Türkiye'de daha çok ocak ayında salgın yapan grip aşısı olmak için hala vaktiniz var. Aşıdan korkanlara müjde, yeni mikro enjeksiyonlarla aşı olduğunuzu hissetmiyorsunuz bile. Türkiye'de grip aşı olmayanların çoğunun iğneden korktuğu belirlendi. Mikro Enjeksiyonlarla iğne korkusu tarih oldu.
İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Göğüs Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Bülent Tutluoğlu, Türkiye'de yılda 10 bin kişinin grip ve ona bağlı olarak gelişen hastalıklardan hayatını kaybettiğini ifade ederken "Önemsiz gibi görünen grip altta yatan hastalıkların alevlenmesine yol açıyor. Adeta tetiği çeken faktör olarak karşımıza çıkıyor. Altta yatan kalp hastalığı, astım, KOAH, böbrek yetmezliği, diyabet olabilir. Hastalık grip olarak başlıyor, sonra diğer hastalıkları tetikliyor. Kişiyi KOAH'tan kaybetsek de asıl sebep grip olabiliyor. Halbuki bunların grip aşısıyla engellenebileceğini bilmemiz lazım" şeklinde konuştu.
Grip yatağa düşürüyor
Vücut ağrısı, ağır halsizlik, yüksek ateşle kendini ifade eden grip yorgan döşek yatmamıza da yol açıyor. Tutluoğlu "Soğuk algınlığı, hafif kırkınlık ve ateşle genelde ayakta atlatılırken; grip yüksek ateş, vücut ağrısı ile ortaya çıkıyor, en az bir hafta dinlenmeyi hatta yatak istirahatini gerektiriyor. Halk arasında gribe paçavra hastalığı denmesi de bundan. Bu yüzden Dünyada olduğu gibi Türkiye'de de ciddi bir iş gücü kaybına yol açıyor. Gerçekten grip olan kişi işine gücüne zaman ayıramıyor. Hatta gribi ağır geçiren kişilerde gribe bağlı zatürre geliştiği ya da altta yatan başka hastalığı tetiklendiği için hastanede yatarak tedavi edilmeleri de gerekebiliyor." dedi.
Gribi önemseyin
Belirtilerin soğuk algınlığına karışıyor olmasının gribin, önemsiz gibi algılanmasına sebep olduğunu vurgulayan Tuttluoğlu "gripte de burun akıntısı, gözlerin sulanması, baş ağrısı olur ancak buna ciddi bir ateş de eşlik eder" diyerek hastalığın ayırt edilebileceğinin altını çizdi. Özellikle grip aşısı olduktan sonra "ben aşı olmama rağmen yine de grip oldum" diyenlerin, yıl içinde yaşadıkları soğuk algınlıklarını grip zannetlerini vurgulayan Tutluoğlu, aşının koruyuculuğunun erişkinler için yüzde 80, ileri yaşlılar için de yüzde 70 civarında olduğunu söyledi.
Garip ama gerçek: İğneden korkuyoruz
Tutluoğlu, aşının herhangi bir yan etkisinin olmadığını, istenen aşılama oranları yakalayamamamızın önemli bir nedeninin iğne korkusu olduğunu söyledi: "İnanılması güç ama, aşı yaptırmayanların yüzde 70'i iğneden korkuyor. İşte bu yüzden artık kas içine yapılan klasik aşıların yerini mikro enjeksiyonlar alıyor. Bu yeni teknikte iğneler sadece 1.5 mm uzunluğunda. Aşıyı, bağşıklık sistemi hücrelerinin yoğun olarak bulunduğu deri içine veriyoruz. Hasta bunu çoğunlukla hissetmiyor bile. Daha az oranda aşı ile koruyuculuk sağlıyoruz."
Bayramda dikkatli olun
Yaklaşan bayamda herkesin sorumlu davranması gerektiğini de hatırlatan Tutluoğlu, "Eğer grip geçiriyorsanız kalabalık yerlere girmeyin, alışveriş merkezlerinde dolaşmayın, bayramlaşmaya gittiğinizde de gerekiyorsa maske takın. Kronik hastalığı olanlarla da telefonda bayramlaşın. İnsanlara hastalık bulaştırmamak için burnunuzu sildiğiniz mendilleri uluorta bırakmayın. Kirli mendilleriniz için çantanızın içinde bir küçük poşet taşıyın. Ellerinizi dikkatle ve güzel yıkayın" diyerek genel sağlık kurallarına uyulmaması durumunda gribin kalabalık yerlerde hızla yayılabileceğine dikkat çekti. Aşı olunması durumunda hem kendimizi koruyacağımızı hem de bulaşmanın önüne geçeceğimizi söyleyen Tutluoğlu, bunun çağdaş insanın sorumluluğu olduğunu da vurguladı.