Aşı Dünyada her yıl 3 milyon çocuğun hayatını kurtarıyor!

Enfeksiyon Hastalıkları Derneği Başkanı Prof. Dr. Ceyhan: "Şu anda dünyada her yıl aşılamayla 3 milyon çocuğun hayatı kurtuluyor. Bunu daha da geliştirebilirsek, daha çok çocuğu aşılayabilirsek o zaman 2 milyon çocuğu daha kurtarma şansımız var."

Enfeksiyon Hastalıkları Derneği Başkanı Prof. Dr. Mehmet Ceyhan, şu anda dünyada her yıl aşılamayla 3 milyon çocuğun hayatının kurtulduğunu belirterek, "Bunu daha da geliştirebilirsek, daha çok çocuğu aşılayabilirsek o zaman 2 milyon çocuğu daha kurtarma şansımız var. Türkiye için yaptığımız hesaplamalara göre, şu anda uyguladığımız aşılama ile her yıl 14 bin 296 çocuk ölümden kurtuluyor." dedi.

Ceyhan, Dünya Aşı Haftası dolayısıyla düzenlenen seminerin ardından, gazetecilerin sorularını yanıtladı.

Dünya Sağlık Örgütü'nün 2003'ten beri nisan ayının son haftasını Dünya Aşı Haftası olarak kutladığını dile getiren Ceyhan, aşının dünya tarihindeki en büyük keşif olduğunu söyledi.

- "Aşıyı başka hiçbir konuyla kıyaslamak mümkün değildir"

Ceyhan, aşının dünyada insan sağlığına ve yaşamına en olumlu katkıda bulunan gelişme olduğunu ve bu nedenle son derece önemli olduğunu ifade ederek, şunları kaydetti:

"Şu anda dünyada her yıl aşılamayla 3 milyon çocuğun hayatı kurtuluyor. Bunu daha da geliştirebilirsek, daha çok çocuğu aşılayabilirsek o zaman 2 milyon çocuğu daha kurtarma şansımız var. Türkiye için yaptığımız hesaplamalara göre, şu anda uyguladığımız aşılama ile her yıl 14 bin 296 çocuk ölümden kurtuluyor. Halk arasında zatürre aşısı dediğimiz aşı eklendi. 2 bin 500 çocuğun ölümü engellendi. O yüzden aşı son derece önemlidir ve kesinlikle başka hiçbir konuyla kıyaslamak mümkün değildir.

Bir aşıyla bir ölümü engellemenin maliyeti yaklaşık ortalama 1 dolar civarındadır. Örneğin, sigara bıraktırarak, buna gayret göstererek, ölümü engellemenin maliyeti 10 dolardır. Dünyada aşıyla hayat kurtarmanın fiyatını kıyasladığımızda, aşıdan daha ucuz bir yöntem bulmak mümkün değil. Son derece de etkili. Aşıyı sadece enfeksiyon hastalıklarını önlüyor diye düşünmeyin. Hastalıkların çoğu başka hastalıklara da neden olduğu için, örneğin kanseri önlemede de en etkili yöntem aşılama. Bu yüzden aşılama, hem ucuz hem etkin hem tüm dünyada yaygın yapılan bir uygulama."

Prof. Dr. Ceyhan, son dönemde Türkiye'de aşı karşıtlığında artış olduğuna işaret ederek, "Bu açıkçası önce sayı anlamında çok önemsemediğimiz bir olaydı. Çocuklarına aşı yaptırmak istemeyen ailelerin sayısı 2011'lerde 180 iken giderek artış gösterdi. 2016'da 12 bine, 2017'de de 23 bine çıktı. Böyle olunca birden bire Türkiye'de aşılama oranları yüzde 98'den yüzde 96'ya düştü. Yüzde 98 Türkiye için çok iyi bir rakamdı. Avrupa'da aşağı yukarı en yüksek oranda aşılama yapılan ülkeydi Türkiye." diye konuştu.

Aşılamanın azaltılmasıyla ilk önce en bulaşıcı hastalıkların görüleceğini, sonra giderek aşıyla engellenen tüm hastaların görülmeye başlanacağına dikkati çeken Ceyhan, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Uzun yıllardan beri, yaklaşık 20 yıldır çocuk felci görmüyoruz. 20 yıla yakın zamandır bir aşısız vakada gördüğümüzün dışında difteri vakası görmüyoruz. Yenidoğan tetanozlarını görmüyoruz. Konjental kızamıkçık vakalarını elimine ettik. Bunların hepsini görmeye başlayacağız. En çok bulaştırıcı olduğu için kızamıkla başladı bu iş. 2016'da 12 vaka görmüşken, 2017'de 85 vaka görüldü. Sene başından bu tarafa 70'e yakın vaka görüldü. Bunların içerisinde aşılanmış çocuklar da var. Biz hep bunu söylüyoruz; aşıyı yaptırmamak sadece sizin çocuğunuzu riske atmıyor, aşılanan çocuğu da riske atıyor. Çünkü hiçbir aşı tek başına yüzde 100 korumaz. Ancak yüksek oranda aşılarsanız o yüzde 1-2, aşıya rağmen korunmayan çocuğun hastalıkta biriyle karşılaşma şansı ortadan kalkar. Siz bu oranları yüzde 90'lara düşürmeye başladığınız andan itibaren hastalarla aşıya rağmen korunmayanlar karşı karşıya geleceği için aşılananlar dahil vakaları görmeye başlayacağız. Bu tabii kızamıkla kalmaz. Böyle düşmeye devam ederse diğer hastalıklar da görülmeye başlanacaktır."

- "Bizim geleneğimiz, aşılama"

Prof. Dr. Ceyhan, Türklerin geleneksel ve tüm dünyaya öğrettiği tıbbi bir uygulaması olduğunu dile getirerek, "Halkın daha çok bildiği sülük, hacamat tedavileri bizim açıkçası çok geleneğimiz olan şeyler değil. Osmanlı tıbbına, Anadolu tıbbına bakarsanız bizim geleneğimiz bunlar değil. Bizim geleneğimiz, aşılama çünkü aşılamayı biz Orta Asya'dan başlatarak İstanbul'a getirmiş, İstanbul'da da devam ettirip buradan İngiltere'ye, İngiltere'den de bütün dünyaya yayılmasını sağlamışız." ifadelerini kullandı.

Sağlık Bakanlığı'nın büyük gayretleriyle aşı üretilmesi için çalışmalar başladığını aktaran Ceyhan, bu sayede aşının yeniden daha fazla önem verilen bir konu haline geldiğini kaydetti.

Ceyhan, aşının diğer sağlık konularından, özellikle ilaçlardan farklı olduğunun düşünülmesi gerektiğine işaret ederek, "Aşı aleyhinde yapılan her haberin toplum sağlığını derinden etkilediğini ve sadece bazı insanların çocuklarını aşılatmamasına değil, aşılatmış insanların çocuklarını da riske atılacağını düşünmek gerekiyor. Aşı konularını halkın önünde tartışırken ya çok doğru şekilde tartışmak lazım ya da yanlış şekilde gündeme getirmemek gerekiyor." diyerek konuşmasını tamamladı.

Manşetler

DUYURU-4