Asistan hekimler kesintisiz 33 saat çalışıyor!

Asistan hekimler, 33 saat kesintisiz çalışmaya, eğitimlerinin ötelenerek hizmet ağırlıklı çalıştırılmalarına, nöbet ertesi izin haklarını kullanamayışlarına, yabancı uyruklu asistanların ...

Asistan hekimler, 33 saat kesintisiz çalışmaya, eğitimlerinin ötelenerek hizmet ağırlıklı çalıştırılmalarına, nöbet ertesi izin haklarını kullanamayışlarına, yabancı uyruklu asistanların güvenceden yoksun çalıştırılmasına karşı biraraya geldiler. İstanbul Tabip Odası Asistan Hekimlik Komisyonu’nca düzenlenen etkinlik, 27 Kasım 2010 günü İstanbul’da Taksim’de gerçekleştirildi.

Etkinliğe, Türk Tabipleri Birliği Başkanı Dr. Eriş Bilaloğlu, Türk Tabipleri Birliği Genel Sekreteri Dr. Feride Aksu Tanık, Türk Tabipleri Birliği Merkez Konseyi üyeleri Dr. Hüseyin Demirdizen ve Dr. Osman Öztürk ile İstanbul Tabip Odası Başkanı Dr. Taner Gören, İstanbul Tabip Odası Genel Sekreteri Dr. Ali Çerkezoğlu katıldılar.

“33 Saat Uykusuz Kalan Bir Hekime Muayene Olmak İster Misiniz?” pankartı taşıyan Asistan Hekimler, Galatasaray Lisesi önünden , “Nöbet ertesi izin hakkımızdır”, “Yerli yabancı farklı değildir, asistan hekim köle değildir”, “İnsanca mesai, standart eğitim” sloganlarıyla ve ritim enstrümanlarının eşliğinde Taksim Atatürk Anıtına yürüyüşe geçtiler. Burada okunan basın açıklamasının ardından etkinlik sona erdi.
27.11.2010

BASINA VE KAMUOYUNA


Bizler burada; İstanbul Tabip Odası ve onun Asistan Hekim Komisyonu olarak nöbet ertesi izni hakkımız için toplanmış bulunuyoruz.

Altı yıllık tıp fakültesinin ardından tıpta uzmanlık sınavı sonrası asistan hekim olarak çalışmaya başladığımız kliniklerde hem eğitim almaya hem de sağlık hizmeti sunmaya çalışan asistan hekimleriz.

Çalışma şartlarımızın gereği olarak acil sağlık hizmetleri de bizler tarafından verilmekte ancak nöbetler sonrasında herhangi bir dinlenme süresi verilmeden çalışmaya devam ettirilmekteyiz.

9 saatlik mesai sonrası 15 saat nöbet tutan bir asistan hekim ertesi gün herhangi bir şekilde dinlenmeden 9 saat daha çalışmakta, böylelikle kesintisiz sağlık hizmeti verdiği süre 33 saate ulaşmaktadır. Oysa ki ulusal ve uluslararası çalışma saatlerini ve koşullarını belirleyen yasal metinlerde bu şartlar altında çalıştırılmak yasaklanmıştır. Sağlık hizmeti sunumu gibi yoğun dikkat ve konsantrasyon gerektiren bir alanda, 33 saat kesintisiz çalışmak; hem bu hizmeti veren hem de bu hizmetten faydalanmaya çalışan hastalar için bir takım sorunlar yaratmaktadır. Yoğun ve uzun mesai süreleri hekimlerin tıbbi hatalar yapmasını kolaylaştırmakta, ruh ve beden sağlıklarının bozulmasına yol açmaktadır.

Gerek üniversite hastanelerinde, gerekse eğitim araştırma hastanelerinde görev yapan asistan hekimlerin öncelikli varlık sebepleri; bir uzmanlık dalı üzerinde eğitim almak ve bu eğitim süresinin sonunda yetkin bir uzman hekim olarak göreve başlamaktır. Oysa günümüzde asistan hekimlerin eğitim saatleri aksamakta ancak sağlık hizmetini sunmakta oldukları saatler artmakta ve yoğunlaşmaktadır. Alınan eğitimin bir parçası olarak pratik uygulamanın değerinin yadsınamayacağının farkındayız ancak eğitim ile desteklenmeyen ya da kendi başlarına öğrenmeye terk edilen asistanlar için bu süreç de verimsizleşmekte ve değerini yitirmektedir. Hizmet sunumu hemen her klinikte eğitim faaliyetlerinin önüne geçmektedir. Sosyal adalet ve eşitlik gibi evrensel değerlerin yerine ticaret ve karı hedef alan Sağlıkta Dönüşüm Projesi ile koruyucu sağlık hizmetleri yerine tedavi edici hizmetlerin desteklenmesi, basamaklı tedavi zincirinin ortadan kaldırılmasıyla iş yükü çok fazla artan hastaneler nedeniyle eğitim ve sağlık hizmetleri plansız ve kalitesiz bir şekilde sunulmakta, araştırma faaliyetlerinin de yapılması gereken klinikler hizmet sunumu içinde boğulmaktadırlar. Haftada toplam 80 ila 100 saate varan çalışma süreleri asistan hekimlerin kendi eğitimleri için çalışmalarını, sağlıklarını koruyabilmelerini ve özel hayatlarını sürdürebilmelerini imkansız hale getirmektedir.

Başta hekimler olmak üzere sağlık çalışanlarına yönelik şiddet olayları her geçen gün katlanarak artmakta ve sanki sıradan olaylarmışçasına algılanmaktadır.
Sağlık ortamında yaşanan her türlü aksaklık, yoğunluk ve yorgunluğun sonuçlarından hekimler sorumlu görülmektedir. Ayda ortalama 10-15 nöbet tutan, polikliniklerde bir günde onlarca bazen yüzlerce hasta bakan, klinik servislerinde hastaların bütün tedavilerinden sorumlu tutulan, ücretleri ödenmeyen nöbetlerinin ertesindeki nöbet izinleri gasp edilen ve kesintisiz 33 saat hekimlik hizmeti vermek zorunda bırakılan biz asistan hekimlerden, sağlık sistemindeki tüm aksaklık ve yetersizlikleri de ortadan kaldırmamız bekleniyor. Tıbbi bir gerekliliği olsun ya da olmasın hasta yakınlarınca talep edilen her şeyi, istendiği anda ve istendiği şekilde gerçekleştirmeyen her hekimin, her an saldırıya uğrayabileceği bir sağlık ortamı yaratılıyor. En son 11 Kasım 2010 tarihinde Kartal Eğitim ve Araştırma hastanesinde aynı gün içerisinde iki ayrı hekim grubuna yönelik şiddet olayı yaşanmış ve her iki olayda da asistan hekimler saldırıya maruz kalmıştır. Bunun son şiddet olayı olmayacağının, her geçen gün saldırıların sıklık ve şiddetinin artacağını öngörüyoruz ve bir an önce sorumlularını önlem almaya çağırıyoruz.

İstanbul Tabip Odası Asistan Hekim Komisyonu Olarak;

ÇÖZÜM ÖNERİLERİMİZ

Asistan hekim tanımı; tıpta uzmanlık yönetmeliği yerine uzmanlık eğitimi veren tüm kurumların; tabip odalarının, uzmanlık derneklerinin ve asistanların temsilcilerinin katılımıyla hazırlanacak yeni bir uzmanlık tüzüğüyle hekimlik dışı iş yükü ve angaryayı engelleyecek şekilde eğitim ve hizmet dengesi gözetilerek yeniden yapılmalıdır.

Uzmanlık eğitimi standardize edilmeli, kurumlar arasındaki farklar ortadan kaldırılmalıdır.

Üniversite ve eğitim araştırma hastanelerine “gelir getirici kurumlar” ya da “hizmet hastaneleri” gözüyle bakılmamalı, tıpta uzmanlık eğitimini geri plana bırakarak sağlık hizmetini niteliksizleştiren performans ve döner sermaye uygulaması kaldırılmalı, yerine tamamen merkezi bütçeden karşılanan güvenceli, insanca yaşamamızı sağlayacak ve emekliliğe yansıyacak gelir uygulaması getirilmelidir.

Sağlıkta Dönüşüm Politikasının popülist bir parçası olarak kaldırılan basamaklı hizmet sunumu ve sevk sistemi ile üniversite ve eğitim araştırma hastaneleri varoluş amacından uzaklaşmıştır; ivedilikle bu sisteme geri dönülmelidir. Tüm sağlık hizmetleri parasız ve eşit olarak sunulmalıdır.

Hekimler tam gün süre ile çalışmalı, ancak bu süre günde 8 saati ve haftada maksimum 40 saati geçmemelidir. Bunun yanında fazla çalışma süresi maksimum 16 saat ile sınırlandırılmalı, her 8 veya 10 saatlik çalışma periyotları arasında en az 11 saatlik dinlenme süresi bulunmalıdır. Bu şekilde uzun süreli ve 36 saat gibi kesintisiz çalışmaya zorlanan asistanların yapacağı hataların sorumluluğu, biz asistanlara değil, bu şekilde çalışmaya zorlayan sağlık bakanlığı ve devlete ait olacaktır.

Sağlık sektöründe ücret ve iş güvencesi kaybına yol açan taşeronlaştırma ve 4-B benzeri uygulamalar giderek yaygınlaşmaktadır. Çalışanın emeğinin daha fazla gaspı anlamına gelen bu uygulamalar gelecekte hekimler dahil tüm sağlık çalışanlarını vuracaktır. Taşeron ve sözleşmeli tüm işçiler kadroya alınmalı; 4-B, 4-C ve benzeri statüler ortadan kaldırılarak eşit işe eşit ücret ilkesi uygulanmalıdır.

Yabancı Uyruklu Asistan hekimler başta ücret, sosyal güvence, örgütlenme ve temsil hakkı olmak üzere Türkiye Cumhuriyeti uyruklu asistan hekimlerle eşit haklara sahip olmalıdır.

Son olarak; İster Türkiye Cumhuriyeti Vatandaşı Olsun İster Olmasın, Hiçbir Asistan Hekim Bu Kölelik Koşullarına Daha Fazla Katlanmak Zorunda Değildir.

Bizlerin Emeğini Kar Amaçlı Olarak Kullanmaya Çalışan Hiçbir Sisteme, Hiçbir Dayatmaya Boyun Eğmeyeceğiz.

Yaşasın Onurlu Ve İnsanca Yaşamak!

Biz Hekimler, Tüm İnsanlara Eşit Koşullarda Hizmet Vermek İçin Buradayız;
Zengin Fakir Ayrımı Gözetmeden Canhıraş Çalışan ve Sayısız Hasta Bakan, Sayısız Nöbetler Tutan, Özel Hayatından Sınırsız Fedakarlıkta Bulunan Biz Asistan Hekimleri Halk Düşmanı ve Dolandırıcı Zihniyetli Tüccarlar Olarak Lanse Etmeye Çalışan Hükümetlere karşı,

Halka Gerçekleri Anlatmaya Devam Edeceğiz!

Yaşasın Onurlu Ve İnsanca Yaşamak…!!!
İSTANBUL TABİP ODASI ASİSTAN HEKİM KOMİSYONU

Manşetler

DUYURU-5
EBELİK YÖNETMELİĞİ
HASTANE KOORDİNASYON KURULU YÖNETMELİĞİ