değiştireceği kaydedildi. Açıklamada, yönetmeliklerin getirdiği düzenlemeler şöyle anlatıldı:
"Tıp merkezleri, hastane standartlarına ulaşabilmek için 4 yıl içinde yeni yönetmelik şartlarını yerine getirecek. Ayrıca poliklinikler 2 tam zamanlı, tıp merkezleri 4 tam zamanlı doktor çalıştıracak. Mevcut ruhsatlı özel dal merkezleri, yeni yönetmelikte tanımlanmıyor. Bu da 4 yıl içinde kapanabilecekleri anlamına geliyor. Muayenehanesi olan bir cerrah, herhangi bir tıp merkezinde ameliyat yapamayacak."
-ÖZEL SAĞLIĞA BALYOZ OPERASYONU
ATO Başkanı Sinan Aygün yaptığı açıklamada, yönetmeliklerle özel sağlık hizmetlerine darbe vurulduğunu savundu. Aygün, "Üyelerimizi sağlık sisteminin dışına iten bu yönetmelikler kabul edilemez. Yönetmeliklerle getirilen şartlar, özel sağlık sistemini askıya almak demektir. Bu yönetmelikler, özel sağlık kuruluşlarına yönelik bir balyoz operasyonudur" dedi.
Özel sağlık kuruluşlarının halihazırda hemşire sıkıntısı yaşadıklarını belirten Aygün, "Yönetmelik ile hemşire, doktor ve sağlık çalışanı istihdamı engelleniyor. Bakanlıktan izin almadan yeni branşlar da açılamayacak. Bu zorunluluk, özel sağlık kuruluşlarında işlev kaybına ve hizmet kalitesinin düşmesine neden olur" diye konuştu.
-HEKİMLER MEMURİYETE ZORLANIYOR
Aygün, düşük ücretler nedeniyle kamudan ayrılarak kendi sağlık kuruluşlarını kuran doktorların, yönetmeliklerle "memuriyete zorlandığını" öne sürdü. Tam gün yasasıyla doktorların "ya devlette çalış ya da özel sektörde çalış" aşamasına getirildiğini belirten Aygün, özel sektördeki işletmelerin kapanmasıyla doktorlar ve diğer sağlık personelinin düşük ücretlerle kamuda çalışmak zorunda kalacaklarını kaydetti.
Aygün, kamu hastanelerindeki doktor ve insan gücü kaybının önüne geçemeyen Sağlık Bakanlığı'nın, yasaklayıcı yönetmeliklerle, özel sağlık kuruluşu açmayı ve doktorların mevcut kuruluşlarda çalışmasını engellemeye çalıştığını ileri sürdü. Aygün, özel hastanelerde çalışan doktorlar için tavan ücreti belirlenmesini eleştirdi.
-2 BİN 500 İŞLETME KAPANACAK
Aygün, yönetmeliğin 2 bin 500 civarında özel sağlık işletmesinin kapısına kilit vurulmasına anlamına geldiğini, 60 bine yakın sağlık çalışanının da işsiz kalacağını belirtti. Aygün, "Sağlık kuruluşlarının kapanmasıyla birlikte milyonlarca dolarlık sağlık yatırımı çöpe atılacak" dedi.
Yeni yatırımlar için borçlanan sağlık kuruluşlarının da zor durumda kalacağını vurgulayan Aygün, "Bu yönetmelikler pek çok sağlık kuruluşunun batışı anlamına geliyor" diye konuştu. Aygün, yeni düzenlemelerin özel sağlık hizmetlerine büyük bir darbe vuracağını, bunun da devlet ve üniversite hastanelerinde kuyrukların uzaması anlamına geleceğini savundu.
Doktorların tam gün çalışması ile ilgili yasanın sakıncalarına da değinen Aygün, bu kararın işgücü kısıtlaması anlamına geldiğini dile getirdi. Tam gün çalışma zorunluluğu nedeniyle tıp fakülteleri ve eğitim hastanelerinde yaşanacak öğretim üyesi istifalarının, öğrenci ve uzman yetiştirmede ciddi sıkıntılara yol açacağını kaydeden Aygün, "Doktorluk, cazip bir meslek olmaktan çıkarılıyor" dedi.
-"25 BİN MUAYENEHANE KAPANIR"
Tıpta uzmanlık derneklerinin tahminlerine göre yaklaşık 25 bin muayenehanenin kapanacağını dile getiren Aygün, 100 bin civarında hemşire, teknisyen, sağlık personeli ve sekreterin işsiz kalacağını, devletin KDV, stopaj ve gelir vergisi gibi gelirlerinin azalacağını, tam gün çalışmaya başlayacak doktorlara ek ücret ödenmesi nedeniyle kamunun zararının daha da artacağını ileri sürdü. Aygün, işten çıkarılmak zorunda kalınan çalışanların kıdem tazminatlarının da muayenehane ve sağlık kuruluşları için ekonomik yük oluşturacağını anlattı.