Anadolu'yu renklerle ve fotoğraflarıyla resmeden: Fikret Otyam

Anadolu'yu renklerle resmeden ressam, fotoğrafçı, gazeteci ve yazar Fikret Otyam, vefatının 6. yılında anılıyor.

Ressam, fotoğrafçı, gazeteci ve yazar Otyam, vefatının 6. yılında anılıyor.

Konya ikinci ordudan emekli olduktan sonra eczacılık yapmaya başlayan ve İsmet İnönü'nün silah arkadaşlarından Vasıf Bey ile Naciye Hanım'ın 3. çocuğu olan Otyam, 19 Aralık 1926'da Aksaray'da dünyaya geldi.

Ünlü besteci ve orkestra şefi Nedim Vasıf Otyam ile Nusret Kemal Otyam'ın kardeşi olan sanatçı, altı yaşından itibaren babasının eczanesinde çalışmaya başladı.

İlkokul ve ortaokul eğitimini Aksaray'da tamamlayan Fikret Otyam, fotoğraf merakına ortaokulda Fransızca öğretmeni olan emekli albay Lüleci Haşim Bey'in vasıtasıyla başladı.

- Eczanede çalışırken biriktirdiği hikayeleri "Gece Postası" gazetesinde yayımladı

Sanatçı, eczaneye gelen köylülerden de dinlediği hikayeleri defterine günübirlik not ederek, daha sonra bunları, 1945-1946'da İstanbul'da "Gece Postası" gazetesinde yayımladı.

Fotoğrafı ağabeyi Nedim'den öğrenen Otyam, Aksaray'da arkadaşı ve resim öğretmeniyle birlikte "Foto Üç Yıldız" isimli fotoğrafçı dükkanını açtı.

Sanatçı, lise eğitimine ise Ankara Atatürk Lisesi'nde başladı ve ardından Kayseri Yatılı Lisesi'ne devam ederek buradan mezun oldu. Otyam, liseden mezun olduktan sonra babasının yanında çalışmaya devam etti ve bu dönemde ressam Neşet Günal ile karşılaştı. Resme ilgisi olduğunu fark eden Neşet Günal, Otyam'a İstanbul Devlet Güzel Sanatlar Akademisi'ne girmesini önerdi.

Bunun üzerine 1945'te girdiği Akademi'yi 1953'de Bedri Rahmi Eyüboğlu atölyesinde bitiren Otyam, öğrencilik yıllarında gazetecilik, sanat-edebiyat yazarlığı ve foto röportajlar yapmaya başladı.

Otyam, Akademi'deki ilk yılında İbrahim Çallı'nın atölyesinde klasik eğitim alırken, Eyüboğlu'nun atölyesine geçmesiyle birlikte konu ve biçem yönünden serbest olarak çalışma imkanı buldu.

Akademiye devam ettiği yıllarda "Gece Postası"nda çalışmaya başlayan Fikret Otyam, mezun olduktan sonra sırasıyla "Son Saat", "Dünya", "Ulus" ve "Cumhuriyet" gazetelerinde çalıştı, Aydınlık gazetesinde haftalık yazılar yazdı.

Usta yazar, Doğu ve Güneydoğu Anadolu halkı ile yaptığı röportajları konu alan gazete yazıları hazırladı. Daha sonra bu röportaj serilerini "Topraksızlar", "Gide Gide", "Ha Bu Diyar", "Harran ve Irıp", "Ey Samandağ Samandağ" adlı kitaplarında yayımladı.

O günlere dair Otyam, bir röportajında şunları kaydetmişti:

"Dünya Gazetesi Yazı İşleri Müdür Yardımcısı ve yazarı olarak işverenim saygı ile andığım Faik Rıfkı Atay'ın ve Bedii Faik'in izinleriyle ilk kez gittim Doğu ve Güney Doğu Anadolu'ya bir Orta Anadolu çocuğu olarak, gidiş o gidiş. Anadolu bana o insanlara o topraklara, o dağlara, o göllere, o ağaçlara o börtü böceklere, o tarifsiz geçmişe sahip çıkmayı gerektiğini fısıldadı. O fısıltıyı yerine getirdiğimi umuyorum."

- İlk resim sergisini 1952'de açtı

İlk resim sergisini 1952'de açan sanatçı vefatına kadar yurt içi ve yurt dışında 30'un üzerinde sergiye imza attı ve resimleri birçok yurt dışı müzelerinde ve özel koleksiyonlarda yer aldı. 1953-1996 yılları arasında Anadolu insanının yaşamını belgelediği fotoğraflarını "Gide Gide" başlığı altında, "Memleketimden İnsan Manzaraları, Anadolu 63" adlı sergilerde tanıtan Otyam, resmi hiçbir zaman bırakmamasına karşın, 1980'e kadar fotoğraf ve yazarlık çalışmalarında yoğunlaştı.

Otyam, Akademi'nin ardından "Dünya" gazetesinin yazı işleri müdür yardımcısı olurken, aynı dönemde ünlülerin kitap kapaklarını ve iç resimlerini de çizmeye başladı.

Yine bir röportajında "Yazı bittiği zaman fotoğrafa, fotoğraf bittiği zaman fırçama ulaştım. Hepsi gerçeği anlatmak için. Fotoğraf, gazetecilik, ressamlık eşittir Fikret Otyam." diyen sanatçı, gazeteciliğin tüm zamanını aldığı o dönemde resim yapmaya fırsat bulamadığı için sürekli fotoğraf çekti.

Daha sonra 1956'dan itibaren Ankara'da "Ulus" gazetesinde, 1962'den itibaren de "Cumhuriyet" gazetesinde sanat ve siyaset yazarlığı yapan sanatçı, resim çalışmalarını 1979'da "Cumhuriyet" gazetesinden emekli olduktan sonra yoğun biçimde sürdürdü.

Resimlerinde keçiler ile başı örtülü ve sürmeli Anadolu kadınlarını figür olarak sık sık kullanan Otyam, Anadolu'yu, insanlarını, hayvanlarını, bitkilerini ve mahalli unsurlarını işlemeyi seven bir ressam olarak hafızalarda yer etti.

- "Toprak" adlı senaryosu 1952'de filme alındı

Fikret Otyam'ın "Toprak" adlı senaryosu, ağabeyi Nedim V. Otyam tarafından 1952'de filme alınırken, "Mayın" adlı oyunu ise yönetmen Ayberk Çölok tarafından 1968'de Ankara Sanat Tiyatrosu'nda sahnelendi.

Eşiyle birlikte 1977'de Antalya'nın Gazipaşa ilçesine taşınan, daha sonra da Antalya merkezde bulunan Geyikbayırı Köyü'nde yaşamını sürdüren Otyam, 26 Ocak 2015'te Antalya'daki özel bir sağlık merkezinde girdiği diyaliz sırasında rahatsızlandı.

Mide kanaması geçirdiği anlaşılan ve böbrek yetmezliği nedeniyle bir süre Antalya Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nde tedavi gören sanatçı, 9 Ağustos 2015'te 89 yaşındayken hayatını kaybetti.

Otyam'ın sanat hayatı boyunca imza attığı eserleri ise şöyle:

Kitapları: "Hu Dost", "40 Yıl Önce 40 Yıl Sonra", "Kara Sevdam Anadolum", "Mayınlar Çiçek Açmaz", "Mayınlı Topraklar Üzerinde", "Kanlı Gömlekler", "Adı Yemendir", "Harran Koçaklaması", "Can Arkadaş", "Ceylanlar Suya İndi", "Arkadaşım Orhan Kemal ve Mektupları", "Pavli Kardeş", "Ağlama Anam", "Şu Bizim Gazipaşa ve İsmet Paşalı Yıllar"

Fotoğraf Sergileri: "Gide Gide Serileri (1964-1974)", "Eğer Bizi Sual Eden Olursa (1979, Filiz Otyam ve İbrahim Demirel ile karma sergi)", "Dünya Güzel Olmalı (1983)", "Otyam'ın Objektifinden (1997)"

Resim Sergileri: "Onlar Grubu' ile sergileri (1947-1953)", "Memleketimden İnsan Manzaraları (1976)", "İnsan Manzaraları (1978)", "Filiz Otyam ile ortak yurt içi ve yurt dışı resim ve dokuma sergileri (1981-1997)"

Manşetler

DUYURU-4