Astım, 2025'te dünya genelinde 400 milyon kişiyi etkileyebilir

Dünya genelinde en sık görülen bulaşıcı olmayan kronik solunum hastalıklarından astım, 2025'te 400 milyon kişiyi etkileyebilir.

Astıma bağlı ölümler, en çok Myanmar, Kiribati, Laos, Sri Lanka, Yeni Gine, Mali ve Lesotho gibi düşük ve orta gelirli ülkelerde görülüyor. Astım nedeniyle 2019'da günlük 1263 kişi hayatını kaybederken, dünyada yaklaşık 339 milyon astım hastası olduğu tahmin ediliyor.

Her sene mayıs ayında farkındalığı artırmak amacıyla çeşitli etkinliklerin düzenlendiği "Dünya Astım Günü", bu sene "Herkes İçin Astım Tedavisi" temasıyla yapılıyor.

Bu kapsamda AA muhabirinin, Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) verilerinden derlediği bilgilere göre, astım nedeniyle gerçekleşen günlük ölüm sayısı 2019'da 1263 olarak kayıtlara geçerken, dünyada yaklaşık 339 milyon astım hastası olduğu tahmin ediliyor.

Her ne kadar ülkeden ülkeye farklılık gösterse de astımın ortalama görülme sıklığının dünyada yüzde 15 civarında olduğu öngörülüyor.

Sağlık imkanlarına erişimin, astım kaynaklı ölümlerin önüne geçmede ciddi önemi bulunurken, bu hastalık nedeniyle en fazla can kaybı düşük ve orta gelirli ülkelerde gerçekleşiyor.

Astıma nüfusuna oranla en fazla ABD ve Avustralya ile bazı Batı Avrupa ve Latin Amerika ülkelerinde rastlanmasına karşın buna bağlı ölümler en çok Myanmar, Kiribati, Laos, Sri Lanka, Yeni Gine, Mali ve Lesotho gibi düşük ve orta gelirli ülkelerde kayda geçiyor.

Toplam astım hastası sayısının 2025'te 400 milyona ulaşacağı düşünülüyor.

- Başlıca belirtileri "nefes darlığı", "nefes alıp verirken çıkan hırıltı" ve "öksürük"

Astım, akciğerlerdeki küçük hava yollarının iltihaplanması ve daralması, öksürük, hırıltı, nefes darlığı ve göğüste sıkışma sonucu ortaya çıkan kronik bir akciğer hastalığı olarak biliniyor.

Bu hastalık, tekrarlayan ve ataklar halinde gelişen nefes darlığı, nefes alışverişi sırasındaki hırıltı veya ıslık sesi, göğüste baskı hissi ve öksürük gibi belirtilerle kendini gösteriyor.

Alerjik reaksiyonları harekete geçirebilecek veya solunum yollarını tahriş edebilecek madde ve zerrecikleri solumak, astımın gelişmesinde önemli risk faktörü oluşturuyor.

Astımı tetikleyen çok fazla faktör bulunmakla birlikte bunlar arasında korku, öfke, heyecan gibi duygusal uyarımlar ile soğuk hava, toz, duman, hava koşullarındaki değişiklikler, çimen ve ağaç poleni, hayvan kürkü ve tüyleriyle viral enfeksiyonlar öne çıkıyor.

- Dünya Astım Günü

"Dünya Astım Günü (WAD)", 1993'te kurulan ve DSÖ'nün işbirliğindeki organizasyon Astım için Küresel Girişim (GINA) tarafından düzenleniyor.

Bu sene 2 Mayıs olarak belirlenen Dünya Astım Günü'nün temasının "Herkes İçin Astım Tedavisi" seçilme amacının astımlı hastaların tedavi imkanlarına ulaşmasını sağlamak olduğu kaydediliyor.

- "Astımda Doğru Bilinen Yanlışlar"

Astım ile alakalı yanlış bilinenlerin başını, astımın çocukluk hastalığı ve bulaşıcı olduğu, bireylerin yaşlandıkça bundan kurtulacağı, astım hastalarının egzersiz yapmamaları gerektiği ve sadece yüksek doz steroidlerle kontrol edilebileceği gibi hususlar çekiyor.

Bulaşıcı olmayan astım, çocuklarda, ergenlerde, yetişkinlerde ve yaşlılarda olmak üzere her yaşta ortaya çıkabiliyor.

Soğuk algınlığı ve grip gibi viral solunum yolu enfeksiyonları astım ataklarına neden olabiliyor.

Çocuklarda astım, sıklıkla alerji ile ilişkilendirilirken, yetişkinlerde başlayan astım daha az alerjik olarak biliniyor.

Astım, iyi kontrol edildiğinde bu hastalığı olan kişiler, egzersiz yapabilir.

Astım, genellikle inhalasyon (soluk alma) yoluyla düşük doz steroidlerle kontrol edilebilir.

Tedavi edilemese de epizotlar veya alevlenmeler olarak da adlandırılan atakları azaltmak ve önlemek için astımı yönetmek ve hastalığı kontrol altına alabilmek mümkün.

Astım kontrolünü güçleştiren etkenler ise ilaçların doğru teknikle ve düzenli kullanılmaması, alerjenler gibi özel veya enfeksiyon, sigara dumanı ve kimyasallar gibi genel tetikleyicilere maruz kalmak gösterilebiliyor.

Yapılan araştırmalarda, hastaların ilaçlarını doktorunun önerdiği şekilde kullanmasının, sigarayı bırakmanın, obez hastaların kilo vermesinin, sağlıklı ve dengeli beslenmenin, düzenli egzersiz yapmanın, solunan ortam havasını temiz tutmanın astımın kontrolünü kolaylaştırdığı belirtiliyor.

 

Manşetler

DUYURU-5
EBELİK YÖNETMELİĞİ
HASTANE KOORDİNASYON KURULU YÖNETMELİĞİ