19 Aralıkta JAMA Internal Medicine‘da yayınlanan bir araştırma bu sorunun cevabını verdi.
Hastaneye yatırılan yaşlı hastalar erkek hekimlere göre kadın hekimler tarafından tedavi edildikleri takdirde, ölüm oranları ve hastaneye yeniden yatış oranlarının daha düşük olduğu gözlenmiş.
Sonuçlar aynı zamanda aile sorumluluklarının kadın hekimlerin işlerini etkilediği tezini de çürütmüş bulunuyor.
Harvard T. H. Chan School of Public Health (Harvard Halk Sağlığı bölümü) Doktoru Uysuke Tsugawa’nın yayınlanan çalışmasında; 1 ocak 2011- 31 aralık 2014 arası hastaneye yatan 1,5 milyon hasta değerlendirildi. Özellikle 30 gün ölüm ve yeniden yatış oranına bakıldı ve bu durumların hekimin cinsiyetine bağlı olup olmadığı, bağlıysa da ne kadar etkili olduğu değerlendirildi.
Kadın hekimlerin ve Erkek hekimlerin hasta dağılımları benzerdi. Hekimlerin düzeltilmiş ölüm oranları kadın hekimlerde %11.07 iken erkek hekimlerde %11.49 olarak bulundu. dsn Yeniden hastaneye yatış oranları ise kadın hekimlerde %15.02 erkek hekimlerde %15.57 olarak bulundu. Sonuçların istatistiki olarak anlamlı olduğu gözlendi. Hastalık bazında sepsis, pnömoni, akut böbrek yetmezliği ve aritmi tedavisinde kadınlar daha iyi iken, sindirim sitemi kanamaları, idrar yolu enfeksiyonları ve konjestif kalp yetmezliğine bağlı ölümlerde hekimin cinsiyet farkının istatistiksel anlamı yoktu.
Hastaneye tekrar yatış durumlarında bir çok hastalık için kadın hekimlerin tedavi ettiklerinde anlamlı azalma izlendi.
Araştırmacılar ayrıca, erkek hekimlerin kadın hekimler kadar iyi hasta bakmaları durumunda yılda 32,000 ölümün önlenebileceğini ifade ettiler. Yazarın özellikle altını çizdiği husus ise şu oldu;
”Kadın hekimlerin hasta bakımındaki bu başarısı göz önüne alındığında, onların daha az maaş alması ve akademik kadrolarda daha az yer almaları haksızlığının üstünden gelmeye çalışmalıyız.”
Çeviri: DoktorlarSitesi.NET