Türkiye’den ve dünyanın birçok yerinden hasta kabul eden ve gelirlerinin %15’ini uluslararası hastalarından elde eden Anadolu Sağlık Merkezi, 2010’un ilk beş ayında, 2009’un aynı dönemine göre ağırladığı toplam hasta sayısını %15, cirosunu da %17 artırdı.
Anadolu Vakfı’nın gücü ve desteğiyle, sağlıkta referans merkezi olma vizyonuyla dünya standartlarında hizmet sunmak üzere 2005 yılında kurulan ve bugüne kadar yaklaşık 150 Milyon Amerikan Doları yatırım gerçekleştirilen Anadolu Sağlık Merkezi, bu kısa süre içinde uzman kadrosu, hasta odaklı yaklaşımı ve gerek Türkiye gerekse Türkiye’nin içinde bulunduğu bölgede kabul gören başarılı tıbbi uygulamaları ile “Sağlık Merkezi”nden ‘Sağlığın Merkezi’ konumuna ulaştı.
Joint Commission International (JCI) akreditasyonuna sahip olan, ülkemizde kemik iliği nakli sorununun çözümüne önemli katkı sağlayacak Kemik İliği Nakli Merkezi’ni hayata geçiren, hasta ve yakınları için ilk kez otel kuran Anadolu Sağlık Merkezi, rehabilitasyon merkezi, sağlık odaklı üniversite gibi yatırımlarla ‘Sağlığın Merkezi’ olma konumunu güçlendirmeyi hedefliyor.
Alanında dünyada öncü bir kurum olan Johns Hopkins Medicine’le eğitim ve kalitenin geliştirilmesine yönelik programlarda iş birliği içinde çalışan Anadolu Sağlık Merkezi, 120’si uzman hekim, 225’si hemşire olmak üzere toplam 1000 kişiye istihdam sağlıyor. Özellikle onkoloji konusunda Türkiye’de çıtayı belirleyen kurum olan ve Cyberknife teknolojisini Türkiye’ye ilk kez getiren Anadolu Sağlık Merkezi, Türkiye'de sınırlı sayıda bulunan IMRT sistemine sahip linear akseleratörlerin yanında, PET-CT ile kanser tedavisini tek çatı altında gerçekleştiriyor.
Anadolu Sağlık Merkezi, beş yılın başarısını yeni logosuyla kutluyor
Düzenlenen basın toplantısında bir konuşma yapan Anadolu Sağlık Merkezi Genel Direktörü Dr. Hasan Kuş, kısa sürede elde ettikleri başar kendilerini Türkiye dâhil geniş bir coğrafyada “Sağlığın Merkezi” yaptığını ve hastaların duyduğu güvenin, bu başarının en gurur verici kanıtı olduğunu ifade etti. Yeni döneme bu başarıların verdiği sorumlulukla başladıklarını ve kurumsal logolarını da bu bakış açısıyla yenilediklerini belirten Dr. Kuş, şöyle devam etti:
“İlk günden itibaren tüm Anadolu Sağlık Merkezi ailesi olarak sahip çıktığımız vizyonu ve belirlediğimiz hedefleri geldiğimiz noktada hatırı sayılır ölçüde aştık ve yolumuza yeni bir bakış açısı ile devam ediyoruz. Gurur duyduğumuz başarılar sayesinde ‘Sağlık Merkezi’nden, yalnızca Türkiye’de değil, Türkiye’nin de içinde bulunduğu geniş bir coğrafyada ‘Sağlığın Merkezi’ durumuna geldik. Bugün Gebze’de 50 bin metrekarelik kapalı alanda hastanemiz ve Ataşehir ile Suadiye’deki Tıp Merkezlerimizle hizmet veriyoruz. Tüm ihtisas dallarının bir arada olması ve bu dallardaki hekimlerin tam zamanlı olarak hizmet vermesi sayesinde multi-disipliner tedavi uygulayabiliyoruz. Bu yıl kanser tedavisinde gelinebilecek son noktaya da imza attık. Ülkemizde kemik iliği nakli sorununun çözümüne önemli katkı sağlayacak olan Kemik İliği Nakli Merkezi’mizi hayata geçirdik. Ülkemizde her yıl 3.000 hastaya kemik iliği nakli yapılması gerektiği halde bu sayı maalesef 900 civarında. Aynı anda 22 hastaya kemik iliği nakli gerçekleştirebilecek altyapıya sahip Kemik İliği Nakli Merkezi’mizle bu eksikliğin kapatılmasına katkı sağlamayı hedefliyoruz. ‘Sağlığın Merkezi’ konumumuzun bir diğer halkası da, kampüsümüzde üç ay önce hizmete giren uzun süreli tedavi gören hasta ve yakınlarının misafir edilebildiği 41 odalı, 82 yataklı ve 2600 metrekarelik butik otelimiz… Bu yatırım sayesinde hasta yakınlarının konaklamasında kesin ve konforlu bir çözüm sunmuş olduk.”
“Anadolu Sağlık Merkezi artık uluslararası bir marka konumunda”
Girişimsel kardiyoloji ve pediyatrik kalp cerrahisindeki altyapı ve yetkinliklerinin, Anadolu Sağlık Merkezi’nin Türkiye ve bölge ülkeler tarafından tercih edilen sağlık kurumlarından biri olmasında önemli katkı sağladığını belirten Anadolu Sağlık Merkezi Genel Direktörü Dr. Hasan Kuş, 2009 yılında yaptıkları toplam 528 kalp ameliyatın 43’ünü bölge ülkeleri ve hatta ABD’den gelen hastaların oluşturduğunu söyledi.
Anadolu Sağlık Merkezi’nin hizmet kalitesi ve standartlarıyla bugün uluslararası bir sağlık markası olduğunu söyleyen Dr. Kuş, dünyanın farklı ülkelerinden gelen hastaların tedavi için Anadolu Sağlık Merkezi’ni tercih ettiğini belirtti. Anadolu Sağlık Merkezi olarak başarılı bir dönem geçirdiklerini ifade eden Dr. Kuş, sözlerine şöyle devam etti:
“2009’da ağırladığımız toplam hasta sayısı bir önceki yıla göre %15 artışla, 126 bine ulaştı. 2010 yılının ilk 5 ayında ise geçen yılın aynı dönemine oranla %15’lik artış gerçekleşti. 2009 yılında, bir önceki yıla göre ciromuzda %15 artış sağladık. 2010’un ilk 5 ayında bütçede öngördüğümüz hedefin de üzerine çıkarak, 2009’un aynı dönemine göre ciromuzu %17 oranında artırdık. 2008 yılında bir önceki yıla göre %100 artışla 1102 yabancı hastaya tedavi olanağı sağladık. Bu sayı Türkiye’de yaşayan yabancıları içermiyor, sadece Anadolu Sağlık Merkezi’nde sağlık hizmeti almak üzere ülkesinden gelen hastaları kapsıyor. 2009’da hasta sayısı bir önceki yıla göre %70 artarak 1900’e ulaştı. 2010’un ilk beş ayında geçen yılın aynı dönemine göre %87 artış gerçekleşti. Halen gelirlerimizin %15’ini uluslararası hastalarımızdan elde ediyoruz. Toplam 18 tam zamanlı çalışanı bulunan Uluslararası Hasta Departmanı’nda, toplam 13 yabancı dil konuşuluyor.”
“Johns Hopkins Medicine ile sağlık profesyonellerinin gelişimine katkıda bulunuyoruz.”
Johns Hopkins Medicine ile eğitim ve kalitenin geliştirilmesine yönelik olarak kurulan stratejik işbirliğinin, hizmet kalitesine önemli bir katkı sağladığını, bu işbirliği kapsamında Johns Hopkins Medicine’in Anadolu Sağlık Merkezi’ni kendi standartlarıyla yılda iki kez denetlediğini belirten Anadolu Sağlık Merkezi Genel Direktörü Dr. Hasan Kuş; “Johns Hopkins Medicine tarafında Anadolu projesinden sorumlu tıbbi direktörümüz de bizi yılda iki kez ziyaret ediyor ve tetkik gerçekleştiriyor. İki kurum arasında sağlık profesyonellerine yönelik bilimsel toplantılar düzenleniyor ve Johns Hopkins Medicine yayınları Anadolu Sağlık Merkezi hekimlerinin tıbbi editörlüğünde Türkçeye kazandırılıyor. Anadolu Sağlık Merkezi’nin hastalarına sunduğu en önemli olanaklardan bir diğeri de, Johns Hopkins Medicine’den alabilecekleri ‘Tıbbi İkinci Görüş’ hizmeti. Hastalarımız dilerse Johns Hopkins Medicine’deki ilgili hekimle video-konferans yapabiliyor ve hastalığıyla ilgili yüz yüze danışma olanağına sahip olabiliyor” dedi.
Uluslararası otoritelerce onaylanmış hizmet kalitesi
Yaptığı konuşmada;“Anadolu Sağlık Merkezi olarak sunduğumuz hizmetin kalitesi uluslararası otoriteler tarafından da onaylanmıştır” diyen Anadolu Sağlık Merkezi Genel Direktörü Dr. Hasan Kuş, sözlerine şöyle devam etti; “Dünyanın en büyük sağlık akreditasyon kuruluşu ‘The Joint Commission’ın uluslararası programı olan Joint Commission International (JCI) tarafından verilen akreditasyon, Anadolu Sağlık Merkezi’nin kaliteye ve hasta güvenliğine verdiği önemin tescili oldu. Avrupa Tıbbi Onkoloji Derneği (ESMO) akreditasyonuna sahip ülkemizdeki tek, Avrupa’daki 13 merkezden biri olmamız da onkoloji alanındaki referans merkezi konumumuzu güçlendirdi.”
Anadolu Sağlık Merkezi ile işbirliği içinde olmanın bir ayrıcalık ve bir onur olduğunu belirten Johns Hopkins Medicine International İcra Kurulu Başkanı Harris Benny, “Anadolu Sağlık Merkezi’ni ‘Sağlığın Merkezi’ konumuna getiren başarılar, Johns Hopkins Medicine ile Anadolu Sağlık Merkezi arasında devam eden güçlü stratejik işbirliğinin bir yansımasıdır. İşbirliğimiz kapsamında, geçtiğimiz 10 yıl içerisinde, sahip olduğumuz bilgi birikimi ve uzmanlığımızı Joint Commission International akreditasyonu hazırlıkları, sağlık profesyonellerine ve personele yönelik eğitimler, bilgi teknolojileri ve insan kaynakları yönetimi gibi çeşitli alanlarda Anadolu Sağlık Merkezi ile paylaştık ve paylaşmaya da devam ediyoruz. Geçmişte olduğu gibi yeni dönemde de Anadolu Sağlık Merkezi’nin yeni kurumsal kimliği çatısı altında yepyeni başarıları birlikte inşa edeceğimize inanıyoruz” dedi.