Arel Üniversitesi ile ilgili bilgiler veren rektör Prof.Dr. Mehmet Çivi, 18 Mayıs 2007'de Kemal Gözükara Eğitim ve Kültür Vakfı tarafından, 25 yıllık Arel Eğitim Kurumları’nın bir uzantısı olarak kurulan Arel Üniversitesi’nin 7 yıl gibi kısa bir sürede 12.500 öğrenciye ulaştığını belirtti.
Prof.Dr. Mehmet Çivi, "Arel Üniversitesi’nde 5 Fakülte (Fen Edebiyat, İktisadi ve İdari Bilimler, Güzel Sanatlar, Mühendislik-Mimarlık ve İletişim Fakültesi), 3 Yüksekokul (Uygulamalı Bilimler Yüksekokulu- 4 yıllık, Sağlık Bilimleri Yüksekokulu- 4 yıllık ve Yabancı Diller Yüksekokulu), 1 Meslek Yüksekokulu ve 2 Enstitü (Sosyal Bilimler ve Fen Bilimleri) bulunuyor. Tepekent ve Sefaköy’de 2 ayrı yerleşkeye sahip olan İstanbul Arel Üniversitesi, bugün 40’ın üzerinde lisans ve 35 ön lisans programı ile eğitim hayatına devam ediyor." şeklinde konuştu.
TIP FAKÜLTESİ GÜN SAYIYOR!
YÖK Genel Kurulu onayından geçen ve Bakanlar Kurulu’ndan geçmeyi bekleyen Tıp Fakültesinin akademik yaşama adım atmasıyla Sağlık Bilimleri alanında öğretim yapan bölüm ve programların taçlanmış olacağını belirten Arel Üniversitesi Rektörü Prof.Dr.Mehmet Çivi, "İstanbul Arel Üniversitesi Sağlık Bilimleri Yüksekokulu; Beslenme ve Diyetetik, Çocuk Gelişimi, Fizyoterapi ve Rehabilitasyon, Hemşirelik, Sağlık Yönetimi ve Sosyal Hizmet Programlarıyla 975 öğrenciye, Sağlık Meslek Yüksekokulu ise; Anestezi, İlk ve Acil Yardım, Sağlık Kurumları İşletmeciliği, Tıbbi Dokümantasyon ve Sekreterlik, Tıbbi Görüntüleme Teknikleri, Tıbbi Laboratuvar Teknikleri Programları ile 438 öğrenciye eğitim vermektedir.” ifadelerini kullandı.
Sağlık Sektörü en hızlı gelişen sektörlerden biridir, diyen Prof.Dr. Çivi, şunları kaydetti; "Son yıllarda meydana gelen teknolojik ilerlemeler sağlık sektörünü geliştirmiş ve böylece sektör önemli hale gelmiştir. Sağlık kurumlarının özellikle özel hastanelerin sayısının artmasıyla birlikte personele olan ihtiyacı da artmıştır. Türkiye’nin coğrafi konumu, gelişmiş altyapıya sahip sağlık kuruluşları, teknik altyapısı, jeotermal kaynakları vb. sebeplerden dolayı Türkiye için önemli bir gelir kaynağı haline gelen sağlık turizmi sayesinde Ortadoğu ve Avrupa’dan pek çok hasta Türkiye’nin gelişmiş sağlık olanaklarından faydalanmak amacıyla ülkemize gelmektedir.
Hayat standartlarının yükselmesi ile birlikte birçok kişi sağlık harcamalarına yaptığı ek harcamaları artırmıştır. Bu durum asli sağlık hizmetlerine ek yeni hizmet alanlarının ortaya çıkmasında ve genişlemesinde etkili olmaktadır. Tüm ilerlemeler aslında nitelikli insan kaynağına ihtiyacı bir kez daha ortaya koymaktadır. İnsan vücuduna yönelik her hizmet hem riski hem de takip ihtiyacını beraberinde getirir. Bu gelişmeleri yakından takip eden, üniversitemiz bünyesinde faaliyet gösteren Sürekli Eğitim Merkezi (ARELSEM), sağlık sektörünün ihtiyacı olan insan kaynağını yetiştirmek için sertifikasyon programları düzenlemektedir. Özellikle Hasta İlişkileri Yönetimi, Sağlık İşletmeleri Yönetimi, Sağlık İşletmelerinde Akreditasyon Yönetimi ve İç Tetkikçilik, Tıbbi Sekreterlik, Medikal Muhasebe ve Finansal Yönetim, Sağlık Turizmi Sertifika Programları önemli düzeyde talep görmüştür. 5 yıldır düzenlenen eğitimlerin katılımcıları sağlık sektörü çalışanları olduğu gibi, aynı zamanda kariyerine bu sektörün içerisinde devam etmek isteyen bireylerdir. Her eğitimde %75 devam zorunluluğu olması, eğitimler sonunda mutlaka sınav uygulanması ve başarılı olan katılımcılara sertifika verilmesi söz konusudur. Merkezimiz YÖK onayı ile kurulmuştur. Eğitimlerin ardından gelen talep doğrultusunda Türkçe ve İngilizce transcript verilmektedir."