'Anjiyodaki damar yırtılmalarında ameliyat gerekmeyen teknik'

SAÜ'de anjiyo esnasında damar yırtılmaları gibi problemlerin cerrahi müdahaleye gerek kalmadan halledilmesi için yeni bir teknik geliştirildi

Sakarya Üniversitesi (SAÜ) Tıp Fakültesi Kardiyoloji Kliniğinde, anjiyo esnasında oluşabilecek problemlerin üstesinden cerrahi müdahaleye gerek kalmadan gelinmesi için yeni bir teknik geliştirildi.

SAÜ Tıp Fakültesi Kardiyoloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ersan Tatlı, yaptığı açıklamada, geliştirdikleri tekniği uluslararası bir makale ile tüm dünyayla paylaştıklarını söyledi.

Bu alanda dünyada bugüne kadar en yüksek örneklemle gerçekleştirilmiş bir çalışma yaptıklarını ifade eden Tatlı, kalp hastalıklarında erken tanının diğer tüm hastalıklarda olduğu gibi başarılı bir tedavi için büyük önem taşıdığını belirtti.

Tatlı, bilekten anjiyonun, kalp ve damar hastalıklarının tanısında hastalar açısından büyük kolaylık sağladığını, kasıktan anjiyoya göre daha konforlu ve daha az sorun çıkaran bir işlem olduğunu dile getirdi.

"10 binin üzerinde vaka değerlendirdik"

Anjiyo esnasında damar yırtılmaları gibi muhtemel problemler için yeni bir teknik geliştirdiklerini anlatan Tatlı, şöyle devam etti:

"Anjiyo esnasında ortaya çıkan problemlerde, damarın yırtıldığı zamanlarda da onların üstesinden gelebilmek için yeni bir teknik geliştirdik. Bu teknikle yırtılan damarın içerisine daha büyük çapta bir kateter koyup 15-20 dakika orada bekletiyoruz. Böylece yırtılan damarın kapandığını görüyoruz. Başka merkezler cerrahi yöntem uygularken, biz birçok hastada bu yöntemle cerrahi müdahaleye gerek kalmaksızın problemin üstesinden geliyoruz. Bu tekniği dünyada ilk kez biz bulduk. Dünyada ilk kez bu teknik SAÜ'de geliştirildi. El bileğinden stent ya da anjiyo esnasında damar yırtılmalarını cerrahiye yani ameliyata gitmeden halledebilen bir yöntem. Bu tekniğimizi ve çalışmamızı uluslararası bir makale ile de tüm dünya ile paylaştık. Bu aynı zamanda dünyada bugüne kadar en yüksek örneklemle yapılmış bir çalışma. Bugüne kadar en yüksek sayı 8 bindi. Biz 10 binin üzerinde vaka değerlendirdik."

Tatlı, bilekten yapılan anjiyonun hastanın tercihine bırakıldığını belirterek, işlem esnasında ortaya çıkabilecek problemlerin koldan yapılan anjiyodan daha az olduğuna dikkati çekti.

Hastaların bilgilendirildiği zaman doğrudan bilekten anjiyo yöntemini tercih ettiğini vurgulayan Tatlı, "Artık bu yöntem daha ön plana geçmiş durumda. Türkiye'de bunu yapabilen çok merkez yok. Bu konuda dünyada da Türkiye'de de SAÜ önde diyebiliriz. SAÜ Tıp Fakültesi Kardiyoloji Kliniği dünyanın sayılı merkezleri ile yarışıyor artık" değerlendirmesinde bulundu.

Manşetler

DUYURU-4