Alanya Eğitim ve Araştırma Hastanesinde görevli Prof. Dr. Ahmet Aslan, AA muhabirine, 6 Şubat'taki "asrın felaketi" olarak nitelenen depremlerin hemen ardından Başhekimlikçe koordine edilen gönüllü sağlık çalışanları ile memleketi Kahramanmaraş'a gitmek için yola çıktıklarını söyledi.
Bir hafta süreyle depremlerde yaşanan acıya şahit olduğunu ifade eden Aslan, olumsuz hava şartları ve depremin yıkıcı etkileri nedeniyle deprem bölgesine ulaşmakta güçlük çektiklerini dile getirdi.
- Sismik izolatör olan hastane ayakta kalmış
Deprem izolatörü bulunan Elbistan Devlet Hastanesi'nin sağlam olduğunu öğrenince bu ilçeye geçtiklerini aktaran Aslan, ilk gün kendileri de depremzede olan meslektaşlarının buna rağmen yoğun çalıştığını, kendilerinin yetişmesi ve sonraki günlerde başka illerden gelen doktor ve sağlık çalışanları ile sağlık hizmetlerinin aksamadığını kaydetti.
Acil servis, ameliyathane, yoğun bakım derken bütün sağlık çalışanlarıyla bir ekip halinde çok uyumlu çalıştıklarını anlatan Aslan, ikinci depremde Elbistan'ın çok zarar gördüğünü vurguladı.
Sağlık Bakanlığının koordinesi ile ilk müdahalesini yaptıkları depremzedelerden durumu kritik olanları başka illere sevk ettiklerini ifade eden Aslan, ekip arkadaşları ile birlikte sayısını hatırlayamayacağı kadar çok ameliyat gerçekleştirdiklerini kaydetti.
- "Zor kararları aldık"
Her kurtulan hayatla bir sonraki için çabaladıklarına dikkati çeken Aslan, şöyle konuştu:
"Küçücük çocukların, gençlerin kollarını, bacaklarını hayatta kalmaları için ampüte etmek zorunda kaldık. Hepimiz için çok yıkıcı bir deneyimdi. Bazı hastalardan çok ümitli değildik ama onların sağlığına kavuşması bizleri motive ediyordu. Bu operasyona karar vermek aslında aylar içinde alınabilecek bir karar ama o an yaşama bağlamak için bu sorumluluğu almanız gerekiyor. Örneğin 17 yaşındaki bir gencimizin hayatta kalabilmesi için her iki bacağını birden kesmek için zor bir karar aldık. Doktor arkadaşlarımızla çok düşündük, çok tartıştık. Ama sonunda böyle zor bir karar vermemiz gerekti. Ertesi gün yoğun bakımda çocuğu diğer arkadaşlarımızla gördük. Genel durumu düzelmişti, yaşıyordu. Yaşıyor olması en azından o biraz bizi teselli etti."
Kahramanmaraş'ın memleketi olması nedeniyle daha farklı bir duyguyla çalıştığını da aktaran Aslan, memleketinde yaşayan akrabalarından da can kayıpları olduğunu söyledi.
- Uzuv kaybını önlemek için
Deprem nedeniyle gelen hastaların yaralanma noktalarına baktığında alınacak küçük önlemlerin işe yarayabileceğini de dile getiren Aslan, "Deprem sırasında kapalı alandan çıkamayacaklar, vücut alanını mümkün olduğu kadar küçültmeye çalışmalı. Kollarını, bacaklarını toplu bir şekilde tutmalı ve mümkün olduğu kadar korunaklı bir yer belirlemeli. Sağlam bir nesnenin yanında veya altında küçülttüğü vücuduyla bir yaşam alanı oluşturmalı." ifadelerini kullandı.