Atkuyruğu otu ve meyan kökü

Meyan kökü ve at kuyruğu otunun faydaları saymakla bitmiyor. Meyan kökü bronşit, prostat ve mide ülserine iyi gelirken, genellikle idrar söktürücü olarak kullanılan atkuyruğu otu ise zor iyileşen yaralar için tercih ediliyor

mucizevi bitkileri ve yararları saymakla bitmiyor. Meyan kökü ve atkuyruğu otunun faydaları; tıp dünyasının gündeminden düşmüyor. Pek çok türü dere ve nehir kenarlarında yetişen meyan kökü; ya olduğu gibi kaynatılıyor ve çay gibi içiliyor ya da toz şeklindeki ekstresi tüketilebiliyor.

İNSÜLİNLE SİNERJİK ETKİ
Meyan kökü; bronşite, prostata ve mide ülserine iyi geliyor. Özellikle bronşitte etkili olduğu düşünülen saponinler, bakterilerin ve virüslerin vücuda verdiği zararı önlüyor; bu bitki gastrit ve ülser tedavisinde kullanılıyor. Meyan kökü; insülinle sinerjik bir etki de yaratabiliyor, hormon tedavisinin aktivitesini değiştirebiliyor.

BERABERİNDE MUZ YİYİN!
Ancak meyan kökünün yan etkileri de bulunuyor. Bu yüzden de doktor gözetiminde kullanmak gerekiyor. Bitki; potasyum eksikliği (hipokalemi), vücutta sodyum tutulması, hipertansiyon ve erkeklerde libido azalmasına neden oluyor. Meyan kökü kullananlarda potasyum kaybı olacağından muz ve kayısının tüketimi önem taşıyor.

EN ÇOK ALTI HAFTA KULLANIN
Östrojenik aktivitesi nedeniyle hormonal tedavilerde antikoagulan ilaçlarla (kanın pıhtılaşmasını önleyen ilaçlarla) etkileşim de gösterebiliyor. Meyan kökünün; 4 ila 6 haftadan uzun süreli olmamak kaydıyla günde 200-600 miligram tüketilmesi gerekiyor. Bu bitki ayrıca testosteronda azalma ve hidroksiprogesteronda bir artışa neden olabiliyor. Tüm bunlara rağmen meyan kökü, kanser vakalarında da kullanılıyor. 2000 yılında ASCO tarafından yayımlanan makalelerde, 'PC-SPES prostat kanserinde umut' başlığıyla lanse edilen sekiz bitkinin özünden oluşan ilacın bileşenlerinden birinin meyan kökü olduğu ortaya çıktı. Meyan kökü, elma suyuyla birlikte tüketildiğinde mide kanserlerinde ümit verici sonuçların elde edildiği görüldü.

ATKUYRUĞU OTU

GEÇ İYİLEŞEN YARAYA BİREBİR
Atkuyruğu otu halk arasında azgınkatır otu ya da kırk kilit adlarıyla da bilinir. Atkuyruğu otu, temel olarak idrar söktürücü, yüzeysel kullanımda da büzücü etkileri ile tanınır. Halk arasında tüberküloz tedavisinde kullanılır ama bu tedaviyi destekleyen herhangi bir bilimsel kanıt henüz yoktur.

BAĞIRSAKLAR İÇİN GEREKLİ
Atkuyruğu otunun en bilindik faydalarından biri yaraları iyileştirebilmesidir. Geç iyileşebilecek yaraların üzerine sürülerek kullanılır. Kaza sonrasında oluşan ödemde, bağırsak hastalıkları ve böbrek kumlarının tedavisinde ilaç gibi kullanılır. Bu kullanımları Almanya'da onaylanmıştır. Ancak atkuyruğu otunun idrar söktürücü etkisi yüzünden ortaya çıktığı düşünülen hiponatremi (kandaki tuz dengesizliği) ve hipopotasemi (potasyumun normal değerinin altında olması) gibi vakalar da bildirilmiştir.

BİLİMSEL KANIT YOK!
Atkuyruğu otunun kanseri önlediği ve kanser tedavisinde faydalı olduğu konusunda herhangi bir bilimsel kanıt yoktur. İçerdiği zehir riski yüzünden, bu otun fazla miktarlarda ağızdan tüketimi önerilmez. Düşük dozlarda hayvanlar üzerinde kullanılmış, toksitide etki göstermiştir. Cilt kanserlerinde zeytinyağı ile kullanılmış ama etkisi kanıtlanmamıştır.

ATKUYRUĞU OTUNU KİMLER KULLANAMAZ?
Atkuyruğu otu, kalp ve böbrek bozukluğu veya yüksek kan basıncı olan kişilerce kullanılmamalıdır.
Atkuyruğu otu gebelikte de sakıncalıdır.
Çocuklara önerilmemektedir.
Atkuyruğu otunun B1 vitamini eksikliğinin nedeni olan tiyamini parçalayarak; tiyamin eksikliğine neden olan enzim aktivitesi vardır. Bu yüzden, Kanada'da, besin takviyesi olarak satılan atkuyruğu ürünlerinin, tiyaminaz etkilerinden arınmış olduğuna dair bir onay isteniyor.

Prof. Dr. ERKAN TOPUZ /Sabah

Manşetler

DUYURU-4