Aşk sarhoşluğu diyeti bozmasın

Âşık olunca yemeden içmeden mi kesiliyorsunuz yoksa stresten 'şişiyor' musunuz? Yeni bir ilişki duygusal yeme bozukluğuna neden olabiliyor. Aşkın kimyası diyetinizin dengesini bozmasın...

Aşktan gözü kör olanların bazıları yemeden içmeden kesilir ama ayrılık acısını tadınca da soluğu buzdolabının önünde alır. Kimileri ise yaşadıkları aşkın getirdiği problemlerle başa çıkamayıp çözümü sofralarda arar. Her durumda aşk, diyeti ciddi anlamda etkiler. Kiloları aşka rağmen dengede tutmanın yollarını Tutarlı Diyet Beslenme Danışmanlık'tan diyetisyen Gizem Tutar, Cosmopolitan dergisine anlattı.

TIKANIRCASINA YEME
Kadınların beslenme düzenleri duygularından çok etkilenir. Örneğin âşık olan bir kadın, yemeden içmeden kesilirken, sevgilisinden ayrılmış bir kadın soluğu buzdolabının önünde alıyor. Bilim bu duruma duygusal yeme bozukluğu adı veriyor. 'Tıkanırcasına yeme sendromu' adı verilen bu durum, adeta tıka basa, çok kısa sürede aşırı miktarda besin tüketimi ile kendini gösterebiliyor.

SORUN AÇLIK DEĞİL
Duygusal yeme bozukluğu; baş edilemeyen stres, aşk, üzüntü ve keder gibi duygularla birlikte gelişebiliyor. Burada gerçekte yaşanan ise açlık değil, üstesinden gelinemeyen duygular. Aşk, birçok kadında başlangıçta kısa süreli bir iştahsızlık yapıyor. Sonrasında eğer özellikle problemli bir ilişkinin içindeyse, duygusal yeme atakları yaşanabiliyor. Duygusal yeme ataklarında, kişinin genelde arzu ettiği besinler şekerli ve unlu pastalar gibi yiyecekler ya da çikolata oluyor. Duygusal yeme atağı sonlandığında ise kişinin hissettiği duygu da ne yazık ki vicdan azabı oluyor.

ÂŞIKKEN İŞTAHINIZ KESİLİYORSA...
İştahsızsanız en azından ana besin grupları olan süt ürünleri, et çeşitleri, sebzemeyve ve tahıl grubu besinlerinden azar azar ve sık aralıklarla tüketmelisiniz.
Bu dönemde bitki çaylarının gücünden de yararlanabilirsiniz. Melisa çayı, sarı kantaron ve papatya çayı gibi sakinleşmenize yardımcı olacak bitkisel çayları tüketerek kendinizi daha dingin hissedebilirsiniz.

Tam tahılları ve kuru baklagilleri sofranızdan eksik etmeyin. Tam tahıllı ekmeklerde, bezelye, barbunya, nohut gibi kuru baklagillerde yüksek oranda bulunan B vitaminlerinin sinir sisteminiz açısından önemli olduğunu unutmayın. B vitamini yetersizliği olan kişilerde, depresyona daha sık rastlandığı bilimsel bir gerçek.
Somon yemeyi de unutmayın. Çünkü somon balığının içinde bulunan Omega-3 yağ asitleri, bu dönemde daha mutlu hissetmenize yardımcı olacaktır.

ÂŞIKKEN FAZLA YİYORSANIZ...
Eğer üzüntü, stres veya keder sebebi ile iştahınızın açıldığını hissediyor, tokken bile atıştırıyor, sebepsiz bir şekilde kendinizi buzdolabının önünde buluyorsanız öncelikle bunun farkına varın. Yeme ihtiyacınızın aslında açlıkla ilgili olmadığını anlamalı ve hangi duygunuzun sizi buzdolabının önüne götürdüğünü kendinize itiraf etmelisiniz.
Nefes egzersizlerinden faydalanın. Sessiz bir alanda nefes egzersizi yapıp yemek yedikten sonra daha mutsuz hissedeceğinizi kendi kendinize söyleyerek kişisel telkin yapın.
Tatlı isteğinizi masum seçenekler ile durdurun. Bir kupa sıcak çikolata veya sahlep içmek ya da bir adedi 100 kaloriyi geçmeyen tam tahıl barlarını tüketmek de çözüm olabilir.

TARÇININ GÜCÜ
Bilimsel çalışmalar tarçının tatlı isteğini azaltmaya yardımcı olabileceğini gösteriyor. Bitki çaylarınızı içerken içinde kabuk tarçın bekleterek, sütünüze veya yoğurdunuza bir silme çay kaşığı toz tarçın ilave ederek olumlu etkilerinden faydalanabilirsiniz.

 

Manşetler

DUYURU-4