Arif Sağ: Türkiye’deki kanser tedavilerini kimse hafife almasın

Arif Sağ, kanseri Türkiye’de atlattığını belirterek, “Küba’da hastalığın yeniden nüksetmemesi için aşı tedavisi gördüm. Türkiye’deki kanser tedavilerini kimse hafife almasın” dedi


Sağlık alanında son yıllarda ciddi başarı elde eden Küba, Türkiye’deki birçok hasta için de umut kapısı oldu. Türkiye’den sağlık turlarının da sıkça yapıldığı Küba’ya giden isimlerden biri de Türk halk müziğinin usta ismi Arif Sağ. 2017 yılında akciğer kanserine yakalanan usta sanatçı Sağ, Türkiye’deki tedavisinin ardından doktorunun önerisiyle Küba’ya gitti. Hastalığının nüksetmemesi için Küba’da aşı tedavisi gören Sağ, Türkiye’ye döndükten sonra birçok ilde verdiği konserlerle sevenleriyle tekrar buluştu. Sağ, tedavi sürecini ve sonrasını Milliyet’e anlattı:

“Doktorum ‘dene’ dedi”

“Eşim Yıldız Sağ’ı kanserden kaybettim. Eşimin doktoru beni de kontrol etmek istedi. Rutin kontrolde bir şey çıkmadı. Ama bir yılın sonunda halsizleştiğim bir dönemde gittiğim hastanede akciğer kanseri olduğumu öğrendim. Hastalık ilk evresindeydi, hemen tedavi sürecim başladı. Akciğer ameliyatı oldum. Sonrasında beynimde de kanser tespit edildi. Ameliyat oldum, 12 seans kemoterapi gördüm. Doktorlarımla konuştuğumda Küba’da kanserle ilgili tedavi olduğunu biliyorduk. Küba’daki aşı bilimsel olarak kabul edilmiş değil. Fakat bütün tıp mensupları aşının doğruluğuna inanıyor. Doktorum ‘Bir dene zararı yok’ dedi.

“Herkesi kabul etmiyorlar”

Ben de gittim. Kanseri Küba’da yendiğim söyleniyor. Fakat bu yanlış biliniyor. Küba’da tedavi edilmiyor. Orada hastalığın yeniden tekrarlanmaması için aşı yapıyorlar. Küba’ya gidebilmek için, kanser tedavisi sürecini tamamlamış olmanız gerekiyor. Her isteyeni kabul etmiyorlar. Tedavi sürecinizdeki tetkikleri, tedavinin şeklini ve ilgili bütün evraklarınızı gönderiyorsunuz. Evrakları inceleyerek nasıl bir tedavi biçimi, nasıl bir hastalık olduğunu belirleyerek kişiye özel aşı üretiyorlar. Eğer sizin hastalığınıza uygun aşı üretilemiyorsa, ülkeye kabul etmiyorlar. Bana yaptıkları aşının hammaddesi mavi akrep zehriydi. Günde beş kere birer damla alıyorum. Ömür boyu kullanmam gerekiyor. Derler ya ‘Kanseri yendik’ kanser savaşçı değil ki yenesin. Olay, kanseri yenmek değil, psikolojik olarak korkuyu yenmek. Hastalık korkusuyla yaşayamazsın.”

‘Aşının tanesi 20 dolar’

Küba’daki hastanede bir hafta yattığını belirten Sağ, “Her gün doktorlar, hasta bakıcılar gelerek kontrol ediyor ve aşıyı veriyorlar. Aşıyı dışarıdan alma şansı yok. Aşının tanesi 20 dolar. Kendi vatandaşına kaç paraya veriyorsa, size de aynı fiyata getiriyorlar. Şu an hastalığı atlattım ama kontrollerim Sürüyor. Sadece Küba’dan gelen aşıyı günde 5 defa dil altına damlatıyorum. Bu süreçte hayatımda hiç bir şey değişmedi. Müzikal çalışmalarım, günlük yaşamım hastalıktan önce nasıl devam ediyorsa, şimdide aynı şekilde devam ediyorum” dedi.

‘Kimse hafife almasın’

Türkiye’de ciddi anlamda kanser hastası olduğunu, oraya gittiğini duyan insanların da ‘Küba’daki tedavi bir umuttur’ diyerek kendisini aradığını belirten Sağ sözlerini şöyle sürdürdü: “Ama insanların yanıldığı nokta şu; Küba’da tedavi var sanıyorlar, ama yanılıyorlar. Kanserle ilgili Türkiye’de de çok ciddi çalışmalar yapan doktorlar var. Küba’daki aşı sadece hastalığın yeniden nüksetmemesi, tekrarlanmaması için yapılıyor. Yani iddiaları bu yönde. Benim Türkiye’deki kanser tedavimin mükemmel olduğunu söylemek zorundayım. Türkiye’deki kanser tedavilerini kimse hafife almasın. Ülkemizde de çok başarılı doktorlar var. Kanseri Türkiye’de atlattım. Türkiye’de tedavimi tamamladıktan sonra gittim.”

Gökhan Kam

Manşetler

DUYURU-5
EBELİK YÖNETMELİĞİ
HASTANE KOORDİNASYON KURULU YÖNETMELİĞİ