Aspirin, sağlıklı kadınlara yaramıyor!

Hollandalı bilimadamlarının yaptığı bir araştırma, aspirin kullanımının kalp krizi veya inme riskinden korunmak isteyen sağlıklı kadınlar için faydalı olmadığını ortaya çıkardı.

European Heart Journal adlı bilimsel dergide yayımlanan araştırmada, kalp krizi riskinden korunmak amacıyla on yıl boyunca aspirin alan 50 kadından sadece birinin bundan fayda görebileceği bildirildi.

Hollanda'daki Utrecht Tıp Merkezinden Dr. Jannick Dorresteijn başkanlığındaki bilimadamları, yaptıkları araştırmada, 45 ve üstü yaşlardaki 28 bin sağlıklı kadın üzerinde aspirinin etkilerini gözlemlemek için ABD'de yapılan bir araştırmanın sonuçlarını analiz etti.

Aspirin kullanımının kanamalı ülser ve kanı sulandırıcı etkisi nedeniyle vücutta morluklara yol açmak gibi yan etkilerinin bulunduğuna dikkati çeken araştırmacılar, sağlıklı kadınlarda kalp krizi ve inme riskini yüzde 2,4'ten sadece yüzde 2,2'ye indirdiği gözönüne alındığında, aspirinden sağlanan faydanın neden olduğu zarardan yüksek olmadığını belirtti.

Konunun mali boyutuna da değinilen araştırmada, aspirinin ucuz bir ilaç olmasına karşın çok sayıda insanın bu ilacı almasının sağlık hizmetleri için ayrılan bütçe üzerinde de olumsuz etkilerinin bulunduğuna işaret edildi.

Uzmanlar yapılan araştırmanın bu yıl içinde daha önce yine aynı konuda yapılan iki büyük çaplı araştırma ile benzer sonuçlar verdiğini belirtiyor. Sözkonusu araştırmalarda birinde aspirinin çok düşük oranlarda kalp krizini önlediği buna karşılık ölüm oranlarıyla inme üzerinde bir etkisinin olmadığını gösterdiğine işaret eden uzmanlar, araştırma süresince her gün bir aspirin alan 1111 kadın ve erkek üzerinde yapılan araştırmada, aspirinin sadece bir vakanın ölümle sonuçlanmasını engellediğini bildiriyor.

Yaptıkları araştırma hakkında açıklamada bulunan Dorresteijn, ''Aspirinden sadece çok az sayıda kadın yarar görüyor. Eğer sadece bir kişi bundan fayda sağlayacak diye 49 kişiyi aspirinle tedavi edecekseniz kimseyi aspirinle tedavi etmemeniz gerekir'' dedi.

Yaşları 65'in üstünde bulunan kadınların, kalp krizi ve inmeyi önlemek için aspirin kullanımından ortalamaya göre daha fazla fayda görebileceklerini belirten Dorresteijn, ''Ancak bu yaş grubundaki kadınların elde ettiği fayda çok az. Sadece 1 kadın fayda sağlayacak diye 49 kadına aspirin vermeniz gerek. Elbette ki bu hayal kırıklığı yaratıyor çünkü bir ilacın etkili olmasını istersiniz'' diye konuştu.

Tıp dünyasında, kalp krizi veya inme geçirmiş hastaların aspirin kullanımından fayda görebileceği görüşü kabul görürken, aspirinin kalp krizi ve inmeden temel korunma yöntemi olduğu konusunun çok açık olmadığı görüşü dile getiriliyor.

ABD hükümeti desteğindeki Önleyici Hizmetler Görev Gücü (USPSTF), 45-75 yaş arası erkekler ile 55-79 yaş arası kadınlarda, sağlanan faydanın aspirin kullanımı sonucu ortaya çıkan kanama riskinden daha yüksek olduğu durumlarda, kalp krizi riskinden korunmak için aspirin kullanımını tavsiye ediyordu.

USPSTF'den Dr. Michael Lefevre yaptığı değerlendirmede, araştırmacıların yaptıkları analize kalp krizini de ekleyerek, aspirinin inmeyi önlemek konusundaki potansiyel faydasını bulandırmış olsalar da araştırmanın sonuçlarının kendisini şaşırtmadığını söyledi.

İnmeyi önlemek için aspirinle tedavi edilmesi gereken kadınların sayısının bu kadınların belirlenen temel risk durumuna bağlı olduğuna dikkati çeken Lefevre, ciddi kanama riskini de hesaba katarak sadece 1 kadında fayda görmek için 50 kadın aspirinle tedavi edildiği zaman, 10 yıllık bir süre içinde fayda görecek kadınların oranının yüzde 19'a çıktığının görüleceğini ifade etti.

Lefevre, araştırmanın sonuçlarının, aspirinle tedavi edilen 60'lı yaşlarında 1000 kadından 32'sinin inmeden korunabileceğini, buna karşılık 12'sinde ise aspirin kullanımına bağlı olarak kanamalı ülser görülebileceğini gösterdiğine dikkati çekti.

Konu hakkında görüşüne başvurulan ABD'nin New York kentindeki St. Luke's-Roosvelt Hastanesindeki tansiyon programını yürüten Dr. Franz Messerli de, inme riskini azaltmada aspirinden daha iyi yöntemler bulunduğunu belirtti.

İnme açısında en önemli risk faktörünün tansiyonun oluşturduğuna dikkati çeken Messerli, öncelikle kişilerin tansiyonlarını kontrol altında tutmalarının çok önemli olduğunu söyledi. Bunun, beslenme biçimi ve egzersiz alışkanlıklarında değişiklik yapılarak ve tansiyon tedavisinde kullanılan ilaçlarla sağlanabileceğini kaydeden Messerli, kalp krizi ve inmeden temel korunma sağlanması konusunun, bazı ümit verici gelişmeler olsa da henüz çözümlenmemiş bir konu olduğunun altını çizdi.
 

Manşetler

DUYURU-4