Adana'da 19 yaşındaki genç kızın, 3 yıldır karnından diyaliz olarak yaşadığı sıkıntılı günler, tüberküloz hastası annesinin ancak 9 aylık tedavisinin ardından verebildiği böbreğin Çukurova Üniversitesi Tıp Fakültesi Balcalı Hastanesinde nakledilmesiyle sona erdi.
Müzeyyen Balı (41), AA muhabirine yaptığı açıklamada, Tufanbeyli ilçesinde esnaf eşi Mustafa Balı ve Kızı Esra Balı (19) ile yaşadıklarını, ancak, kızlarının rahatsızlığı nedeniyle yaşadıkları yüzünden hayatlarının 3 yıldır kabusa döndüğünü kaydetti.
Müzeyyen Balı, 2007 yılı yılbaşı akşamında kızını bir enfeksiyon sonucu Tufanbeyli Devlet Hastanesine kaldırdıklarını anlatarak, '''Bronşit' dediler ancak verilen iğneyi vuruldukça daha da kötü oldu. Bunun üzerine Adana Numune Hastanesi Seyhan Uygulama Merkezine geldik. Burada böbrek hastalığı olduğu ortaya çıktı. 25 gün burada yattı ama yanlış tedaviler yapıldı, yoğun bakıma düştü. Beyin kanaması geçirdi ve 3 kez kalbi durdu. Bunun üzerine Çukurova Üniversitesi Tıp Fakültesi Balcalı Hastanesine sevk ettiler. Yoğun bakımda 3 günde kendini toparladı ve 3,5 ay hastanede yattı'' dedi.
Kızı Esra Balı'nın hastaneden çıktıktan sonra, 2007 yılı Nisan ayından beri periton (karın) diyalizi yaparak yaşadığını belirten Müzeyyen Balı, ''Tek umudu böbrek nakliydi. Uzun süre böbrek aradık ve bekledik. Kızımın şanssızlığı, kanının 0 RH negatif olması. Bu nedenle uyumlu böbrek bulmak çok düşük ihtimal. Gittikçe kötüleşmesi nedeniyle en sonunda ben böbreğimi vermek istedim. Ancak, bende de tüberküloz hastalığı çıktı. 9 ay tedavi gördüm. Sonunda bu hastalık da bitti ve nakil gerçekleşti'' diye konuştu.
-BEKLEME AŞAMASI-
Esra Balı ise kendisi için en zor aşamanın, uyumlu bir böbrek çıkmasını ve ameliyatı beklemek olduğunu belirterek, ''İlk zamanlar her gün umutla iyi bir haber gelmesini bekliyorduk. Sonra annem vermek istedi ama bu sefer de onun hastalığının geçmesini bekledik. 3 yıl boyunca her şeyden mahrum kaldım. Okula devam ettim ama gitmek problem oldu. Diyalizimi karnımdan kendim yaptığım için, bir yere gitmek, gezmek problem oluyordu. Bu nedenle okulumu 1 yıl geç bitirdim'' dedi.
Son 2 aydan beri de burun kanamalarının arttığını belirten Esra Balı, şöyle devam etti:
''Kanım azaldıkça, Tufanbeyli'nin yüksek rakımlı ve havasının sert olması nedeniyle, gittikçe güçsüzleşiyordum, kendimi toparlayamıyordum. Okula giderken dersler beni oyalıyordu. Hastalığımı bir nevi unutuyordum. Okul bitince evde durdum. Boş durmak yaramadı. Daha da rahatsızlık verdi.
Uzun beklemeden sonra, naklin olabileceği bildirildiğinde büyük bir sürpriz yaşadım. Halen inanamıyorum. Biraz da ani oldu, biz 1 ay sonra haber bekliyorduk. Ama doktorum Prof. Dr. Uğur Erken halimi görünce 'beklemeye gerek yok' dedi. Sırada 6 hasta vardı, beni öne aldı. 'Yeni yıla yeni böbrekle girmek iyi olur, yeni hayatına başlarsın' dedi.''
Sonuçta naklin başarılı şekilde gerçekleştiğini belirten Esra Balı, ''Burada herkes çok iyi ilgilendi ve sorun yaşamadık. Artık her yere gidebilirim. Bir meslek sahibi olmamda tek sorun böbrekti. Şu anda üniversiteye hazırlanıyorum. Sınıf öğretmenliği ya da lise öğretmenliği düşünüyorum. Okumak, bir yerlere gelmek istiyorum. Bir ikizim var ve Konya Selçuk üniversitesinde okuyor. Onun gibi eğitimime devam etmek istiyorum'' diye konuştu.